MERSİN - Jinekolojik Endoskopi Derneği tarafından düzenlenen Jinekolojik Endoskopi Workshop, Hatay`da Mustafa Kemal Üniversitesi, Adana`da Acıbadem Hastanesi, Mersin`de de Mersin Üniversitesi`nde gerçekleştirildi. Çukurova Bölgesi`nde ikinci kez düzenlenen ve çok sayıda kadın doğum hekiminin katıldığı sempozyum oldukça ilgi gördü.
Kadın Doğum Hekimlerine 3 Günlük Kurs
Prof. Dr. Bülent Soyupak, Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatih Şendağ ve Jinekolojik Endoskopi Derneği yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar`ın açılış konuşmalarıyla başlayan kursa Çukurova Üniversitesi Kadın Doğum Anabilim Dalı, Başkent Üniversitesi Adana Hastanesi Kadın Doğum Bölümü Öğretim Üyeleri de konuşmacı olarak katıldılar. Katılımcılardan gelen soruların cevaplandırılması ve katılımcı hekimlerin konuyla ilgili deneyimlerini aktarmalarıyla programın ilk bölümü tamamlandı.
Ameliyathaneden Canlı Cerrahi Yayın
Programın ikinci yarısında ameliyathaneden canlı cerrahi yayın gerçekleştirildi. Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar ve Çukurova Üniversitesi Kadın Doğum Anabilim Dalından Doç. Dr. Barış Güzel tarafından laparoskopik histerektomi (kansız rahim alma) ve laparoskopik myomektomi (miyom alınması) işlemi gerçekleştirdi. Yapılan işlemi konferans salonundaki ekrandan izleyen hekimler, işlem sırasında merak ettikleri soruları sorma imkânı da buldular. Canlı cerrahi yayının ardından hekimlere katılım belgesi verildi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, bölgede çalışan uzman hekimlerin hastaneye gelerek bu konuda eğitim alabilmesinin de uzman hekimler için önemli bir avantaj olduğunu ifade etti. Laparoskopik ameliyatların kadın doğumda yaygın olarak kullanılmasına karşın, bu yöntemi uygulayan hekim sayısının az olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Vardar, merak edilen soruları yanıtladı:
Hastalara Hangi Avantajları Sağlıyor?
Bu ameliyat tekniği hastalara klasik karın açılarak yapılan ameliyatlara göre çok büyük bir konfor sağlamaktadır. Hastanın karnında ameliyat kesisi ve iz olmuyor. Kalemin girebileceği 3-4 delik açılarak yapılıyor. Ameliyat sonrasında hastanın iyileşmesi çok daha hızlı olabiliyor, normal yaşamına dönme süresi daha kısa oluyor.
Klasik Ameliyatlardaki Ağrıyla Arada Nasıl Bir Fark Var?
Hareket ederken günlük yaşantısında duyacağı ağrı miktarı daha az ve daha kısa sürüyor. Sonuçta bütün bunlara bakıldığında hastaların bir kısmı bu tekniğin kullanılarak rahimlerinin alınacağına inanamıyor. Nereden çıkardığımızı soruyorlar, çok az iz olmasına da şaşırıyorlar.
Bu Ameliyat Tekniği Yeni mi?
Bu kapalı ameliyat teknikleri aslında uzun yıllardır kadın doğumcular, genel cerrahlar arasında kullanılmaktadır. İnfertilite, dış gebelik, yumurtalık kistlerinde kullanılıyorken, rahim, rahim ağzı ve erken evre yumurtalık kanseri ameliyatlarında ileri laparoskopik tekniklerden yararlanılmaya başladı. Normalde klasik yöntemlerle çok geniş büyük kesilerle, karında 15-20 cm büyüklüğünde kesiler yapılıyordu, bu teknikte ise 3-4 delikten girilerek ameliyat uygulanabiliyor.
Hasta Ne Zaman Ayağa Kalkabiliyor?
