Hizbullah Cemaati'nin önde gelen isimleri arasında yer alan, âlim ve mütefekkir Mehmet Sudan Hoca, vefatının 5'inci yıldönümünde rahmet ve minnetle yâd ediliyor.
Kur’an'ı kendine ahlak edinen, ömrünü İslami hizmetlere adamış, hilmiyle müsemma bir dava adamı olan Sudan Hoca, Türkiye'deki İslami mücadelenin mümtaz öncülerinden biri olarak biliniyor.
Mehmet Sudan kimdir?
Mehmet Sudan, 1957 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Dercimt köyünde dünyaya geldi. Bölgenin kanaat önderlerinden Hacı Sabri Sudan’ın oğlu olan Mehmet Sudan, ilk eğitimini babasından aldı. Çocukluğunu dindar bir ailenin içinde İslami ilimler tahsil ederek geçiren Sudan, gençlik yıllarının başlarında büyük arayışlar içeresine girdi.
Bireysel olarak yapılan İslami çalışmaların geniş kesimleri etkilemediğini gören Sudan Hoca, İslami faaliyetlerin cemaat olarak sürdürülmesi gerektiğine inanıyordu. Bu sebeple yetmişli yıllarda Anadolu ve Kürdistan’da etkili olan Milli Türk Talebe Birliği’yle (MTTB) tanıştı. Bu yapı ile birlikte çalışmalarına devam eden Sudan Hoca, İslami bir gençliğin yetişmesi için adeta gecesini gündüzüne kattı.
Çocukluk yıllarında Bingöl’ün Genç ilçesine yerleşen Sudan Hoca, gençlik yıllarının başlarından itibaren burada esnaflık yapmaya başladı. Esnaflık yaparken bir yandan ilim tahsil ediyor bir yandan da İslami tebliğde bulunuyordu.
Hüseyin Velioğlu'yla tanışması
Türkiye’de sağ-sol çatışmasının yoğun olarak yaşandığı bir dönemde bir grup Müslüman genç “İslam’a daha iyi nasıl hizmet edebiliriz arayışı” içerisine girmişti. 1980’li yılların başlarında Hizbullah Cemaati'nin Rehberi Hüseyin Velioğlu, tebliğ ve irşat çalışmaları kapsamında Genç’te bir sohbet düzenlemişti. Velioğlu'nun bu sohbetine katılan Sudan Hoca, bu tarihten sonra Hizbullah Cemaati'nin Rehberi ile birlikte İslami çalışmalara başladı.
1987 yılında Diyarbakır’a taşınan Sudan Hoca, Balıkçılarbaşı semtinde esnaflık yapmaya başladı. Maddi durumu oldukça iyi olan Sudan Hoca, kısa bir süre sonra esnaflığı bırakarak tamamen İslami çalışmalara yöneldi. Fedakâr arkadaşları ile birlikte başta Diyarbakır olmak üzere birçok ilde on binlerce öğrencinin Kur’an dersi almasına öncülük etti. Sudan Hoca ve arkadaşlarının çalışmaları kısa bir süre sonra hızlı bir şekilde Doğu ve Güneydoğu’da yayıldı. Çalışmalar sayesinde on binlerce çocuk ve genç Kur’an dersi aldı. Çok sayıda insan kötü alışkanlıklarını terk ederek İslam’a yöneldi.
Mehmet Sudan Hoca çalışmaları nedeniyle 1993’ten itibaren Devlet tarafından aranmaya başladı ve bu tarihten sonra çalışmalarını gizli olarak sürdürdü. Diyarbakır’ı terk etmek zorunda kalan Sudan Hoca, farklı illerde ikamet etti.
Cezaevinde 10 yıl
Kasım 2000’de İstanbul'da gözaltına alınan Sudan Hoca, İstanbul Emniyetinde 3-4 hafta gözaltında kaldıktan sonra Diyarbakır’da işkence merkezi olarak bilinen Çevik Kuvvet'e (eski polis okulu) getirildi. Gayri hukuki olarak yaklaşık 4 ay boyunca gözaltında tutulan Sudan Hoca, burada akıl almaz işkencelere maruz kaldı. 2001 yılının başlarında cezaevine konulan Sudan Hoca’ya yargılandığı Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Sudan Hoca, Diyarbakır E Tipi, Bingöl M Tipi ve Diyarbakır D Tipi Cezaevlerinde toplam 10 yıl 6 ay kaldı. Zindan yıllarını ilim, ibadet ve tefekkürle geçiren Sudan Hoca, 2011 yılında cezaevinden tahliye edildi.
Vefatı
Sudan Hoca, cezaevinden çıktıktan sonra hacca gitti. Mekke’de hastalanan Sudan Hoca burada bir süre tedavi gördü.
2014 yılının ocak ayında tekrar rahatsızlanan Sudan Hoca’nın akciğer kanseri ve kalp damarlarında genişleme olduğu doktorları tarafından belirtildi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Servisinde tedavi gören Sudan Hoca, taburcu olduğu hastaneye tekrar yatırıldı. Yoğun bakım ünitesinde tutulan Sudan Hoca, 10 Nisan 2014 yılında saat 01.30 sıralarında vefat etti.
Tefsir, Fıkıh ve Hadis ilimlerinin yanı sıra tarih ve güncel konulara vakıf olan Sudan Hoca, evli ve 9 çocuk babasıydı. (İLKHA)