YUSUF CAN – HABER YORUM

Yıllar önce bazı “Ekran şovmenleri” vardı bunlar sınırlı sayıdaki kanala çıkar her akşam yalan yanlış bilgileri(!) İslami gerçeklermiş gibi vatandaşa pazarlardı.

Hatırlayanlar bilir bu şovmenlerin birçoğunun; bazı istihbarat yapılanmalarının küçük aparatları oldukları ortaya çıktı.

Ne yazık ki İslam adına ehil olan olmayan herkesin konuşma özgürlüğü devam ediyor.

Oysa ayette şöyle buyurur: “Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline (ilim ve irfan sahiplerine) sorun” (Enfal/7)

İslami konulara düstursuz girenlerden biri de İBB Ekrem İmamoğlu oldu.

Son günlerde

-“Koronavirüsle ilgili yardım kampanyalarını kim toplayacak?

-İBB yardım kolilerinin belirtilen miktarı tutmadığı,

-Sözcü Gazetesinin İBB kanalıyla halka dağıtılması

Gibi konularla gündeme gelen İmamoğlu bu kez de yaklaşan Ramazan Ayı münasebetiyle vatandaştan “Fitre ve Zekatlarını” istedi.

Aslında bunları bir Belediye isteyebilir mi, alabilir mi soruları daha tartışılmamışken İmamoğlu’nun şu ifadesi konuyu ayrı bir mecraya götürdü:

Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Ekrem İmamoğlu, “Yardımlarınızı ulaştırmada en güvenilir aracı devlet kurumlarıdır. Bu manada belediyelerinize, bize inanın, zekâtınızı da fitrenizi de gerektiği noktada bize verebilme şansınız vardır. Bunun kanunda yeri vardır. Bunun aksini kimse inkar edemez. Bununla ilgili de kimsenin fetva vermesine gerek yok!” dedi.

İmamoğlu’nun İslami temel konulara bu denli pervasızca dalması insanın aklına birkaç şey getiriyor :

-Acaba İmamoğlu bu yetkinliği kimden, nereden alıyor?

-İslami konuları konuşmak siyasetçilerin ve politikacıların işi değil, onlar bu konularda ilim ehline tabi olabilirler ancak.

-İmamoğlu İstanbul gibi bir mega şehrin kasasının başında olmasına rağmen neden her fırsatta vatandaştan “Yardım kampanyaları-fitre ve zekat isteme” durumuna düşüyor

-Olayın İslami boyutundan nasıl bu kadar emin olabiliyor. Yani “kimsenin fetva vermesine gerek yok” demek de neyin nesi. Yoksa en üst fetva mercii olarak kendisini mi görüyor?