İçişleri Bakanlığı, Covid-19 tedbirleri kapsamında 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta 3’üncüsünü uyguladığı sokağa çıkma yasağında, çarşı, pazar, cadde ve sokaklarda sessizlik, camilerin ibadete kapalı olmasından dolayı ise hüzün hâkim! Vatandaşların tek tesellisi ise cami minarelerinden yükselen ezan-ı Muhammed’inin semada yankılanması…
Malatya’da vatandaşlar, biran önce camilerde eskisi ibadet edebilmeleri için Coronavirus salgının bitmesini bekliyor.
Eskiden ezan sesi duyduklarında namazlarını eda etmek için camiye gittiklerini söyleyen Malatyalılar, salgın nedeniyle camiye sadece bakarak hasret giderdiklerini ifade ettiler.
"Bu mübarek Ramazan ayında hem camiler hem de biz hüzünlüyüz!"
Sokağa çıkma yasağından dolayı kentte büyük bir sessizliğin hâkim olduğunu belirten Mustafa Kılıçgedik, "Sokaklar bomboş, camilerde ezan okunuyor ama bu mübarek Ramazan ayında içlerinde ibadet yapamadığımız için hem camiler hem bizler hüzünlüyüz. İçerideyiz bir yere gidemiyoruz bu şekilde günümüzü geçirmeye çalışıyoruz. Eskiden ezan okunduğunda herkes camilere koşardı ama şimdi sadece ezanı ya dışarı da ya da balkondan hüzünlü bir şekilde camiye bakarak dinliyoruz. İnşallah biran önce bu salgın biter bizlerde camileri doldururuz. Gerek teravih gerek vakit Cuma ve bayram namazlarımızın hepsini camide kılarız. Şu an ne kadar evlerde ibadetlerimizi evlerimizde yapsak ta camide eda ettiğimiz ibadetler gibi o haz’ı bizlere vermiyor." diye konuştu.
"Ezan okunduğunda balkonda sadece camiyi izleyerek hasretimizi gidermeye çalışıyoruz"
Sokağa çıkma yasağından dolayı evlerinde bulunduklarını söyleyen Mehmet Karakaya, "Malum salgın hastalıktan (Covid-19) dolayı camilere gidemez olduk. İbadetlerimizi, teravih ve vakit namazlarımızı camilerde kılamaz olduk. Şu an tek temennimiz, bu salgın hastalığın tüm İslam ülkelerin atlatması için elimizi Rabbimize açarak dua ediyoruz. Ezan okunduğunda balkonda sadece camiyi izleyerek hasretimizi gidermeye çalışıyoruz. Eskiden teravih namazlarını camilerde cemaatle yaşlı amcalarımızla birlikte kılıyorduk sonra cami bahçesinde oturup kendileri ile sohbet ediyorduk. Ama su sıkıntılı süreçte artık bunu yapamaz olduk. İnşallah Allah’ın (Celle Celaluhu) izniyle tüm Müslüman ülkeleri olarak en kısa sürede bu salgını da atlatırız." Dileğinde bulundu.
"Ezan okunduğu zaman azda olsa bize biraz teselli veriyor"
Dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgını nedeniyle dışarıya çıkamadıklarını ve camilerde ibadet yapamadıkları için üzüldüklerini söyleyen Efraim Bazna ise şöyle devam etti:
"Yaklaşık 40 günden fazladır salgın tedbirleri kapsamında camiler kapalı olduğu için içlerinde toplu halde ibadet yapılamıyor. Sadece ezanı dinlemekle yetiniyoruz. Ezan okunduğu zaman azda olsa bize biraz teselli veriyor. Herkes eve hapsolmuş durumda mağduriyetlerde yaşanıyor. Halkın gelir kaynakları çok kısıtlı. Ben inşaatlarda çalışıyordum ama bu salgından dolayı bir aydan fazladır çalışamıyorum. Tabi bundan dolayı hem maddi hem manevi yönden sıkıntı yaşıyoruz. 55 yaşındayım ama şimdiye kadar camilerin bu şekilde ibadete kapatıldığını ilk defa görüyorum. İbadetlerimizi maalesef evde yapıyoruz. Vakit ve teravih namazlarımızı camiye gidemediğimiz için evde kılıyoruz. Tek temennimiz, biran önce bu salgın hastalıktan kurtulmak, normal hayatımıza dönmek, gene toplu bir şekilde camilerimizde ibadet etmektir. Mübarek Ramazan ayı içerisindeyiz ama camilerde ibadet yapamıyoruz. Bayram gelecek ama herhalde bayram namazını da camilerde kılamayacağız. İnsanlar alınan tedbirlere gerektiği gibi uyarlarsa inşallah kısa sürece bu sıkıntıdan kurtuluruz." Dedi.
"Daha önceki Ramazanlarda teravih namazından önce camiye erken gider, arkadaşlarla çay ocağında oturur, sohbet edip, çay içer namaz vaktini beklerdik"
Vatandaşlarda Adil Yılmaz ise "Rabbim İnşallah bir an önce bu musibeti üzerimizde kaldırır. En çokta camilerde Cuma namazını kılmayı özledik. Cuma günü camilerin içi ve dışı doluyordu hatta sokaklara taşıyordu. Oturup imamın sohbetini ve ezanı Muhammedi’yi dinlerdik. Herkes birbirleriyle kaynaşırdı. Gerçekten evde sıkılıyoruz. üretim yapılamıyor çalışma yok. Eski günleri çok özledik. Tarlaya gitmeyi bahçede çalışmayı bir şeyleri dikmeyi hakka ten özledik. Malatya’nın maneviyat açısından gerçekten çok güzel yönleri var. Daha önceki ramazanlarda teravih namazından önce camiye erken giderdik. Arkadaşlarla çay ocağında oturur, sohbet edip, çayımızı içer namaz vaktini beklerdik. Şimdi ise birini gördüğümüzde hemen maskemizi takıyoruz. Artık çocuklarımıza yaklaşmaktan bile korkuyoruz. Rabbim inşallah bu musibeti biran önce İslam âlemi üzerinden kaldırır ve tekrar bizleri o günlere ulaştırır." temennisinde bulundu. (İLKHA)