Doğruhaber

Orucun birçok adabı vardır. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz: İftarı acele yapmak:

Bu konuyla ilgili Allah Resulü (SAV) şöyle buyurmaktadır: “İnsanlar iftar etmede acele davrandıkları sürece daima hayırla yaşarlar.” (Buhari, Müslim) Bu, güneşin battığı tespit edildikten sonra olmalıdır. İftarı, yaş veya kuru hurma ile yapmak en efdalidir. Eğer hurma yoksa su ile iftar edilmelidir.

Enes b. Malik şöyle demiştir: “Allah Resulü (AS), akşam namazını kılmadan önce yaş hurmalarla iftar ederdi. Yaş hurma yoksa kuru hurmalarla iftar ederdi. Eğer o da yoksa birkaç yudum su içerdi.” (Tirmizi)

Sahura kalkmak: Sahur, seher vaktinde yenen yemektir. Sahurun müstehab olduğunun delili şu hadistir:

“Sahura kalkın, çünkü sahurda bereket vardır.” (Buhari, Müslim)

Sahurun müstehab olmasının nedeni, oruca güçlü olarak başlamaktır. Hz. Resulullah (AS) şöyle buyurmuştur: “Sahur yemeği ile oruca karşı yardım isteyin” (Hâkim, Müstedrek) Yine başka bir hadislerinde; “Bir yudum su ile de olsa, sahur yapınız” demiştir. Ayrıca Hz. Resulullah (AS) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim iftarı acele, sahuru da tehir ederek yaptıkları sürece hayırla yaşarlar.” (İmam Ahmed, Müsned) Sahuru tehir etmekten maksat, sahuru fecrin tuluundan hemen önce yapmaktır. Dil afetlerini terk etmek: Sövmek, yalan söylemek, gıybet etmek, koğuculuk yapmak gibi şeyleri terk etmek; kadınlara bakmak, onların şarkılarını dinlemekten kaçınmak. Hz. Resulullah (AS) şöyle buyurmuştur:

“Yalan söyleyip iftira etmeyi terk etmeyen kimsenin, yeme ve içmeyi terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.” (Buhari)

Sövmek, yalan söylemek, gıybet ve koğuculuk gibi şeyler haramdır. Bu nedenle bunları yapan kişi hem günaha girmiş, hem de orucunun ecrini yok etmiş olur. Her ne kadar bunları yapan kişinin orucu sahih kabul edilse de bunlar, orucun ecrini zayi ederler. Bu yüzden bunları terk etmek, orucun sünnetlerinden sayılır.

Fecirden önce gusletmek: Orucun başlangıcında cünüplükten temiz olmak için fecirden önce gusletmek: Cünüp olduğu halde fecirden sonra gusül almak, orucun sıhhatine engel değildir. Ancak efdal olanı fecirden önce gusletmektir. Hayız ve nifastan kurtulan kadının da fecirden önce gusletmesi müstehabtır. İftar ederken dua okumak: Bu dua şöyle yapılabilir: “Ey Allah’ım! Senin için oruç tutum, Senin rızkınla iftar ettim. Susuzluğum gitti, damarlarım ıslandı. Allah’ın izniyle ecir sabit oldu.”

Oruçlu kimselere iftar vermek: Kişinin onlara iftar sofrası kurmaya gücü yetmiyorsa, hurma ve su ile iftar vermelidir. Hz. Resulullah (AS) şöyle buyurmuştur:

“Kim bir oruçluya iftar yemeği yedirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap vardır. Oruçlunun ecrinden de hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizi) Lakin halihazırda dünyamız salgın bir hastalık ile meşgul olduğu için oruçlu kimselere iftar verme geleneğimizi bir sonraki Ramazan’a erteleyebiliriz. Yetkili ağızların tavsiye ve tedbirlerine uymamız gerekir.

Tavsiyeler: Kan aldırmak ve kan akıtmak gibi şeyleri terk etmek. Çünkü bunlar oruçluyu zayıf düşürür. Çok sadaka vermek, Kur’an-ı Kerim’i çok okuyup müzakere etmek, mescitlerde itikâfa girmek. Enes şöyle rivayet etmektedir: “Hz. Resulullah (AS)’a, ‘hangi sadaka daha üstündür?’ diye sorulunca; Hz. Resulullah (AS): ‘Ramazan’da verilen sadaka’ diye cevap vermiştir.” (Tirmizi)