Vatandaşların sağlık sistemine ve hekimlere güvenmesi gerektiğine vurgu yapan Ömür, hekimlerin tavsiyelerine uymanın yanı sıra Sağlık Bakanlığının belirlemiş olduğu 14 kuralına şiddetle uyulması tavsiyesinde bulundu
Sürekli sahada ve hastalarla içi içe olduğu için Coronavirus hastalığını kaptığını ve zaten bunu da öngördüğünü ifade eden Ömür, erken teşhis sayesinde hastalığı hafif geçirdiğini kaydetti.
Ömür, “Bizler meslek itibarı ile hastalıklarla içi içe yaşıyoruz. Bu nedenle Siirt’te bu salgına yakalanacaklar arasında il kendimin olacağını ön görüyordum ve öngörüm de gerçekleşti. Çünkü hastalarla iç içeyiz, sürekli hastanedeyiz, vatandaşları aydınlatmak için sürekli sahada gezdik ve onlara bu salgını anlattık. Muhtemelen bu salgını onlardan kaptık. Erken teşhis olması benim için çok iyi oldu bu nedenle erken teşhisin önemine değinmek istiyorum. Hasatlık bende çok hafif bir gece terlemesi ve hafif öksürük ile başladı. Çok dikkat çekici semptomlar değildi. Eşimin ısrarı ile tetkik yaptırdım ve Coronavirus testim pozitif çıktı. Daha hastalığın birinci veya ikinci günüydü. Geç kalmaktan korkun diyoruz. Tedavisi var diye önlemleri göz ardı etmemiz gerekiyor.” dedi.
“Evde izolasyon çok önemli, aile fertlerinden 14 gün boyunca ayrılmanız gerekiyor”
Sağlık Bakanlığının dünyaya örnek teşkil edebilecek bir tedavi protokolü olduğunu belirten Ömür, her vakanın hastaneye getirmenin uygun olmadığına dikkat çekti.
Ömür, şunları söyledi: “Evde izolasyon çok önemli, ailenin diğer fertlerinden 14 gün boyunca ayrılmanız gerekiyor. Yoksa bu salgını onlara bulaştırma riskiniz var. Şayet evde bu işi yapamıyorsanız, Bakanlığımızın vatandaşlar için ayırdığı misafirhanelere yerleştirilebilirler. Ben tedavim ikili olarak başlandı. Tedavi Klorokin ile Oseltamivir diye adlandırılan ilaçlarla başlandı. Eğer daha ağır seviyede olsaydım 3’ncü basamak ilaçlarımız vardı. Hastaneye yatıp bunlarla tedavi olmam gerekiyordu. Çok şükür ülke olarak hiçbir ilaç sıkıntımız yok. Hastane stoklarımız çok çok iyi. İlaç konusunda da vatandaşlarımız tereddüt etmesinler.”
“Coronavirus testi pozitif çıktıktan sonra aklıma ilk ailem geldi”
Hastalığın belirtilerinin çok hafif olması nedeni ile ilk başlarda test yaptırma gereği duymadığını fakat eşinin ısrarı üzerine yapılan testin pozitif çıktığını aktaran Ömür, izole geçirdiği günleri şu şekilde anlattı:
“Yaptırdığım test pozitif çıktıktan sonra insanın aklına ilk ailesi geliyor. Bu nedenle hepimizin ayrı odalarda kalması gerekiyordu. Bizler 4 kişilik bir aileden oluşuyoruz. Ben, eşim ve iki çocuğum ayrı odalarda kendimizi izole ettik. Sadece eşim yemeklerimizi kapıya bırakıp daha sonrada boşları geri alıyordu. Ailemin testleri negatif çıkınca onların izolasyonuna gerek kalmadı. Şu an ben 12 gündür tek başıma bir odada yaşıyorum günlük ihtiyaçlarım eşim tarafından sağlanıyor fakat mümkün olduğunca sıfır temas sağlamaya çalışıyoruz. Tuvaletlerimiz ayrı, günlük temizliğimize dikkat ediyoruz. Özellikle benim temas edebileceğim şeylerde temizliğe çok dikkat ediyoruz. Ev temizliğinde eğer korkuyorsanız, çamaşır suyu ile su karışımını öneriyorum. Mutlaka gün içinde bu temizliği yapmakta fayda var.”
