Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’a sayılı günler kaldı. Perşembe günü camilerin kapalı olması nedeniyle evlerde kılınacak ilk teravih ve kalkılacak ilk sahur ile Ramazan Ayına girmiş olacağız.

 

Yeni tip Coronavirus (Covid-19) salgını dolayısıyla Müslümanlar, camilerin kapalı olması nedeniyle bu yıl Ramazan Ayını evlerinde geçirecek.

Salgın nedeni ile camilerin kapalı olması kedilerinde derin bir üzüntü oluşturduğunu belirten Diyarbakırlılar, eskisi gibi camileri kullanabilmek için Allah’a yakarışta bulunduklarını ve bir an önce camilere kavuşmak istediklerini söylediler.

Yaşanan bütün bu olumsuzlukları hak ettiklerini ifade eden Diyarbakırlılar, Allah'ın musibetlerle kendilerini uyardığını ancak Müslümanların da bu uyarıları idrak edebilmesi gerektiğini vurguladılar.

Ramazan Ayında camilerin kapalı olup teravih, cüz okuma ve cemaatle namaz kılma gibi ibadetleri toplu olarak yapamamanın üzüntüsünü yaşadıklarını ifade eden Diyarbakırlılar, bu süreçte evlerini birer camiye çevirip ibadetlerini evde yerine getirmeye çalışacaklarını kaydettiler.

“Bu ayda ibadetlerimizi artıracağız”

Ramazan coşkusunu evde ibadetlerle yaşayacaklarını belirten Sedat Ak, “Öncelikle Ramazan Ayında Covid-19 virüsünden dolayı bütün herkes evinde olacak. Bizler evlerimizde namazlarımızı, cüzlerimizi ve oruçlarımızı güzel bir şekilde tutacağız. Elimizden geldikçe bu ayda ibadetlerimizi artıracağız. Çünkü bu ay rahmet ayıdır. Ellerimizi de semaya açıp Covid-19 virüsünün de bütün dünyada yok olması için dua edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Camilerin kapalı olması kendilerinde derin bir üzüntü oluşturduğunu belirten Ak, şöyle devam etti:

“Covid1-19 salgınından dolayı camilerimiz kapandı. Kabe’de namaz kılamaz olduk. Rabbimiz tarafından bundan daha kötü nasıl uyarılabiliriz. Bütün bu olanlar bizi çok üzüyor. Örneğin; avlusunda bulunduğumuz tarihi Ulu Cami’nde teravih namazı kılamayacağız. Cuma namazı kılamayacağız. Değil sadece bu camide dünyanın her tarafında bu durum yaşanıyor. Yaşadığımız bu durumdan dolayı Müslümanlara bundan daha büyük bir ceza yoktur diye düşünüyorum. Rabbim inşallah kısa zamanda Covid-19 hastalığını dünyanın her tarafında bitirir. Müslümanlar olarak camilerimize geri döneriz. Cuma namazlarımızı ve teravih namazlarımızı inşallah tekrardan kılmaya başlarız.”

“Teravih namazını camide kılamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz”

Ramazan Ayı yaklaşınca Diyarbakır’ın Ulu Cami gibi tarihi yerlerinde her zaman bir yoğunluğun olduğunu anımsatan Yoksul Aslanhan, “Önceleri Ramazan Ayı yaklaşınca Ulu Cami etrafı cıvıl cıvıl olurdu. Fakat şu an ne bir feyz ne de bir bereket kaldı. Bunun da olmasına sebep olan biz insanoğluyuz. Dünyanın her tarafında zulümler görülüyor. Kısacası yaşanan bu durumlara bizler müstahakız. Camiler kapalı ve cuma namazlarımızı eda edemiyoruz. Ayrıca Ramazan ile birlikte teravih namazları başlayacak. Onun da camilerde kılamama üzüntüsünü yaşıyoruz. Bütün bunları neden yaşıyoruz diye kendimize sorduğumuzda maalesef günahkâr kullar olduğumuz için bunlar başımıza geliyor.” dedi.

