Hanefi mezhebine göre namazın emredilen fiilleri rükün, vacip ve sünnetleridir. Vacip terkedildiği zaman sehiv secdesi gerekir. Şafiilere göre ise namazda yapılması emredilenler rükün ve sünnetlerdir. Sünnetler ise hey'ât ve eb'âz olarak ikiye ayrılır. Hey'ât'ın terki sehiv secdesini gerektirmez fakat eb'âz'ın terki gerektirir. 

EB'ÂZ NEDİR?

Eb'âz; بعض/Ba'd kelimesinin çoğulu olan أبعاض/Eb'âd, sehiv secdesini gerektiren sünnetler için Şafii mezhebinde kullanılan bir ıstılahtır. Ne zamanki sünnetler için sehiv secdesi gerekli olmadı, farzlar için de sadece tedarik şart koşuldu ve Şafii mezhebine göre sünnetin bütün mertebeleri için aynı kelime kullanıldı; sehiv secdesini gerektiren sünnetler için Eb'âz lafzı daha uygun oldu. Bu şekilde isimlendirilmesinin nedeni hakiki eb'âz olan rükünlere benzemesi nedeniyledir. Nasıl ki rükünler namazın bir ba'dı/kısmıdır aynı şekilde bunlar da namazın bir kısmı gibidir. Sehiv secdesini gerektirdiği için olmazsa olmazı gibi olmuştur.

YAPILMADIĞI TAKDİRDE SEHİV SECDESİNİ GEREKTİREN DURUMLAR

1-Kunut duasının terki; sabah namazının son rekâtında kunut duasının okunması eb'âz sünnetlerdendir. Okunmadığı takdirde sehiv secdesi gerekir. Hanefi bir imama uyan kimse kunut duasını okumaz ise sehiv secdesi yapıp yapmaması Şafii âlimleri arasında ihtilaf konusudur. Efdal olan secdenin yapılmamasıdır.

2-Birinci teşehhüdün terki; Buhari ve Müslim'in rivayet ettiği bir hadise göre Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) öğle namazının birinci teşehhüdünü unutunca selam vermeden önce secde yaptı.

3-İkinci rekâtta oturmama; teşehhüt için ikinci rekâtta oturmayıp direk kıyama kalkmak sehiv secdesini gerektiren durumlardan biridir. Kişi kalkarken teşehhüdü hatırlarsa bakılır; eğer kıyama daha yakınsa kalkar yoksa oturur. Secde de yapmaz.

4-Birinci oturuşta Efendimize ikinci oturuşta ise ehline salat getirmeme; kişi bilerek Efendimize ve ehline salat getirmeyi terk ederse sehiv secdesi yapar. Eğer unutarak yaparsa sehiv secdesini yapıp yapmamasıyla ilgili Şafii imamları farklı görüşler serdetmektedir.

Yukarıda bahsi geçen eb'âzların terki sehiv secdesini zorunlu kılar. İkinci olarak yapılması yasaklanan fiilleri yapmak sehiv secdesini gerektirir. Bunun ölçüsü şudur;

Kasten yapıldığı takdirde namazı bozmayan durumlar sehven yapılırsa sehiv secdesi gerekmez. Namazdayken sağa sola bakmak veya bir iki adım atmak gibi. Ancak kasıtlı olarak yapıldığında namazı bozan fiiller yanlışlıkla yapılırsa sehiv secdesi gerekli olur. Sehven konuşmak gibi.

BU BAKIMDAN YAPILMASI YASAKLANAN ŞU FİİLLER SEHİV SECDESİNİ GEREKTİR

1-Kısa rüknü uzatmak; namazda yapılması meşru olan kısa rükûları uzatmak sehiv secdesini gerektirir. Rükûdan kalkan kimsenin az bir miktar kıyamda kalması meşru, fazla kalması ise gayri meşrudur. Dolayısıyla sehiv secdesini gerektirir. Aynı şekilde iki secde arasında beklemek de aynıdır.

2-Fazladan kavlî bir rükün söylemek; bir kimse rükû, secde ya da teşehhütte Fatiha suresi gibi kavli bir rüknü okursa kasten yapıldığı takdirde namaz bozulmazsa dahi sehiv secdesini gerektirir.

3-Birinci oturuşta teşehhüdü okumadan kalkan kimse tekrar oturursa; böyle bir durumda olan kimse kıyama daha yakınsa tekrardan oturmamalıdır. Eğer bilerek oturursa namazı bozulur. Unutarak ya da caiz olmadığını bilmediği için oturursa sehiv secdesi yapmalıdır.

4-Kunut duasını secdeden önce hatırlayan kimse; bir kimse sabah namazında okunması gereken kunut duasını daha secdeye varmadan önce hatırlarsa kıyama kalkıp kunut duasını okur sonradan sehiv secdesi yapar. Bununla ilgili ölçü kişinin rükû hizasında olmasıdır. Eğer kafa tarafı rükû hizasını aşmışsa kunut yapmaz. Sonrasında sehiv secdesi yapar. Çünkü kunutun terki sehiv secdesini gerektirir.

5-Eb'âzı terk ettiğine dair şüphe eden kimse; yukarıda zikredilen eb'âzlardan birinin terki hususunda şüphe ediyorsa sehiv secdesi gerekli olur. Fakat yapılması nehyedilen durumlardan birinin yapıldığı şüphe ediliyorsa sehiv secdesi yapılmaz.

6-Rekât sayısında şüphe eden kimse; dört rekâtlı bir namazda üçüncü ya da dördüncü rekâtta olduğuna dair şüphe eden kimse az olanı esas alarak bir rekât daha ekler sonrasında sehiv secdesi yapar. Aynı şekilde fazla kıldığına dair şüphe eden kimse de sehiv secdesi yapmalıdır.

7-Mesbuk kimse imamla birlikte selam verirse; cemaate sonradan ulaşan kimse imamla birlikte selam verirse sonra mesbuk olduğunu hatırlarsa namazını tamamlar sonrasında sehiv secdesi yapar.

İki secdeden oluşan sehiv secdesi teşehhüt, salat ve dualardan sonra selamdan önce yapılır.