İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bünyelerindeki Turgut Özal Tıp Merkezi'nde yeni tip koronavirüse yakalanıp iyileşmiş ve sonrasında testleri negatif gelen bir hastadan plazma toplayarak başka bir hastanın tedavisinde yararlandıklarını hatırlattı.

Yoğun bakımda makineye bağlı yatan 56 yaşındaki hastaya uygun olan tüm tedavilerin yapıldığını anlatan Kızılay, şöyle devam etti:

"Hastamıza 3,5 gün önce plazmaferez tedavisiyle immün plazma tedavisi uyguladık. Bu tedavi çok ümitvar olduğumuz bir yöntem. Diğer tedavilere ek bir tedavi. Hastayı değerlendirirken ilk baktığımız şey yeni bir tedavi veriyorsak yan etkileri oldu mu, olumsuz etkileri oldu mu, ona bakıyoruz. Bu açıdan baktığımızda hastamıza herhangi bir olumsuz etkisi olmadı, herhangi bir reaksiyon olmadı. Hastanın durumunu kötüleştirecek bir etkisi olmadı, güvenli olduğunu tekrar teyit ettik."

"Daha çok hastaya uygulayacağız"
Prof. Dr. Kızılay, plazma tedavisinde tecrübeli olduklarını, bunun daha önce de farklı tedavilerde uygulandığını dile getirerek, şunları aktardı:

"Hastamızdan olumlu işaretler aldık. Hem kan parametrelerinde hem de akciğer kapasitesi ve bulgularında kısmi iyileşme işaretleri var. Bir hastayla aldığımız sonuçları genelleştirmek eksik olur, daha çok hastaya uygulayacağız. Bu çok umutlu olduğumuz bir tedavi. Çünkü immün plazma tedavisi daha önce kırım kongo kanamalı ateşi (KKKA), ebola virüsü, SARS, MERS gibi viral enfeksiyonlarda başarıyla kullanılmış bir tedavi. Turgut Özal Tıp Merkezi'mizde bir yılda 4 ile 5 bin arası plazmaferez tedavisini farklı hastalara uyguluyor ve çok olumlu neticeler alıyoruz. Turgut Özal Tıp Merkezi'miz buradaki birikmiş tecrübesini koronavirüste uyguladı. Bu tedaviyi uygun plazma vericileri geldiği müddetçe uygulamaya devam edeceğiz."

"Asıl anahtar plazma bağışçısı"
Rektör Prof. Dr. Kızılay, tedavideki önemli unsurun plazma bağışçısı olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asıl anahtarın plazma bağışı olduğunu vurgulamak istiyorum. İyileşen koronavirüs hastalarımız, tümüyle iyileştikten sonra testleri negatif olduğundan itibaren, kesin iyileşmeyi kabul ettiğimiz andan itibaren plazma vericisi olabilir. Bu grup hastaları plazma vermeleri için davet ediyorum. Bize gelsinler, başka büyük aferez merkezlerine, Kızılaya gitsinler, nereye yakınlarsa orada plazma versinler. Bu plazma hazırlanacak, diğer tedavilerle birlikte plazmaferezin de faydalı olacağına kanaat getirdiğimiz hastalara ve başka merkezlerdeki hastalara bunlar uygulanabilecek. Biz, merkezimizin tecrübesi dolayısıyla Türkiye'de ilki başlattık. Bu yöntemi, destek tedavisi olarak sürdürmeye devam ediyoruz. Bağışçılar hem kendileri şifaya kavuştular hem de plazma vererek başka hastaların şifaya kavuşmasına vesile olacaklar."

Bağışçılara çağrı
Plazma bağışının hiçbir zararı olmadığına dikkati çeken Kızılay, "Bağışçımızı bir hafta 10 gün sonra tekrar plazma vermesi için davet ettik. Şu anda nasıl sağlık ordumuz cephede koronavirüsle savaşıyor, hastaları tedavi etmeye gayret ediyorsa, plazma vericisi olmak da bu orduya büyük bir destek olmak, bu hastalarımıza şifa vermek anlamına geliyor." diye konuştu.

Rektör Prof. Dr. Kızılay, vatandaşların salgına yakalanmamaları için alınan tüm tedbirlere harfiyen uymaları gerektiğini sözlerine ekledi.