On bir ayın sultanı olarak kabul edilen Ramazan ayı Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de bu yıl Coronavirus salgını nedeniyle sessiz geçiyor. Hüzün ve burukluğun yaşandığı bu Ramazan vakit, teravih ve cuma namazı başta olmak üzere asırlardır yaşatılan mukabele geleneği camilerde yapılamıyor.

 

Ramazan ayının olmazsa olmazları, iftar sonrası sahura kadar sokaklarda simit satmaya çalışan simitçiler, sahurda mani düzen davulcular ve en önemlisi teravih namazı ve mukabele için 7’den 70’e camileri dolduranlar olmayınca Gaziantep’te bu yıl Ramazan buruk geçiyor.

Akrabanın, komşunun, eş, dostun davet edildiği iftar sofraları, iftar sonrası teravih namazı için camiye gitmek için yaşanan tatlı heyecan bu yıl salgın nedeniyle yok. Salgın nedeniyle Ramazan’ı evlerinde geçiren vatandaşlar, eski Ramazanları özlüyor.

Diyanet İşleri Başkanlığının Covid-19 tedbirleri kapsamında camilerdeki toplu ibadet ve faaliyetlere ara vermesi nedeniyle Ramazan ayında oluşan manevi atmosferin en yüksek yaşandığı mekanlar arasında yer alan camilerde toplu halde ibadet yapamayan vatandaşlar, ibadetlerini yaptıkları ve vakitlerinin çoğunu geçirdikleri camilerin bu Ramazan sessizliğe bürünmesine ise üzülüyor.

On bir ayın sultanını buruk bir şekilde karşıladıklarını belirten Gaziantep Din Görevlileri Derneği Başkanı ve tarihi Alaybey Camii İmam Hatibi İdris Demirbaş, hem Türkiye’nin hem de diğer İslam ülkelerinin, Ramazan’a buruk ve hüzünlü girdiğini belirtti.

Salgın nedeniyle toplu yapılan birçok ibadetin bu yıl gerçekleştirilemeyeceğini anımsatan Demirbaş, Covid-19 nedeniyle Ramazan ayının da bu yıl farklı geçeceğini söyledi.

“Camilerimizin dolup taştığı günlerin özlemini yaşıyoruz”

Camilerin cemaatle dolup taştığı günleri özlediklerini belirten Demirbaş, “Öncelikle Ramazan ayının ülkemize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayır getirmesini yüce Rabbimden temenni ediyorum. Bilindiği üzere camilerimizde Ramazan ayı münasebetiyle değil, Coronavirus salgını nedeniyle cemaatle namaz kılmak ikinci bir talimata kadar ertelendi. Ancak camilerimizde münferit olarak namazlar kılınmaktadır. Temennimiz; bu salgın hastalık öncesinde olduğu gibi camilerimizde yeniden mukabeleler okunur, sohbetler verilir, hutbeler okunur, cıvıl cıvıl çocuklarımızın sesleri yeniden camilerimizde bizlere neşe ve sevinç kaynağı olur. Bu vesileyle özellikle camilere gelen kardeşlerimizin namazlarını tek başına kılmaları, bu salgının bir an önce ülkemizden kaldırabilmemiz için çok elzemdir. Daha önce camilerimizde sabah namazından önce ve öğle namazından sonra mukabele okunuyordu. Camilerimiz gerek Ramazan ayı içerisinde gerek teravih namazında dolup taşıyordu. Şu anda bu özlemi yaşıyoruz. Ancak biraz sabredersek umulur ki Rabbim hem ülkemizden ve tüm insanlığın üzerinden bu salgın hastalığı kaldırır.” dedi.

