Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi salonunda `Hukuk Devleti, Demokrasi ve Anayasa` konulu panel düzenlendi. Panelde İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal , CHP`ye sert bir şekilde yüklendi.
Baro Başkanı Ümit Kocasakal, CHP`nin yönetim anlayışı ile ilgili sorununun olduğu söyledi. CHP`nin uyuyan bir dev olduğunu ifade eden Kocasakal şunları kaydetti: "Şimdi CHP`liler bana kızacaklar. Kızsınlar. Benim CHP`nin o devrimci, vatansever, yurtsever üye veya hissi bulunanlarla hiçbir sorunum yok. Olamaz da zaten. Ama yönetimi ile sorunum var. Yönetim anlayışı ile ilgili sorunum var. CHP aslında uyuyan bir dev. Dev uyansa var ya kimse önünde duramaz. Diyorlar ki biz kitle partisiyiz. Bir parti kitle partisi olabilmek için önce kütle partisi olmak gerekiyor. Yani belirli bir kütleniz olacak. Kimliğiniz net ve açık olacak. Bana göre CHP`de açık bir kimlik olması gerekiyor, bir de net bir duruş. Bir de dine saygılı olduğunu gösterirken o çarşafa gerek olmaz. O çarşafta kimlik durmaz düşer zaten. Samimi olacak. Mesela dediler ki `biz Mustafa Kemal`in askerleri değil, yurttaşlarıyız.` Böyle saçma bir şey olur mu? Oradaki askerleriyiz ifadesi biliyorsunuz ki biz ona yürekten bağlı olduğumuzu ifade ediyor. Gerekirse uğruna seve seve ölüm dahil her şeyi göze alan kişiler olduğunu gösteriyor."
CHP`NİN KALESİNDE GÖVDE GÖSTERİSİ YAPMIŞTI
CHP`de ulusalcı kanadın yakın durduğu Kocasakal, daha önce de CHP`nin kalesi İzmir`den Kılıçdaroğlu`na sert sözlerle yüklenmişti. Kocasakal burada yapmış olduğu açıklamada: "CHP kimsenin babasının malı değildir. Bir kimliğin olmak zorunda. Düşünce özgürlüğü maddeleri altında, üniter devleti, ulus devleti, cumhuriyeti, devrimleri tartışmayız da tartıştırmayız da. Bu laflarla Cumhuriyet’in altını oyup artık tekke ve zaviyeler de açılsın noktasına geldik. CHP, Atatürk’ün ölümünden sonra halk çılık okunu yitirmiştir. Politbüro olmaya doğru gitmiştir. CHP’de kala kala Cumhuriyet kalmıştır. Onu da yitirirsek ne kalır Atatürk’ün partisinden? Kimse kimseye mahkum filan değil. Kerhen, kerhen, kerhen artık buramıza geldi. Ya kendilerini toplarlar, Atatürk’ün partisi gibi olurlar ya da Atatürk’ün partisini gerçek anlamda halk la beraber başka şekilde yaratır, yürür gideriz. Üzerimde tarihsel bir görev var. Yarım kalan cumhuriyet devrimini tamamlamak. Bu bizlere nasip olacak”