Kızıltepe ilçesinde yaşayan ve bölgenin tanınmış simalarından olan Araştırmacı yazar Molla Mahmut Kılınç (50) ve ağabeyi Mehmet Kılınç’ın (53) Covid-19 test sonucu pozitif çıkmış ve gördükleri tedavinin ardından taburcu olmuşlardı.
Kılınç kardeşler, evlerinde gözlem altında bulundukları 14 günlük sürecin de sona ermesi ile plazma bağışı yapmak için Özel İpekyolu Hastanesine başvuruda bulundu.
Kardeşlerden Mahmut Kılınç, yaptığı açıklamada, 8 Nisan'da gördükleri tedavinin ardından taburcu edildiklerini belirterek evde 14 günlük karantina sürecini de tamamladıklarını söyledi.
Sağlık durumlarının iyi olduğunu ve hastalığı atlattıklarını ifade eden Kılınç, “Şu anda durumumuz iyi. Tüm Covid-19 hastalarına da Rabbimden şifa vermesini temenni ediyoruz.” dedi.
“Çifte bayram yaşamayı ümit ediyoruz”
Hastalığı geçiren biri olarak yetkililerin uyarılarına harfiyen uyulması gerektiğini aktaran Kılınç, “Yetkililerin tavsiyelerine uyarsak bu hastalığı en az zararla atlatırız. Bu zor günleri inşallah milletçe atlatacağız. Güzel günler yakındır. Covid-19 hastalığını yaşayanlar bilir. Allah kimseye yaşatmasın. Zor bir süreçti. Bu süreçte gerçekten insanın kendisine daha çok dikkat etmesi gerektiğine inandık. Ramazan ayında alınan tedbirler ve yapılan dualar neticesinde Ramazan Bayramı ile çifte bayram yaşamayı ümit ediyoruz.”
Covid-19'u yenenlere plazma çağrısı
Kılınç, plazma bağışlamak istediklerini, incelemenin ardından kendilerine dönüş yapılacağının belirtildiğini bildirdi.
Aynı hastalıkla mücadele eden başka kişilerin de sağlığına kavuşmasını vesile olmak istediklerini anlatan Kılınç, “Vatandaşlık görevimizi inşallah yerine getirip, plazma bağışında bulunacağız. Covid-19'u yenenlere en yakın hastaneye başvurarak plazma bağışlamaları çağrısında bulunuyoruz.” şeklinde konuştu.
“Kur’an-ı Kerim’i çokça okuyup tefekkür ettik”
Karantina günlerini anlatan Kılınç, “Bu sureci yaşayanlardan biri olarak yaklaşık bir hafta hastanede kaldık. Taburcu olduktan sonra 14 günlük karantina sürecimiz başladı. Bu süreçte hem kendi, hem aile efradımız, hem de toplumun sağlığı açısından 14 gün karantina sürecinde kalmamız gerektiğine kendimizi şartlandırdık ve Elhamdülillah bu süre bugün bitti. Zaman çabuk akıp gidiyor, gerçekten insanlar uyuyarak yolculuk eden kervana benzer, bu 14 gün çabuk geçti, bizde bu süre zarfında bol bol Kur’an-ı Kerim ve kitap okuduk, yazdık, tefekkür ettik. Bu salgının bir an önce kalkması için dua ettik.” dedi.
“Ramazan’ı hakkıyla idrak eder ve zamanımız iyi değerlendirirsek evde kaldığımız şu günler bizim için ibadet hükmüne geçer”
Virüs birçok mesaj verdiğini aktaran Kılınç, “Tüm dünyada olduğu gibi bizim de toplum olarak fıtraten temizlenmeye ve yeniden silkilmeye önem vermemiz gerektiğine inanıyoruz. Ramazan’ın ayında olduğumuz şu zaman diliminde hemen hemen dünyanın her yerinde ibret verici, dehşete düşürücü uyarılara, musibetlere şahit oluyoruz. Ramazan’a bambaşka bir dünya, bambaşka bir muamele ile giriyoruz. Dünyanın her tarafını saran salgın belası hemen hemen tüm dünyada hayatı durdurma noktasına getirmiş. İnsanları evlerine kapatmış, kentleri boşaltış kısacası her yönüyle hayatın akışını değiştirmiştir. Toplum olarak karantinada olduğumuz şu günlerde eğer Ramazan ayını hakkıyla idrak eder ve zamanımız iyi değerlendirirsek, belki de evde kaldığımız şu günler bizim için ibadet hükmüne geçer. Çünkü bizler arınmanın, sakınmanın, Allah’a yakınlaşmanın ayındayız. Ramazan’ın hayatımızdaki yeri bambaşka olmalıdır. Biz de ölmeden önce vakit, irade ve beden sermayesiyle hayatımızda yeni bir sayfa açmalıyız.” diye konuştu.
“Ya Rabbi! İnsanlara hakkı hak olarak göster”
Kılınç son olarak şu duayı yaptı: Ya Rabbi! Hastalık bela ve salgınların yağmur yüklü bulutlar gibi üzerimize geldiği şu günlerde bu mübarek ayı bizim için bir dönüm noktası kıl. Özelikle Müslümanım dediği halde İslam’ın gereklerini bilmeyen insanlara hakkı hak olarak göster. Ey Mazlum ve kimsesizlerin Rabbi! Bizleri bu amansız Corona salgınından koru. Bizi bu sinsi hastalıkla, hüsranla, ümitsizlikle imtihan etme! Bize amellerimizle muamele etme! Belalar üzerimize gelince zaten sana şikâyet ediyoruz. Ellerimizi boş çevirme dualarımızı kabul buyur.” (İLKHA)