“Bir Müslüman olarak bu durum beni çok üzüyor”

Ramazan Ayında camilerde yaşanan coşkuyu bu yıl yaşayamayacağı için üzgün olduğunu belirten Aziz Gönder ise şunları söyledi:

“Ramazan Ayında yaşayamayacağımız coşku bizi olumsuz etkiliyor. Örneğin; camiler kapalı olduğu için cemaatle farz namazları ve cuma namazlarımızı kılamıyoruz. Ramazan Ayı ile birlikte teravih namazları da gelecek, onu da camilerde kılamayacağız. Bu yaşanılan sıkıntılardan dolayı Rabbimiz bizi afetsin diyorum. Rabbimize salih bir şekilde tövbe edip emirlerini yerine getirmediğimiz için Covid-19 virüsü gibi hastalıkları yaşıyoruz. İnşallah Rabbim en kısa zamanda bu hastalığı da bitirir eski günlerimize geri döneriz.”

Camilerin kapalı olmasına rağmen Ramazan Ayında yapılan ibadetleri evinde yerine getireceğini ifade eden Gönder, “Bir Müslüman olarak bu durum beni çok üzüyor. Düşünün bir adam camiye gidemiyor. Cuma namazını camide eda edemiyor. Yine teravih namazını camide cemaatle kılamıyor. Bu durumlar bir insani üzmez mi? Elbette üzecektir. Fakat bütün bu olumsuz durumlara rağmen bizler camiler kapalı olduğu için teravih namazlarımızı evimizde kılacağız. Kalabalık bir aileysek cemaatle eda edeceğiz. Evde bir odamızı camiye çevirmeliyiz. İbadetlerimizi Allah’ın izni ile o odada gerçekleştireceğiz.” şeklinde konuştu.

“Covid-19 virüsü hastalığının ilacını Allah’tan istiyoruz”

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 hastalığının şifası için Allah'a ellerini açıp duada bulunmak gerektiğini belirten Muhammet Sabri Bayhan, “Biz Müslümanlar olarak Covid-19 virüsü hastalığının ilacını Allah’tan istiyoruz. Ellerimizi Rabbimize açıp istiğfar edeceğiz. Çünkü her şeye gücü yeten tek Rabbimizdir. Elbette profesörler, devletler ve diğer bilimler işlerini yapıp bu tür hastalıklarla mücadele edecektir. Ancak Rabbimize dualarla yönelip ondan bu hastalığın şifasını istememiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Camilerin, sosyal mesafenin uygulanması şartıyla tekrardan ibadete açılması gerektiğini dile getiren Bayhan, “Yaklaşan Ramazan Ayı ile birlikte teravih namazlarımız için konuşmak istiyorum. İmamlarımız bu konuyu bizlerden daha iyi biliyor. Onların söylemleri bizim için önemlidir. Fakat devletimiz de uygun görürse camilerimizi açıp sosyal mesafeye uyarak aralarda birkaç metre oluşturarak camilerde namazlarımızı eda edebiliriz. Kanaatimce de bu durumu gerçekleştirmek mümkündür.” şeklinde konuştu.

“Evimde de ibadetler noktasında yapabildiğimi inşallah yapacağım”

Ramazan Ayında camilerde yaşadığı coşkuyu evinde yaşamayacağı için üzgün olduğunu belirten Sabahattin Kılıçoğlu, yine de evde elinden geldiğince bütün ibadetleri yerine getireceğini söyledi.

Kılıçoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Ramazan Ayı çok güzel bir aydır. Ramazan Ayı sıhhat ve bereket ayıdır. Evde Ramazan Ayını geçirirken camilerde yaşadığımız coşkuyu hissedemeyeceğimiz için evde sıkılırım, üzülürüm ve çok sevinmem. Evimde de ibadetler noktasında yapabildiğimi inşallah yapacağım. Çünkü Rabbimiz bize ne emretmişse başımız üstünedir. Beni neden men etmişse onu da yapmam. Ayrıca Rabbimizin bütün emirleri biz insanlara şifa, sıhhat ve güzelliktir. Son olarak Ramazan Ayını salavatlarla, namazla ve ibadetlerle geçireceğim.”(İLKHA)