“Ben ve aile de bu hastalığı metanetle karşıladık”
Salgına yakalanma tehlikesinin beklediği bir durum olduğunu ve imanımız gereği herhangi bir korku yaşamadığını dile getiren Ömür, ailesi ile bu hastalığı metanetle karşıladıklarını fakat tedaviye erken başlamanın kendisini şifaya kavuşturduğunu belirtti.
55 yaşında diyabet ve şeker hastalığının da bulunduğuna dikkat çeken Ömür, “Bu tür hastalar yüksek risk olarak değerlendiriliyor. Allah’a binlerce şükrediyorum. Ailem ben ve toplum olarak şu dersleri almamız gerekiyor. Koruyucu sağlık önlemlerinin, sağlık eğitiminin, okuryazarlığın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmış oldu, sağlık sisteminin hiçbir müdahaleye yer verilmeden son derece disiplinli çalıştırılması gereken bir kurum olduğunun farkına vardım. Bizler ülke olarak sağlık eğitimi ve sağlık okuryazarlığına çok fazla önem vermek durumundayız. Sağlık eğitimimiz yetersiz gibi, çünkü Cumhurbaşkanımızdan valimize kadar vatandaşların sokağa çıkmaması gerektiği söylendi fakat insanlarımız yine de hiç aldırış etmeden ‘Bana bir şey olamaz.’ düşüncesi ile maalesef sokakları dolduruyor. Bu da bizim sağlık okuryazarlığımızdaki cahilliğin göstergesidir. En azından bunları vatandaşımıza öğretmek çok önemli. Sağlığın korunması, sağlığın geliştirilmesi bizim temel önceliğimiz olmalı.” ifadelerini kullandı.
“Vatandaşlarımız lütfen sağlık sistemimize ve hekimlerimize güvensin”
Vatandaşlardan tek isteğinin Sağlık Bakanlığının belirlemiş olduğu 14 kuralına şiddetle uymaları olduğunu belirten Ömür, Öksürük, ateş, gece terlemesi, ishal ve halsizlik belirtileri başladığında mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğine dikkat çekti.
Ömür, “Bu 14 gün içerisinde sıkılmaya hiç zamanım olmadı. Gerek dostlarım ve iş arkadaşlarım sürekli arayıp danışması ve benim de evden işleri takip etmem bir saniye bile boş vaktim kalmamasına neden oldu. Bu halimle vatanıma, milletime ve Siirt’e hizmet etmeyi görev biliyorum. İnşallah bu hizmetleri hep beraber yapacağız. Vatandaşlarımız lütfen sağlık sistemimize ve hekimlerimize güvenin, bizlerin dediklerini yapın ve bizleri iyi takip edin. dışardan gelen misafirlere mutlaka hasta gözü ile bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Bize bu vakaları, İstanbul’dan, Mersin’den gelenler getirdiler. Mümkün olduğunca sosyal teması sıfıra indirmekte fayda var. Kendi ailemizle bile tokalaşmaktan, sarılıp öpüşmekten bir müddet uzak durmakta fayda var.” dedi.
“14’ncü gün tamamlandığında test yaptıracağım ve testin negatif çıktığını göreceğiz”
Son olarak Ömür, şu tavsiyelerde bulundu:
“Biz her zaman vatandaşımızın yanındayız. Ben ikinci testi yaptırdım ama yaptırmamam gerekiyordu çünkü bu testin negatif olmasını biz 12-13’ncü günlerinde bekliyoruz. Ama içimiz rahat etsin diye 6’ncı günde yaptık testimiz yine pozitif geldi. Bu testin negatif olması 14’ncü günlerde oluyor. İnşallah 14’ncü gün tamamlandığında test yaptıracağız ve testin negatif çıktığını göreceğiz. Sağlık sistemimize, bakanlığımıza güvenin, valimize sağlı çalışanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu süre içerisinde büyük özveri ile çalıştılar ve bire bir hastalarla temas ettiler. Şu an içimizde mevcut bu hastalığa yakalananlar var ve olacaktır. Onlara da minnettarız. Onlarla çalışmak bizleri mutlu ediyor ve onlara çok güveniyoruz.” diye konuştu. (İLKHA)