YUSUF CAN – HABER YORUM

“The Economist ve Der Spigels’in” temsil ettikleri akımlar ve sözcülüğünü yaptıkları kutuplara inşallah daha sonra değiniriz ama şu anda “Gelecek Projeksiyonu” çizen ayrı iki derginin bir vurgusuna değinmek istiyorum.

"Küresel Dış Politika’nın yörüngesini" işaret eden önemli dergilerden ikisi “Foreign policy” ve” Foreign Affairs” dergileridir.

Bu iki dergi de son dönemde yaptıkları baskılarda Koronavirüs sonrasını ele alırken dikkat çekici iki noktaya parmak bastılar:

1-Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını.

2-“Suveyş Kanalı Krizini” örnek göstererek ABD’nin Küresel hakimiyetini yavaş yavaş kaybederek yerini Çin’e bırakacağını

İki dergi de bu noktaları özellikle vurguluyorlar.

 Aslında bu şekildeki tespitleri son zamanlarda sık sık işitiyoruz.

Ancak bu iki derginin özellikle birinci tespitini devlet başkanlarının ağzından da işitmeye başladığımızda bu söylemin sıradan bir şey olmadığını anlıyoruz. Yani bu bir tespit olmaktan ziyade “Gelecek projeksiyonu” olarak çıkıp yakın bir realiteye dönüşüyor.

Bu konuda birkaç liderin söylemine bakmakta fayda var:

-Erdoğan:Yaşadığımız koronavirüs salgınının ardından dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açıkça görülüyor…” (Hatırlanacağı gibi Bahçeli de "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" demişti.

- İtalya Başbakanı Conte "Koronavirüs sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.."

SON SÖZ

Tüm bunlar beşer gözüyle görünen kısım. Realist bakış açısıyla bunlar görünse de “Akıldan öte bir akıl, kaderden öte bir kader vardır!” hakikatini de unutmamak lazım!