Tüm dünyada kabul gören ve her yıl 25 Nisan'da farkındalık oluşturulmak için hatırlanan "Ebeveyne Yabancılaşma Günü" münasebetiyle çağrıda bulunan Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Aile Meclisi Başkanı Âdem Çevik, her yıl düzenlenecek çalışmalarla çocuk istismarının önüne geçilmesi talebinde bulundu.
Çevik, "Duygusal istismar tıpkı fiziksel ve cinsel istismar gibi sonuçları çocuk açısından son derece ağır travma ve onarılması onlarca yıl alan bir istismar türüdür. Yeterince tanımlanmadığı için yaygınlığı tahminlerin ötesindedir. Bulguları ve delillendirilmesi ancak farkında olan akademisyenlerce doğru bir şekilde ortaya konulabilir." diye konuştu.
Genelde boşanma sürecinde veya boşanma sürecinden sonraki yıllarda ebeveynlerin arasında çıkan çatışmalarda ‘Velayet Savaşları’nda bilinçli veya bilinçsiz olarak çocukların algılayamayacakları duygusal taciz sonucunda çocuk istismarının ortaya çıktığını belirten Çevik, boşanma sürecinden sonra çocuğun bilinçli olarak duygularının istismar edildiğini ve ebeveynine yabancılaştırıldığını söyledi.
"EYS, çocukları en az cinsel istismar kadar yıpratır"
Çevik, "Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu (EYS) tedavisi yıllarca sürecek bir duygusal tahribat yaratır. Travma sonrası stres sendromu tanısıyla halen ülkemizde tedaviye alınan yüzlerce ebeveyne yabancılaşmış çocuk mevcuttur. Bu çocuklara uygulanan anti depresan ilaçlar bu çocukların duygu dünyalarını darmadağın etmektedir. Gerçek teşhisin göz ardı edilerek farkına varılmaması sonucunda ebeveyni sağ iken ebeveynini kaybetmenin hüznü tüm bir ömür boyunca silinmesi zor yeni rahatsızlıklara yol açmaktadır. Yabancılaştıran ve diğer ebeveyn tarafından silaha çevrilerek karanlığa bir dünyayı yaşamak zorunda bırakılmaları bu çocukları en az fiziksel ve cinsel istismara uğramış diğer kurbanlar kadar etkilemektedir." şeklinde konuştu.
"EYS ile ilgili medyada farkındalık oluşturulmalı"
Türkiye gibi '23 Nisan Çocuk Bayramı'nın kutlandığı bir ülkede yaklaşık 53 bin icralık çocuğun olmasının insanlık adına utanç verici olduğunu söyleyen Çevik, şöyle konuştu:
Cinayetlerin ve cinnetlerin engellenmesi için geleceğimizin sahipleri yarının anne babalarının insan kanından beslenen terör tüccarlarına ve insan ticaretinden beslenen fuhuş mafyasına yem edilmemesi için, insani ve hukuki yasal düzenlemeler acilen yapılmalı ve eğitim ile sosyal yetimlere ve ailelerine yapılan tahribatlara son verilmelidir. Çocuğa şiddetin önlenmesi ve bu duygusal istismarın cezalandırılması en az fiziksel ve cinsel istismar kadar önemlidir. İşte tüm bu gerekçelerle; ‘25 Nisan Ebeveyn Yabancılaşma Farkındalık Günü’ çocuk hakları ve insan hakları ile ilgili tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarının, demokratik kitle örgütleri odaların, gazetecilerin, yazarların, üniversitelerin, önderlerin çalışma alanına girmektedir. Medya ve diğer etkinliklerle duyurulmalı farkındalık oluşturulmalıdır. Bu konuda başta çocuk haklarıyla ilgili kuruluşlar olmak üzere; insan hakları, kadın hakları, yetim hakları, aile hakları, eğitim ve eğitim hakları cemiyetleri bugünü 25 Nisan itibariyle her yıl Ebeveyn Yabancılaştırma Farkındalık Günü bu konuya dikkat çekebilmek adına kabul edilmelidir.
"Velayeti kötüye kullanan ebeveynin velayetine son verilmelidir"
Dünyada eşi benzeri olmayan uygulamaların sadece ülkemizde uygulandığına dikkat çeken Çevik, şu ifadeleri kullandı:
Sadece Türkiye'de uygulanan çocuk icrası, çocuğun icra dairesinde mal olarak görülmesi, nafaka hapsi, 6284, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği şemsiyesiyle eşcinsellik teşviki, ebeveyn ile yatılı kalıp kişisel ilişkinin engellenmesi, tek taraflı velayet ve genç akran evliliği yapanların tecavüzcülerle aynı kategoride değerlendirilmesi tüm çocuklarımıza karşı işlenen bir duygusal istismardır. Yani burada sadece velayet istismarcısı aileler değil devlette EYS Ebeveyn Yabancılaşma Sendromu çocuk istismarı suçu hatta devlet terörü yargı terörü işlenmektedir. Bu insanlık suçuna EYS dediğimiz gibi AYS Ailelere Yabancılaştırma Sendromu da diyoruz. Çünkü istismar edilen çocuk geniş aile üyeleri kardeş, dedeler, anneanne, babaanne, amca, halı, dayı, teyze ve yeğenleri kuzenleriyle tanışması kaynaşması da engellenmiş oluyor. Devletin çocuk icralarından rant elde etmesine son verilmelidir. Ortak velayet anne babanın değil çocuğun hakkıdır. Adil eşit ortak velayet uygulaması olduğunda ebeveyn yabancılaşmasının önüne geçilebilecektir ve cinayetler engellenmiş olacaktır. Bu durumu kötüye kullanan ebeveynin çocuk üzerindeki velayetine son verilmelidir.
"Aile medeniyetimizin yeniden inşası için aile kurmak ve çocuk yetiştirmek teşvik edilmeli"
Çocuk kazanç kapısı olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Çevik, "Çocuklarımızın genel ahlak kuralları haricinde vücudunu teşhir ederek istismara açık kapı bırakılması da cinsel ve duygusal istismara yol açacağından önlem alınmalıdır. Ailesiz ahlaksız cinsiyetsiz toplum projelerinden başta Toplumsal Cinsiyet Eşitliği adıyla eşcinsellik cinsi sapıklık dayatmaları olmak üzere feminist politikalara durdurulmaması ülkemizin milli güvenliğini çocuklarımızın geleceğini tehdit etmektedir. Aile medeniyetimizin yeniden inşası için aile kurmak ve çocuk yetiştirmek teşvik edilmeli her çocuk başına yarım asgari ücret verilmeli 4 çocuklu ailenin sigortasını devlet ödemelidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)