“Yüreklerimiz mahzun bir şekilde camilerden uzak kaldı”

Müslümanların bu durumdan ders çıkartması gerektiğini belirten Ömer Şimşek ise şunları söyledi: “Öncelikle Allah bu musibeti bir an önce başımızdan def eylesin. Bu musibet, müminlerin yeniden bir araya gelmelerine, yan yana, omuz omuza ve ümmet şuuruyla bir araya gelip hatalarından ders çıkarmasına, müminlerin dirilişine ve kıyamına inşallah vesile olacaktır. Ramazan ayı Allah’ın özel ayıdır. Ramazan ayı rahmet ve mağfiret, müminler için bereket ayıdır. Hepimiz Ramazan'ı mahzun bir şekilde karşıladık. Yüreklerimiz mahzun bir şekilde camilerden uzak kaldı. Ama bu durum müminleri umutsuzluğa düşürmemelidir. Yeniden dirilişimiz, bir araya gelişimiz için bol bol dua etmemiz lazım. Tövbe istiğfar etmemiz lazım. Allah’ın bu musibeti bir an önce başımızdan def etmesi için yeniden ümmet şuuruyla bu salgını imtihan bilip, imtihanın üstesinden gelebilmek için elimizden gelen gayreti göstermemiz lazım. Herkes kendi üzerine düşeni yaparsa inşallah Allah rahmet ve mağfiret kapılarını açacaktır. Ama önemli olan yaşananlara seyirci kalmamaktır. Elimizden geleni mutlaka yapmamız lazım.”

 “Camilerde ilk defa böyle bir sakinlik görüyoruz”

Ramazan ayında camilerin kapalı olmasından dolayı teravih, mukabele ve vakit namazlarını cemaatle yapamamanın üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Ercan Erkan, “Tabi içimizde buruk bir sevinç var. Camilerde ilk defa böyle bir sakinlik görüyoruz. Rabbim bir an önce eski günlere kavuşmayı nasip etsin. Gerçekten İslam alemi şu anda zor günler geç geçiriyor. Aslında insanlık zor günlerden geçiyor. Rabbim Ramazan ayının hürmetine Müslümanların duaları kabul eylesin. Bu hastalığı ülkemizin üzerinden bir an önce def eylesin. Allah insanlara yardım etsin. Gerçekten insanlar zor durumda, çarklar eskisi gibi dönmüyor. Dua edeceğiz. Çünkü elimizden duadan başka bir şey gelmiyor. Eski Ramazanları çok özlüyoruz. Camilerin cıvıl cıvıl olmasını çok istiyoruz. Bazen düşünüyorum ne kadar büyük nimetler içerisindeymişiz diyorum. İşyerlerimizi açıyorduk, vakit namazlarında camiye geliyorduk, camiler kalabalıktı. Bir şekilde çarkımız dönüyordu. Ne kadar mutluyduk, bunlar ne kadar büyük nimetlermiş. Çok büyük nimetlerin içerisindeymişiz de farkında değilmişiz. Maalesef bazı nimetler ve değerler insanların elinden gidince insanlar farkına varıyor. Rabbim her şeyin en iyisini bilir. İnşallah bugünlerde geçer.” temennisinde bulundu.

“Evlerimizi mescide çevirmemiz lazım”

Coronavirus nedeniyle buruk bir Ramazan yaşadıklarını belirten Ahmet Rıfai de şunları kaydetti: “Bu Ramazan'ı sıkıntılı bir şekilde karşıladık. İnşallah çok yakın bir zamanda bu sıkıntı başımızdan gider. Sabır etmemiz lazım. Herkesin bu Ramazan ayında oruç tutup, dua etmesi, Kur'an-ı Kerim okuması ve diğer ibadetlerine de ağırlık vermesi lazım. İnşallah bu ay yapacağımız ibadetler hürmetine Rabbim bu hastalığı başımızdan kaldırır. Bu ay hürmetine Rabbimizden şifa talep ediyoruz. Hiçbir Müslüman’ın bu hastalığa düşmemesini ve sıkıntı yaşamamasını Rabbimizden diliyoruz. Biz Müslümanlara düşen görevler vardır. Camiler de toplu halde ibadet olmasa da evlerimizde ibadetlerimizi ailecek yapmalıyız. İnşallah yakın bir zamanda bu sıkıntı başımızdan kalkar. İbadet ile sabır etmemiz lazım. Bu ayı en iyi şekilde değerlendirmemiz lazım. Özellikle sokağa çıkma yasağı günlerinde evlerimizi mescide çevirmemiz lazım.” diye konuştu.(İLKHA)