Erbaş, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Hayatımıza sayısız güzellikler katan rahmet, bereket, bağışlanma, arınma ve huzur mevsimi Ramazan ayına kavuşmanın sevinci içerisindeyiz. Bu akşam kılacağımız teravih namazının ardından yarın tutacağımız ilk oruç ile Ramazan ayına girmiş olacağız.

Ramazan ayı; barış, kardeşlik ve esenlik rüzgârlarının dalga dalga yayıldığı manevi bir atmosfer ve Yüce Allah’ın bizlere lütfettiği büyük bir nimettir. Zira bu kutlu zaman, yorulan ruhlarımızı teskin etmek, bunalan gönüllerimize inşirah vermek, özümüze ve fıtratımıza yönelerek hayatımızın iman, kulluk ve güzel ahlak ekseninde muhasebesini yapmak için eşsiz bir fırsattır.

İbadetlerimizi güzel ahlakla, ilişkilerimizi samimiyet ve muhabbetle bütünleştiren oruç iklimi; bizi dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştıracak bir hayat için yeni bir başlangıç yapmak adına önemli bir vesiledir.

Diğer yandan, büyük bir heyecanla kavuşmayı beklediğimiz on bir ayın sultanını karşıladığımız bugünlerde Müslümanlar olarak mahzun ve kederliyiz. Maalesef koronavirüs salgını sebebiyle bu kutlu misafiri bu yıl sadece evlerimizde ağırlayacağız. Sahurun bereketini, iftarın sevincini, teravihin coşkusunu, mukabelenin huzurunu ve Ramazan’ı anlamlı ve unutulmaz kılan birçok eşsiz güzelliği bu yıl evlerimizi ibadet ve dua mekânı olarak hissedip yaşayacağız. Bu noktada ifade etmeliyim ki, bizler elbette Rabbimizin İnşirâh Sûresi’nde vadettiği her zorluğun ardından mutlaka kolaylığın geleceğine dair ilahi müjdesine yürekten inanıyoruz. Bir mümine yaraşan şuur, vakar ve asaletle, yaşadığımız bu zorlukların geçici dünya hayatının bir imtihanı olduğunu biliyoruz.

Bu sebeple, yaşadığımız hassas süreçle ilgili üzerimize düşen sorumluluğun icabını harfiyen yerine getirip gerekli tüm tedbirleri alacağız. Böylesi zor zamanlarda sabır, irade ve azimle gerekli tedbirleri aldıktan sonra tevekkül değerine sarılıp ilahi iradeye teslim olacağız. Müminin en güçlü dayanağı, en büyük korunağı ve en etkili devası olan dua ile Rabbimize iltica edeceğiz. Karamsarlık, korku ve endişeye kapılmadan, umudumuzu ve direncimizi kaybetmeden, umut ve ufuk merkezi Kur’an-ı Kerim’i ve insanlığa her daim ümit aşılayan sevgili Peygamberimizi (Sallallahu Aleyhi Vesellem) rehber edinerek bu zorlu günleri inşallah geride bırakacağız.

Bu itibarla, tüm yeryüzünü etkileyen bir musibetle karşı karşıya kaldığımız bugünlerde, Ramazan-ı Şerif’i vesile edinerek içten ve samimi dualarımızla, insanlığın bir an önce bu musibetten kurtulması için yüce Mevla’ya niyazda bulunalım. Özümüze yöneldiğimiz, bütün hayatımızı Kur’an’la gözden geçirme fırsatı bulduğumuz bu muhasebe ayında; yaratılış gayemizi, kendimize, Rabbimize, çevremize ve bütün mahlûkata karşı sorumluluklarımızı gözden geçirelim.

Yüce Kitabımızı okuduğumuz gibi, onun deruni manası üzerinde de tefekkür ederek Müslümanca bir bilinç oluşturalım. Oruçlarımızı, Rabbimizin rızasına uygun söz, eylem ve tutumlarla bütünleştirelim. Özellikle sağlık nimetinin önem ve anlam kazandığı bugünlerde, oruç ibadetinin bağışıklık sistemimizi koruyup güçlendirdiği bilimsel gerçeğinin de idrakinde olarak, başta sigara olmak üzere sağlığımız için tehdit oluşturan bütün zararlı alışkanlıkları terk edip yüce Allah’ın bize ikram ettiği bu emanete sahip çıkalım.

Ramazan'a dair yaşanan bütün güzelliklere, bir heyecan ve coşku atmosferiyle özellikle çocuklarımızı dâhil ederek onların hafızalarında güzel hatıralar bırakalım. Çocuklarımızın özündeki selim fıtratı, Ramazan ayının manevi iklimiyle buluşturarak Yaratıcıyı, dünyayı ve oruç özelindeki diğer ibadetleri daha yakından hissetmelerini sağlayalım.

Dinimizin bizden istediği en önemli hasletlerden ve tarihten bugüne milletimizin yaşattığı güzel ahlak örneklerinden biri olan yardımlaşma ve dayanışmayı, birçok iyilik ve güzelliğin tecelli ettiği bu bereketli ayda adeta bir seferberliğe dönüştürelim.

Bu duygu ve düşüncelerle, tekrar gelişiyle gönüllerimizi aydınlatan rahmet ve bereket iklimi Ramazan ayının; kalplerimize huzur, hanelerimize bereket, ailemize, ülkemize ve İslâm âlemine hayırlar getirerek yeryüzünün selamet ve sekinetine, bütün insanlığın huzuru ve iyiliğine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum." (İLKHA)