Koronavirüs nedeniyle ertelenen liglerin tescil edilmesine ilişkin soruya Hamza Hamzaoğlu, liglerin çok mecbur kalmadıkça tescil edilmesinden yana olmadığını belirterek, "Oynanmamış 8 hafta var. Bana göre adaletsiz bir karar gibi olur diye düşünüyorum. Bizim bu 8 haftayı ne yapıp edip oynamamız lazım. Önce bu süreci tamamlayıp daha sonra yeni bir sezona geçilmesi taraftarıyım, ona göre bir planlama yapılmasından yanayım" dedi.

"FUTBOLCULAR BÜYÜK KAYIPLARLA DÖNECEK"

Hamza Hamzaoğlu, koronavirüs sürecinden sonra pek çok futbolcunun sahaya hazır dönmesinin kolay olmayacağını vurgulayarak, "Bu kadar zaman sadece futboldan uzak olmak değil aynı zamanda koronavirüsün getirdiği psikolojik durumla da mücadele etmemiz gerekecek. Önce oyuncularımızın sağlıklı bir zihin yapısına kavuşması gerekir ki antrenmanlarımızı sağlıklı bir ortamda yapabilelim. Oyuncular sadece evlerinde antrenman yapıyorlar. Geldiklerinde büyük kayıplarla gelecekler. Biz mümkün olduğunca onları en az kayıpla tekrar geri kazanmaya çalışıyoruz fakat büyük kayıplarla gelecekler geriye. Tekrar ona göre bir planlama yapmamız gerekiyor. Federasyonun bize sunacağı süreye de bağlı, 2 hafta mı, 3 hafta mı yoksa 10 gün mü olacak buna göre de antrenmanlarımızı planlayıp ilk maça mümkün olduğunca en hazır şekilde başlamamız gerekecek. Bütün kulüpler aynı durumda olacağı için maçların sonuçlarına çok tesir edeceğini düşünmüyorum. Herkes aynı şartlarda hazırlanacak. Dolayısıyla ilk 3-4 haftayı çok yüksek tempoda oynayacağımızı düşünmüyorum. Sakatlıklar, kendini gösterebilir. Bize çok iş düşünüyor. Doğru planlama yapmamız gerekiyor" diye konuştu.

"MAAŞ İNDİRİMLERİNDE KULÜPLER KAZANÇLARINA GÖRE HAREKET EDECEK"

'Kulüpten gelen bir maaş indirimi yapma durumu söz konusu mu?' sorusuna Hamzaoğlu, direkt maaşlardan indirim beklemenin doğru olmadığını belirterek, "Eğer yayıncı kuruluş bu maçları yayınlayacaksa bu paraları kulüplere ödeyecek. Kulüplere ödeyecekse o zaman kulüpler de oyunculara ve teknik adamlara ödeyecek. Ama diyelim ki bu paralar belki yayıncı kuruluş tarafından verilmeyebilir, kulüpler de zaten kazancına göre hareket edecek. Tabi o süreçte kontratı devam eden oyunculardan kaybı oranında indirim talebinde bulunabilir kulüpler. Ben burada oyuncuların da teknik adamların da bunu olumlu karşılayacağını düşünüyorum. Çünkü olağanüstü bir süreç yaşıyoruz. Bunu hepimiz yaşıyoruz, dolayısıyla kazancı nasıl paylaştıysak bugüne kadar kayba da ortak olmamız gerekir. Ama herkesin aynı oranda bunu göğüslemesi gerekir. Buradan ne oyuncular ne kulüpler ne de yayıncı kuruluş kendine kar elde etmeye çalışmalı. Maalesef bu tarz durumlarda bir fırsatçılık kendini gösteriyor. Buna fırsat vermeden, herkes kendi oranında bence bu yükü omuzlamalıdır. Bu daha adil bir duruş olacaktır" ifadelerini kullandı.

"TAKIM OLARAK OYUNU GELİŞTİRMEYE İHTİYACIMIZ VAR"

Gençlerbirliği olarak çok fazla eksikleri olduğunu düşünmediğini dile getiren Hamza Hamzaoğlu, "Takımla ilgili çok büyük sıkıntılarımız olduğunu düşünmüyorum. Oyun anlamında tabi ki kendimizi geliştirmemiz gereken taraflar var. Oynadığımız oyunu daha pekiştirmemiz gerekiyor. Her maç bir öncekinden daha iyi olmamız gerekiyor. Oyunumuzu ve oyuncularımızı geliştirmeye ihtiyacımız var. Bunlarla ilgili çalışmalarımızı zaten sürdürüyorduk, bunları devam ettireceğiz. Çok fazla eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Sadece hep beraber zaman geçirmeye, beraber oynama uyumunu pekiştirmeye ihtiyacımız var" dedi.

"GELECEKTE MİLLİ TAKIMA VE YURT DIŞINA OYUNCU VERECEK ALTYAPIMIZ VAR"

Hamza Hamzaoğlu, alt yapı anlamında Gençlerbirliği'nin iyi durumda olduğunu belirterek, "Alt yapıda ve birçok yaş grubunda çok yetenekli oyuncularımız yetişiyor şu anda. Burada alt yapı hocalarımıza da teşekkür ediyorum, doğru eğitimle her şeyden önce iyi sporcular yetiştiriyorlar. Bu bizim için çok çok önemli. Onun yanında futbol anlamında da oynadıkları mevkiinin gereklerini yerine getiren ve bunları tamamen öğrenerek gelen bir alt yapımız var. Bundan dolayı da mutluyuz ve umutluyuz da gelecekle ilgili. Hem mili takıma hem de yurt dışına iyi kulüplerde oynayacak oyuncular vereceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"ÖNÜMÜZDEKİ BİRKAÇ SENEDE ANADOLU'DAN ŞAMPİYON ÇIKACAK"

