Dünya Sağlık Örgütü’nün aldığı kararla her yıl mayıs ayının ilk salı günü “Dünya Astım Günü” olarak kutlanıyor.
Astım hastalığına dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen Dünya Astım Günü kapsamında düzenlene bir programda konuşan Yıldırım, hastaların ilaçlarını düzenli olarak kullanmalarının çok önemli olduğunu belirterek tedaviye uyum sürecinin astım hastalığında kilit nokta olduğunu vurguladı.
Astım ataklarında hastaların nefes darlığı, öksürük, hırıltılı soluk alıp verme ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar yaşadığını söyleyen Yıldırım, hastalığın uzun süreli düzenli tedavi gerektiren kronik bir hastalık olduğunu ifade etti.
Kronik hastalıklara sahip kişilerin çok daha tedbirli olması gereken bir süreçten geçildiğinin altını çizen Yıldırım, “Hastaların tedaviye uyumlu olmaları çok önemli. Atakların sık tekrarlaması hastaların akciğer kapasitesinde azalma olmasına ve akciğerlerin erken yaşlanmasına neden oluyor. Hastaların ilaçlarını aksatmadan düzenli olarak almaları atakları en aza indirecektir.” dedi.
“Astım hastaları mecbur olmadıkça evlerinden çıkmasın”
Tüm dünyanın yaşadığı ‘pandemi’ sürecinde hastaların mümkün olduğunca evlerinde kalması, sosyal izolasyona uyması gerektiğini dile getiren Yıldırım, şu önerilerde bulundu:
“Astım hastaları doktorlarının önerdiği şekilde ilaçlarını düzenli kullansın. Astım kontrolünde bir bozulma hissederlerse mutlaka doktoruyla veya Sağlık Bakanlığı’nın ilettiği sağlık iletişim hatlarıyla irtibata geçsin. Hastaneye gidilmesi gerekiyorsa maske mutlaka takılsın. Hastaneye yalnız gidemeyen kişiler tek refakatçi ile hastaneye gitsin. Randevu saatinde orada olunup, bekleme odasında çok fazla vakit geçirilmesin. Çantada el dezenfektanı taşınsın. Mümkün olduğunda trabzanlara, hastanedeki koltuk ve sandalyelere dokunulmasın. Eve gelince maske çıkarılsın. Maskenin arka ve ön yüzüne dokunmadan torbaya konulup çöpe atılsın. Kıyafetler mutlaka yüksek derecede en az 25 dakika yıkansın.” (İLKHA)