Emekli Hakim Nusret Çiçek, ”Market Yağmalamak! başlıklı bir yazı kaleme alarak sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinden sonra oluşan market kuyruklarının benzerini geçmişte de yaşandığını hatırlatarak bunun bazı odakları tarafından planlı bir şekilde yapıldığını savundu.
Emekli Hakim Çiçek’in kaleme aldığı yazının tamamı şöyle:
Ülkenin huzurunu bozmaya yönelik olarak, karanlık güçlerin başvuracakları yöntemin en kolayı, hatta en dikkat çekicisi market yağmalamaktır. Bu tip bir provokasyon, hem halkın ihtiyaç giderememe endişesini tetikler, hem de ülkenin dışarıdaki imajını sarsar.
“İşte Türkiye’den manzaralar…” dedirtir.
…
Yöntem yeni sayılmaz.
Miladi Abdülhamit dönemidir. Osmanlı’nın ithalat ve ihracatını eline geçiren Yahudi tüccarlar ittihatçı çetelerine destek olsun diye hem yağmalamaya hem de piyasalarda mal kıtlığına sebebiyet vererek Payitaht’ı zor durumlara sokuyorlardı… İç bünyeyi sürekli kemiren parazitler.
…
Devamını 1980 öncesinde gördük.
O yılların genç savcılarından birisi olarak özellikle GİMA mağazalarına yönelik yağmalama olaylarının soruşturmalarında bulundum.
Tuhaftı o günler…
Birilerinin elinde kepçe piyasalar kazan…
Durduk yerde silahlı kişiler mağazanın çalışanlarını etkisiz hale getirerek mahalleye, “GİMA’ da bedava malzeme dağıtılıyor” haberi uçurularak bir iki saat içinde mağazada hiçbir şey kalmıyordu. Kıtlık üstüne kıtlık. İktidarları zor duruma sokmanın pratiği yağmalama. Şimdi de dolar ile Avronun anı yükselmesi yağmalama ile alakalıdır.
İşte özel bankaların tavrı!
…
Geçtiğimiz Cumanın gece yarısında marketlerde kuyruklar oluşturmak geçmişin benzeri fakat aynı odağın işidir. Huzur ve intizam bu kişilere batıyor.
Kısa sürede haberleşiyorlar.
İhtiyaç dedikleri, tekel bayilerinde içki bırakmadılar.
Sosyal mesafe diye bir şey kalmadı.
Maksatları, ortalık iyice karışsın.
Zannederim bu yöntemi ilerideki günlerde devam ettirecekler. Korona yetmedi, istiyorlar ki piyasalarda mal kıtlığı olsun, namerde muhtaç olalım.
…
Gerçi, sokağa çıkma yasağının ilan etme zamanlaması hatalıydı.
Sanki birileri bu oyunu ustalıkla oynayarak İçişleri Bakanı’nı yanıltmış oldu. Neyse ki Cumhurbaşkanı tavrını koyunca da avuçlarını yaladılar.
…
Kurallara harfiyen uyulsa “Azap Kamçısı” sayılan virüs tehlikesini ucuz atlatırız. Ne yapsak bile ecel nihayetinde Allah’ın(cc) taktiridir. Sekizinci kattan düşer burnu bile kanamazken basit bir trafik kazsında hayatını kaybeder.
Şimdi de “Korona’yı yendi” diyorlar.
Ders alacak yerde ecelle bilek güreşine girmek ne demek!
…
Geçmişte İzmir’de deprem olmuştu. Adamın biri yatağından fırlayarak arabasıyla uzaklaşıp canını kurtarmak telaşında iken, üç yüz metre ileride elektrik direğine çarparak ecele teslim oldu.
“Kimden kime kaçıyorsun ey zavallı.”
Müslüman ders alır meydan okumaz.
…
Hele de kolası bitti diye gece yarısı sokağa fırlayanların istemeye de konuşmaya hakları yoktur. Başkalarının piyonu olmasınlar yeterli… (İLKHA)