Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a, Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül tarafından gönderilen dilekçede, Türkiye’de son yıllarda ciddi manada ahlaki ve manevi bir çöküşün yaşandığına dikkat çekildi.
Halkın dizi ve eğlence programlarıyla ahlaksızlığa maruz kaldığına vurgu yapan Gül, aile yapısına büyük zarar veren dizi ve programların ardı arkasının kesilmediğini söyledi.
“TV programları toplumsal yapımızı tehdit eden birer bataklığa dönüştü”
Ahlaksız yaşamların zihinlerde normalleştirilmeye çalışıldığını hatırlatan Gül, “TV kanallarının reyting yarışı kızıştıkça, aile yapısına yönelik tehlike de büyüyor. RTÜK'e yapılan şikâyetlere rağmen ardı arkası kesilmeyen bazı televizyon dizi ve eğlence programları, milletimizin aile yapısının temelini yıkmaya devam ediyor. TV programları ahlaksızlığa ve gayri meşru hayat tarzına özendiren, toplumsal yapımızı tehdit eden birer bataklığa dönüştü.” dedi.
“Bu dizi ve programlar aile kurumunu dinamitliyor”
Çarpık ilişkilerin gösterildiği dizilerin her geçen gün arttığını ve aile yapısını dinamitlediğini belirten Gül, “Ahlaksızlığın had safhaya çıktığı bazı televizyon dizileri, ne yazık ki çocuklarımız için büyük bir tehlike arz ediyor. Fuhuş ve çarpık ilişkiler gibi ahlaksızlıkları sık sık veren bu dizi ve programlar, aile kurumunu dinamitliyor. Gençler, her türlü kötülüğü dizilerden öğreniyor.” ifadelerini kullandı.
Bu konuda televizyon yayınlarını denetlemekle görevli olan RTÜK'e vatandaşlardan şikâyet yağdığına dikkat çeken Gül, RTÜK'ün ahlaksız yayınlardan dolayı ceza uygulama yoluna nadiren gitmesi ise, tepkilere yol açtığının altını çizen Gül, ulusal kanallara baskı uygulanması ve bu tür dizilerin önüne geçilmesinin halkın bir talebi olduğunu söyledi.
“İstanbul sözleşmesinden aldıkları cesaretle suç duyurusunda bulundular”
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesinin, sapkınlıklara yönelik nefret söyleminde bulunduğu gerekçesiyle Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunmasının, bardağı taşıran son damla olduğunu vurgulayan Gül, şunları söyledi:
“İstanbul Sözleşmesi’nden aldıkları cesaretle, LGBT benzeri dernek ve örgütlerin sosyal medya mecralarında ve internet televizyonculuğu vasıtasıyla ailelerimizi ve çocuklarımızı dinamitledikleri yetmiyormuş gibi Diyanet İşleri Başkanı hakkında LGBTİ'lere yönelik nefret söyleminde bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmaları, RTÜK’te Diyanet’ten bir üyenin bulundurulmasını elzem haline getirmiştir.”
Geçtiğimiz aylarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da son zamanlarda yayınlanan dizilerde evlilik dışı hayatın özendirildiğini belirterek tepki gösterdiği konuşmasını hatırlatan Gül, Erdoğan’ın tepkisine rağmen, kanallarda yayınlanan ahlaksız dizilere her gün bir yenisinin eklendiğini belirtti.
Sosyal medyada bu tür dizilere tepki gösteren vatandaşların, yetkililerin bir an evvel etkili bir adım atmasını talep ettiğini dile getiren Gül, vatandaşların tepkilerinin dikkate alınmasını istedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevleri ve konumları ile ilgili de bilgi veren Gül, “Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilat yasasında yapılacak bir değişiklikle, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun (d) fıkrasında yer alan ‘görevleri’ kapsamının, ‘radyo ve televizyon faaliyetlerini dini bakımdan inceleyerek yayınlanıp yayınlanamayacağına karar vermek ve denetlemek’ şeklinde genişletilmesi sorunu çözmeye yetecektir. Anayasa’mızın 633 sayılı kanunu, Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın görev tanımı, Din İşleri Yüksek Kurulumuzun (d) fıkrasında yer alan görevlerinin yukarıda arz edildiği şekilde genişletilmesiyle, Diyanet’in Radyo Televizyon Üst Kurulu’nda (RTÜK) mutlaka bir üye ile temsil edilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Yukarıda arz ettiğimiz nedenlerden dolayı yapılacak yeni bir düzenleme ile Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın da RTÜK’te bir üye ile temsil edilmesi hususunu saygılarımızla arz ederiz.” dedi. (İLKHA)