Her sene Ramazan ayının gelmesi ile Müslümanlar tarafından büyük bir şevkle katılım sağlanan mukabele geleneği, bu sene Covid-19 salgını nedeniyle camilerde yapılamıyor.
Bu bağlamda Van’da İslami yayınlar gerçekleştiren Serhad FM de her gün saat 14.00'da Hafız Nesrullah Yavuz Hoca’nın okuduğu Kur’an-ı Kerim ile mukabele geleneği evlere taşınıyor.
Hafız Nesrullah Yavuz Hoca; Allah'tan gelen her şeyde mutlaka bir hikmet olduğunu ve hiçbir şeyin boşuna olmadığına belirterek, "Allah Teala kulunu nasıl imtihan edeceğini biliyor. Ayet-i Kerimelerle Allah bizi uyarıyor. Allah Kur’an-ı Kerim’de ‘İman edenlerin başına bir musibet geldiği zaman ve sıkıntılar yaşadıklarında şikâyet etmezler. Müslümanlar biz Allah’tan geldik ve yine Allah’a döneceğiz derler.’ buyuruyor. Dolayısıyla bütün musibetlerden çıkaracağımız dersler vardır. Yine başka bir Ayette Yüce Allah, ‘Eğer başınıza bir kötülük gelirse bilin ki bu sizin nefsinizdendir. Bir iyilikle karşılaşırsanız bu da Allah’tandır.’ buyuruyor.” dedi.
“Allah’ın adalet terazisi asla şaşmaz”
Allah’ın hiçbir kuluna zulmetmeyeceğini ve haksızlık yapmayacağını belirten Yavuz; “Allah’ın adalet terazisi asla şaşmaz. Dolayısıyla insanlar kendi yaptıklarının cezasını çekerler. Toplum olarak eğer bugün bu ağır imtihanla karşı karşıya kalmışsak, her şeyden önce nefsimizi hesaba çekmek zorundayız. Bizler Allah’ın emir ve yasaklarını dinler ve Kur’an-a da gereği gibi uyarsak Allah bizi dünyada da ahirette da yalnız bırakmayacaktır. Çünkü Allah başka bir ayette ‘Siz benim dinime yardım ederseniz, ben de sizin ayaklarınızı sabit kılarım ve size yardım ederim’ buyuruyor. İnşallah bu hastalık da bize bir ders olur ve neticesinin de güzel olacağına kalben iman ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ömrümüzde ilk defa böyle bir musibetle karşılaşıyoruz”
İlk defa böyle bir musibetle karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Yavuz, şöyle devam etti: “Müslümanlar olarak ilk defa Ramazan ayında camilerimiz kapalı. Camilerin merkezi olan Kâbe-i Muazzama kapalı, oralarda cemaatle namaz kılınmıyor. Bu durumlar çok acı durumlar. Bizi çok üzen bir durum. Ancak biz biliyoruz ki her hayırda bir şer ve her şerde bir hayır vardır. Eğer bu musibetlere hayır gözüyle bakarsak hayır göreceğiz inşallah ve bu musibetten faydalı bir şekilde çıkmış olacağız.”
“Allah bu musibetle bizi mükâfatlandırdı”
Konuşmasının devamında Yavuz, “Bu musibetten önce aile kavramı ortadan kalkmış durumdaydı. Aile fertleri olarak birbirimizden kopuk bir şekilde yaşıyorduk. Ama bu musibet bize aile kavramını hatırlattı. Bugün ailece evde oturma, birbirimizle muhabbet etme ve ibadet etme durumumuz ortaya çıktı. Aslında Allah bize bu musibeti vererek bizi mükâfatlandırdı ve bize ikramda bulundu. Aile kavramını tekrar gündemimize getirdi." dedi.
“Allah'a ne kadar şükretsek azdır”
Her yıl Ramazan ayında camilerin dolup taştığını anımsatan Yavuz, “Bu Ramazan’da bundan yoksun olduk. Cemaatlerden ve camilerden mahrum kaldık. Ancak cemaatimizle birbirimizden uzak kalmamak için Serhad FM aracılığıyla cemaatimize ulaşıyor ve beraber mukabele yapabiliyoruz elhamdülillah. Allah bize fazlasıyla nimetler vermiştir ve ihsanda bulunmuştur. Bundan dolayı da biz Rabbimize ne kadar şükretsek yine de azdır. Bu da bir süreçtir ve atlatacağız inşallah.” ifadelerini kullandı.
“Bu Ramazan ayını evlerimizde en iyi şekilde geçirelim”
Ramazan ayında evlerde yapılabilecek programlardan da bahseden Yavuz, şunları kaydetti:
“Ben camide uyguladığım programın aynısını evde uyguluyorum. Eğer istersek evlerimizi de mescitlere çevirebiliriz. Mescit sadece dört tarafı duvarla çevrilmiş bir cami değildir. Müslümanlar için yeryüzü mescit kılınmıştır. Yani camide yaptığımız birçok ibadeti evlerimizde de yapabiliriz. Evlerimizi kesinlikle ibadetsiz bırakmamalıyız. Bu virüs sayesinde Allah’ın bir lütfu olarak Ramazan ayını evlerimizde geçiriyoruz. Evlerimizi az da olsa mescitlere çevirdik. İbadetlerimizi evlerimizde ailemizle birlikte yapıyoruz. Allah bu şuurla hareket etmeyi nasip eylesin. Ramazan sonra da Ramazan ayından aldığımız enerjiyi ile hareket etmeyi Kur’an ve sünnete uygun bir şekilde yaşamayı ve son anımıza kadar imanımızı muhafaza etmeyi Allah bize nasip ve müyesser eylesin.”(İLKHA)