Anadolu takımlarından şampiyon çıkabileceğini ve rekabetin kızıştığını vurgulayan Hamzaoğlu, "Çünkü artık son senelerde gelirlerin de Anadolu kulüplerine doğru bir şekilde dağıtılmasıyla birlikte Anadolu kulüpleri iyi oyuncular transfer etmeye başladılar. Alt yapılarına biraz daha yatırım yapıp oradan oyuncu yetiştirmeye başladılar. Rekabet kızıştı. Son senelerde bakıyorsunuz dört büyüklerin dışında işte Bursaspor da beşinci büyük olarak şampiyonluğa adını yazdırdı. Bursaspor şampiyon olduktan sonra diğer kulüpler de bu hedefi yavaş yavaş koymaya başladı. İşte Başakşehir senelerdir şampiyonluğa oynuyor, belki de bu sene olacaklar, bilemeyiz. Anadolu'dan da mutlaka önümüzdeki birkaç sene içinde bir şampiyon çıkabilir. Bu hiç de sürpriz olmaz" dedi.

"GALATASARAY'DA GÖREV DÜŞERSE TEKRAR GİDERİM"

Hamzaoğlu, kariyer hedeflerinin neler olduğu sorusuna, 'İleride milli takımı çalıştırmayı ben de her teknik adam gibi isterim. Galatasaray'da tekrar görev düşerse camiama gidip tekrar hizmet etmek isterim' diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar benim hedeflerimde olan şeyler fakat bu hedeflere gitmek için herhangi bir çabam yok. Benim şöyle bir felsefem var, ben bulunduğum yerde en iyisi yapmakla mükellefim. Bugün Gençlerbirliği kulübündeyim yarın başka bir kulüpte olabilirim orada da aynı şekilde o kulübe yapabildiğimin en iyisi yapmak için çaba gösteririm. Ondan sonra ben milli takıma gideyim, yurt dışına gideyim gibi bir çaba içerisinde olmam. Çünkü benim bulunduğum yerde yaptığım işin beni o noktalara taşımasını isterim. Tabi ki ben de yurt dışında iyi kulüplerde antrenörlük yapmak istiyorum. Bu hedeflerim arasında var ve bunu hep dile getiriyorum. Bu tür hedeflerim var, bunlar hiçbir zaman kaybolmadı vazgeçmedim bu hedeflerimden."

"PANDEMİDEN SONRA YURT DIŞINDAN OYUNCU GETİRMEK KOLAY OLMAYACAK"

Koronavirüs salgını sonrasında nasıl bir futbol düzeni olacağına ilişkin Hamzaoğlu, "Yaşadığımız pandemiden sonra yurt dışından oyuncu getirmek de kolay olmayacak. Oyuncuların ailelerin bulunduğu ülkelerde kalmayı daha çok tercih edecekler. Her kulübün alt yapısına önem vermesi gerekir. Bizde maalesef her şey parayla değerlendiriliyor, parayla ölçülüyor. Alt yapıya yapılan masrafın karşılığında oradan 1 ya da 2 oyuncu yetişiyor, buna değmez diye düşünüyorlar. Maalesef bu tür yöneticilerle çalıştık daha önce, bu tarz bakış açısını iyi biliyorum. Yalnız unutmayalım ki alt yapılar sadece kulübe oyuncu yetiştirmiyor, sosyal sorumluluğu da üstleniyorlar. İnsanlara spor yapma imkanı sunuyorlar. Spor disiplinini, spor ahlakını öğretiyorlar. Burada sadece oyuncu yetişmesine gerek yok, bilinçli taraftarlar, belki hakemler, belki spor yazarları yetişiyor. Buradan belki aldığı eğitimle çok iyi, ahlaklı iş adamları yetişiyor. Çünkü spor gerçekten insan gelişimi için çok önemli bir unsur. Kulüpler alt yapılarıyla sadece oyuncu değil, topluma sağlıklı, çalışkan bireyler yetiştirmek için varlar" diye konuştu.

"MİLLİ TAKIM ŞENOL HOCA İLE DOĞRU ŞEKİLDE İLERLİYOR"

Hamza Hamzaoğlu, milli takımın iyi bir çizgide olduğunu ifade ederek, "Çok genç bir kadromuz var. 10-15 sene daha bu jenerasyon hizmet edecek. Şenol hocayla beraber milli takımın çok doğru bir şekilde ilerlediğini görüyorum. Biz de kulüpler olarak alt yapılarımızdan oyuncu yetiştirerek milli takıma katkı sağlamaya çalışacağız. Hep birlikte Türk futbolunu hem Avrupa Şampiyonaları'nda hem de dünya kupalarında boy gösteren bir konuma getirmek durumundayız. Maalesef iç çekişmeler, kendi aramızdaki rekabetten dolayı biraz bunu atladık. İnşallah bu pandemiden sonra egolarımız törpülenmiş, birbirimize olan sevgimiz daha da artmış bir şekilde yavaşlarız. Sadece kendimizi düşünmez, karşımızdakinin de haklarını gözetiriz ve faydalı oluruz" dedi.

"SAKİN KALALIM, DUYARLI OLUP EVDE KALALIM"

Son olarak topluma mesajını ileten Gençlerbirliği Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şu kritik durumda herkes evde kalsın. Lütfen herkes çok duyarlı olsun. Bu topyekûn hareket ederek üstesinden gelebileceğimiz bir olay. Telaş yapmayalım, en büyük tehlike budur. Sakin kalalım, ne yaptığımızı bilelim ve inşallah doğru hareket ederek bu pandemiden de hem ülke hem de dünya olarak kurtulalım. Lütfen herkes duyarlı olsun ve evde kalsın."