MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Kulat, gündemdeki Covid-19 salgınına dair İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kulat, "Coronavirus meselesinden toplum olarak haberdar olduğumuz andan itibaren devletin bir kısım tedbirleriyle muhatap olduk. Öncelik olarak hükümet, bir bilim kurulu kurdu ve Sağlık Bakanı bu kurulun başına geçti. Devlet yoğun bir çalışma sürecine girdi. Bu süreçte büyükşehir belediyeleri işin başında bir yardım kampanyası başlattılar. Hükümet sanki o süreci çok iyi yönetemedi. Toplumun genelinden bir itiraz yükseldi. Yapmış olduğumuz kamu araştırmasına yansıdı. Bunun ötesindeki süreçte hükümet, genel itibarıyla iyi bir çalışma yürüttü. Özellikle dünyanın süper güçleri olarak tanıdığımız ülkelerle mukayese edildiğinde, Amerika'nın ve Avrupa'nın önemli ülkeleri arasında olan İspanya ve İtalya'nın sağlık harcamaları ücretli iken Türkiye Devleti'nin bunları ücretsiz bir şekilde karşılamış olması insanları bir anlamda sevindirdi." dedi.
"e-Devlet üzerinden müracaat edilmesine rağmen maske ve eldiven bulunamıyor"
Artan salgının zaman zaman insanlarda rahatsızlık oluşturduğunu aktaran Kulat, "Bazı konularda hükümet eksik kalıyor. Mesela ben Ankara Çankaya'da otuyorum, e-Devlet üzerinden müracaat etmemize rağmen maske ve eldiven bulunamıyor. Ankara'nın en merkezi yerinde bir kısım aksaklıklar olmakla birlikte insanların bedava sağlık hizmeti alıyor olması sonuç itibarıyla insanları rahatlatıyor. Bir vatandaş hastalansa kapıya ambulans geliyor. İnsanların kendilerini güvencede hissetmeleri anlamında önemlidir. Biz de MAK Danışmanlık olarak bu süreçte iki tane kamuoyu araştırması yaptık. İkisinde de politik konulara girmemeye çalıştık. Vatandaş ilk başlarda özellikle biraz tedirgin oldu. Sonraki süreçte biraz rahatladı. Bakanın istifasına kadar giden sokağa çıkma sürecinde yaşanan panik var. Bunun dışında genel itibarıyla dünyanın diğer ülkeleriyle mukayese edildiğinde Türkiye süreci kısmen iyi götürüyor diyebiliriz." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de süreç son derece şeffaf gidiyor"
Toplumun özellikle tüm yardım kuruluşlarının devreye girmesini istediğini belirten Kulat, şunları aktardı:
Toplum, belediyeler, STK'lar ve yardım kuruluşlarının hepsinin devreye girmesini istiyor. Çünkü toplumun alt gelir grubundaki insanlar, işe gitmedikleri zaman zorluk yaşayacaklar. Bu noktada sıkıntılar devam ediyor. Devlet bir kısım paketler açıkladığını söylüyor ama maalesef bunlar yeterince vatandaşlara yansımadı. Bu anlamda bir kısım eksiklik görülüyor ama toplum genel itibarıyla hükümeti, özellikle televizyonlardan seyrettiği süper güçlerin Amerika ve Avrupa ülkeleri gibi pek çoklarının 'çuvalladığını' görünce bu noktada kendi devletinin yanında yer alıyor. Süreç son derece şeffaf gidiyor. Açıklamalar televizyonlarda günlük olarak yayınlanıyor. Dolayısıyla bu noktada çok ciddi bir güven var. Sağlık Bakanlığı herhalde şu anda en çok güvenilen bakanlıklardan birisi haline geldi. Bu noktada vatandaşın desteği var. Tabi vatandaşın eleştirdiği noktalar da var.
"Hijyen kuralları zaten İslami kurallardır"
Sokağa çıkma yasağı olmasa bile, kimsenin sokağa çıkmaması tavsiyesinde bulunan Kulat, "Türkiye genelinde vatandaşların sokağa çıkma yasağı olmasa da sokağa çıkamaması konusunda yetkililer sürekli uyarıyorlar. Biz de bu vesileyle bir kez daha uyaralım. Çünkü bu mesele insanlar arası hiçbir ayırım yapmıyor. Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) asırlar öncesinden mesajı var. Nerde bir salgın varsa orada salgına muhatap olan insanlar bulundukları yerleri terk etmesinler ve dışarından da insanlar oraya gitmesinler şeklinde ifade etmiş. O dönemlerde daha çok veba ve taun gibi hastalıklar biliniyor. Dolayısıyla bu bir salgın ve herkesin son derece dikkatli olması gerekiyor. Hijyen kuralları zaten İslami kurallardır. Bizim kültürümüz de var olan kurallardır. Bunlara biraz daha dikkat etmek gerekiyor. Bu noktada bir cümleyi de söylemiş olayım. Özellikle evinde kalan yalnız yaşayan yaşlıların, ihmal edilmeyerek ara ara hiç değilse telefonlarla aranması, İslami hassasiyetimizin gereğidir. Bu süreci bir de muhasebe alanı olarak görmek lazım. Bu süreci herkes kendisi için bir muhasebe olarak görmelidir. Cenab-ı Hak bu musibetten milletimizi, ümmeti ve insanlığı muhafaza etsin." diye konuştu. (İLKHA)