Hasan Şenol-DOĞRUHABER

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın okuduğu 'İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor' dediği için hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Eşcinsel sapkınlar bir kez daha Türkiye'nin gündemine geldi. Eşcinsel sapkınların dernekleri ise Avrupa tarafından fonlanıyor. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi de bu sapkınların yasal güvencesini oluşturuyor.

AVRUPA BİRLİĞİ SAPKINLARIN DESTEKÇİSİ

Sivil Düşün Programının destek verdiği dernekler arasında sapkın dernekler de bulunuyor. Programın internet sitesinde bununla ilgili şu açıklamaya yer veriliyor: “Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu projesi, toplumsal yasamın birçok alanında ayrımcılığa, nefret söylemine, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalan (LGBTİ) bireylerin sorunlarına dikkat çekmeyi, farkındalığı arttırmayı ve sorunları en aza indirmeyi hedefliyor.” Geçtiğimiz yıllarda yine İstiklal Caddesinde Ramazan ayında kutsallarımıza saldıran ve ahlaksızlığı normalleştirmeye çalışan sapkınlarında yine Avrupa Birliği tarafından fonlanıyor.

İŞİN İÇİNDE KÜRESEL TERÖRİST SOROS DA VAR

Adı ‘Gezi Olayları’ ile tanınan ve her türlü ahlaksızlığa ve kaosa destek verdiği açık bir şekilde bilinen geçtiğimiz günlerde Türkiye’den çekilme kararı alan Soros’un Açık Toplum Vakfı da ahlaksızlığın bir numaralı destekçileri arasında. Muş’taki kadın derneğinden Edirne’deki roman derneğine İstanbul’daki LGBTİ derneğinden Nusaybin’deki Suriye Can Derneği’ne kadar birçok derneği kaos ve anarşi için destekleyen vakıf ön büyük fonu sapkınlara ve ahlaksızlara veriyor. Hem 8 Mart’ta hem de Haziran ayında yapılan ‘Onur Yürüyüşü’ adlı rezaleti düzenleyen derneklerin en büyük destekçisi yine küresel ölçekte birçok kargaşanın arkasında bulunan bu vakıf bulunuyor.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ EŞCİNSELLİĞİ TEŞVİK EDİYOR!

İstanbul Sözleşmesinde yer verilen  “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” kavramıyla eşcinsel evliliklerine yasalık kazandırmak hedeflenmiştir.  “Cinsel tercih/yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği… Özellikle mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirler başta olmak üzere işbu Sözleşme hükümlerinin Taraflar tarafından uygulanması güvence altına alınmıştır” ibareleri ise açıkça kadın ve erkek dışında başka cinsiyetlere de olanak tanıyor. Dolayısıyla eşcinsel sapkınlığın yasal dayanağını da İstanbul Sözleşmesi oluşturuyor.

HER YIL REKLAM VEREREK KİRLİ YÜZLERİNİ GİZLİYORLAR

Ahlaksızların bir diğer destekçisi ise yine her yıl kadınlar gününde ortaya çıkan sözde kadın savunucusu şirketler. Bu şirketler kadınları sömürüp onları bir reklam malzemesi olarak kullanmaktan onları fıtratlarının aksine piyasaya sürmekten geri durmayıp emeklerini sömürürken yılın bir gününde milyon liralar harcayarak göz boyayıcı reklamlar veriyor. Bu reklamlarla kadın çalışanlarını nasıl ezdiklerini nasıl haklarını gasp ettiklerini ve nasıl bir meta haline getirdiğini saklamak istercesine uğraştıkları açıkça görülüyor. Fonladıkları dernekler ise sokaklara çıkıp ahlaksızlığı ve dine sövmeyi marifet sanıp pankart açmaktan ise geri durmuyor.