Ameliyat sonrası büyük konfor sağlıyor, hastalar ameliyatın büyüklüğüne göre 12-24 saat içinde ayağa kalkıp dolaşabiliyor. Açık ameliyatlarda da bunu yaparsınız, ancak sonraki günler ve haftalar çok önemlidir. İyileşme sürecinde, karnın kesilip dikilmesi, eğilip kalkarken, hareket ederken ağrı yaratır, laparoskopide bu süre çok daha kısa oluyor. Hasta günler içinde ameliyat olmamış gibi kendisini iyi hissediyor, ağrısı daha az oluyor. Hastanede yatış süresi çok kısa oluyor. Özellikle açık teknikle yapılan kanser ameliyatlarında hastayı bir hafta -10 gün yatırmak gerekirken laparoskopik ameliyatlarda 2-3 gün içinde taburcu edebiliyorsunuz.
Histerektomi tekniğini, iyi huylu hastalıklar, miyomlar için yapıyoruz, belli yaş üzerinde anormal kanamalar, rahim zarı kalınlaşmaları, kanser riski taşıyan birtakım değişiklikler olduğunda, sarkmalarda yapabiliyoruz, büyük bir kısmı iyi huylu hastalıklar için yapılıyor. Rahim, erken yumurtalık kanseri ve rahim ağzı kanserlerinde daha geniş ameliyatlar yapılıyor. Burada laparoskopi tekniğiyle hiç karnı açmadan rahim ve yumurtalıkları çıkarabiliyorsunuz, rahim kanseri ameliyatlarında ilave bazı işlemler yapılabiliyor, lenf düğümlerini hastanın kasık ve aort (ana atar damar) çevresindeki lenf düğümlerini temizliyoruz. Rahatlıkla laparoskopik olarak yapılabiliyor.
Obezlerde de Kullanılabiliyor mu?
Özellikle kilolu hastalarda, rahim kanserlerinin büyük bir kısmı obez dediğimiz yani normalin üzerinde kilosu olanlarda sık görülüyor, aşırı kilo rahim kanseri için çok önemli bir risk faktörüdür, bu kadınlarda karnı açarak yaptığınız ameliyatlardan sonra yara zor iyileşiyor, akıntılar oluyor. Uzunca süre hastanede yatış olabiliyor, antibiyotik tedavileri, pansumanlar sıkıntı yaratabiliyor. Bu nedenle kilolu hastalarda laparoskopik teknikle yapılacak ameliyatlar konfor sağlıyor. 10-15 gün enfeksiyon nedeniyle hastanede yatırdığınız hastayı 1-2 gün içinde çıkarabiliyorsunuz. Riskleri azaltmış oluyorsunuz. Kilolu kadınlarda da rahim ameliyatlarında bir avantaj sağlıyor.
Rahim Alınması, Hastanın Yaşantısında Neyi Değiştirir?
Kadınlar rahim alınınca menopoza gireceklerini sanıyor. Sadece rahmin alınmasının kişinin menopoza girmesiyle ilgisi yoktur, kişiyi menopoza sokan yumurtalıkların alınmasıdır. Doğal menopoz yumurtalıkların çalışmasının belli yaşta durması ve bu hormonların salgılanmamasıdır. Genellikle 45-50 yaşlarında yumurtalıklar fonksiyonlarını durduruyor. Yumurtalıkları ameliyatla çıkartırsanız hangi yaşta olursa olsun kadını menopoza sokmuş olursunuz. Rahim alındığında gebe kalamayacaktır. Yumurtalıklar alınmadıkça menopoz sıkıntısı çekmez. Cinsel yaşamı değişmez, rahim bir iç organdır. Genç hasta 30-40`lı yaşlarda rahim alındığında yumurtalıklar korunmuşsa hormon desteği almasına gerek yoktur\" şeklinde ifadeler kullandı. (A. Hakim Kurt - İLKHA)