Etkinlikte konuşan Molla Recai Güler, salgın hastalık münasebetiyle evde geçirilen vakitlerin değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Peygamberimizin hayatının tümünün bizlere rehber olduğuna dikkat çeken Güler, "Peygamber (aleyhisselatu vesselam) hayatının tamamı bizlere rehber ve yol göstericidir. Bilhassa mesele aile olduğunda Peygamberimiz bize daha fazla örnek olmaktadır. Çünkü hanımlarına, kızlarına ve torunlarına en hayırlı olan o idi. Kadınlara değer ve kıymetin verilmediği dönemde, Peygamberimiz kadınlara çok değer verirdi. Peygamberimiz, kızı Hazreti Fatıma kendisinin evine geldiği zaman onu ayakta karşılar, elinden tutar ve onu kendi minderinin üzerine oturturdu. Kızı da ona aynı şekilde davranırdı. Peygamberimizi ayakta karşılar, elinden tutar ve kendi minderinin üzerinde oturturdu. Peygamber (aleyhisselatu vesselam), ardından bizlere aile konusunda birçok örnek bırakmıştır." dedi.

 

"Peygamber Efendimiz insanlara, kadınların kıymetini öğretmek için kendi kızını ayakta karşılardı"

Güler, "Hazreti Aişe annemizden 'Peygamber Efendimiz ev içerisinde nasıl bir hayat geçirirdi?' diye sorulduğunda, o, 'Peygamber (aleyhisselatu vesselam) kendi ehline hizmet ederdi.' diye cevaplar. Peygamberimiz bunları kadınların bir eşya gibi alınıp satıldığı dönemde yapıyordu. Bundan bin 400 sene önce Mekkeli müşriklerin aileye değer vermeyip kendi elleriyle kızlarını çukurlara canlı canlı gömdüğü dönemde Peygamber (aleyhisselatu vesselam) insanlara, kadınların kıymetini öğretmek için kendi kızını ayakta karşılar, elinden tutar ve kendi minderinin üzerinde oturturdu. Bugün kadın haklarının savunucusu olarak çıkan kişiler istiyor ki kadınlar soyunsunlar ve çıplaklıkla birlikte kendi şahsiyetlerinden uzaklaşsın ve aileler darmadağın olsunlar. Yine bazı kimseler kavmiyetçilik adı ile çıkıyor, kadınların hakları konusunda konuşuyorlar ve kadınları iffetinden, namusundan ve şerefinden uzaklaştırmak istiyorlar. Bunların kadınlara vermek istedikleri budur." ifadelerini kullandı.

"Aile düşmanları, müminlerin kızlarını oyuncak gibi kullanıyor, namus ve iffetleri ile oynuyorlar"

Güler, "Peygamberimiz, kendi devleti içerisinde tesis ettiği adaleti kendi eşleri arasındaki muamelede de uygulamıştı. Örneklerine baktığımızda; Peygamberimiz vefat etmeden önce, Hazreti Aişe'nin hücresine giderek annemizin yanında ruhunu teslim etmek istiyordu. Bütün hanımlarını yanına topladı ve Hazreti Aişe'nin evine gidiş için tek tek hepsinden müsaade istedi. Bütün eşleri müsaade etmeyene kadar Peygamberimiz Hazreti Aişe'nin hücresine gitmedi. Peygamberlik, rehberlik, yol göstericilik bu şekildedir. Peygamberin yaptığı, o sahtekarların yaptığı rehberlik gibi değildir. Bu sahtekârlar ortaya çıkıp sözde insanlara rehberlik ve yol göstericilik yapmaya çalışıyorlar. Fakat biz bunların hayatına baktığımızda, onların hayatında adaletten eser, iyilik namına hiçbir şey yoktur. Onların hayatında ancak Müslüman toplumların arasında yıkım ve tahribatı hâkim kılmak vardır. Onlar insanların hak ve hukuklarından bahsettikleri zaman Müminlerin kızlarını oyuncak gibi kullanıyor, namus ve iffetleri ile oynuyorlar." şeklinde konuştu.

"Avrupa'da yapılan anlaşmalar ve verilen sözler, ailenin yıkımı içindir"

Aile düşmanları Avrupa'da ve başka yerlerde bir araya geliyor, birbirlerine sözler veriyor ve anlaşmalar imzalıyorlar." diyen Güler konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu yapılan anlaşmalar ve verilen sözler, ailenin yıkımı içindir. Peygamber Efendimiz insanları evlenmeye teşvik ederken bu insanlar; ailenin yıkımına, parçalanmasına teşvik ediyorlar. Eğer siz huzur görmek, hakkı tanımak, eşler ve kadınlar arasındaki eşitliği görmek istiyorsanız gelin hep beraber Peygamber aleyhisselatu vesselamın hayatına bakalım. Eğer bizler hikmet dersi almak istiyorsak Resulullah'ı örnek almalı, sünnet-i seniyyesinin önünde oturmalı ve huzurun aile içerisine nasıl gireceğini ondan öğrenmeliyiz. O pis, kokuşmuş fikir ve düşünceler ile huzuru aile içerisinde tesis edemeyiz. Çünkü bugüne kadar bu pis ve kokuşmuş fikir sahiplerinin insanlara hiçbir faydası dokunmamıştır. Bundan dolayı her zamankinden daha fazla Peygamber aleyhisselatu vesselamın sünnetine ve yaşantısına ihtiyacımız var. Bu zor, zahmet ve meşakkatli; evimize kapandığımız, çocuklarımızla daha fazla vakit geçirdiğimiz günleri fırsat olarak bilmeliyiz. Çocuklarımızı etrafımıza toplayarak sünnet-i seniyyenin dersini vermeliyiz."  (İLKHA)