Coronavirüs' ün Allah tarafından gönderilen bir imtihan olduğunu ve bu imtihanla beraber birçok yerde olduğu gibi eğitimde de bazı değişikliklere gidildiğini belirten Uca, bu musibet bittikten sonra eğitimde teknolojiden daha fazla yararlanmak için yeniliklerin yapılabileceğini söyledi.
Coronavirüs salgınının dünyada ciddi kayıplara neden olduğunu belirten Uca, tedbirsiz davranan bazı ülkelerin ciddi bir savaş verdiklerinin altını çizdi.
Uca, "Bu virüsün Allah tarafından gönderilen bir imtihan olduğunu düşünüyoruz. Sonuç itibariyle bir uyarı olarak değerlendiriyoruz. Bu musibetler geçmişte de olmuş ve bu vesile ile Allah, insanları uyarmıştır. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bu imtihanlar elbette atlatılacaktır. Sonuç itibari ile ebediyen sürecek bir imtihan değildir. İnancımıza göre ancak kıyamet, bu dünyanın sonunu getirecektir. Ve onun da zamanını bilmiyoruz." dedi.
"Bu salgınla beraber yeni kararlar alınmaya başlandı"
Coronavirüs 'ten sonra dünyadaki işleyişin sadece insanların evden takip edebilecekleri bir sisteme dönüştürüldüğünü belirten Uca, "Eğitimde de bu sisteme uygun girişimlerde bulunuldu ve uzaktan eğitim süreci başlatıldı. Coronavirüs çabuk bulaşabilen bir hastalık olduğu ve insanların kalabalık yerlerde kalmaması gerektiği için okullar kapatıldı. İnsanların birbirlerine yakınlaşmaları engellendi ve uzaktan eğitim süreci başlatılmış oldu." ifadelerini kullandı.
Ülkemizin uzaktan eğitim sistemine yabancı bir ülke olmadığını ifade eden Uca, "Sanal ortamda eğitim sürecini her noktasıyla başlatmış ve ileri bir noktaya taşımış bir ülkemiz var. E-okul sistemini dünya üzerinde ilk uygulayan ülkelerden bir tanesiyiz ve birçok ülke e-okul sistemini kendi ülkelerinde uygulamak için ülkemize başvurmuştur. Sanal alemdeki etkinliğimiz üst düzeydeydi ve ülke olarak buna hazırlıklıydık. Dünya şu an eğitimi evlerden takip etmekte. Belki de yıllar sonra dünyada var olmuş olacak bir sistemin de önünü açmış olacaktır. Böylece de yüz yüze eğitim de unutulmuş olacak. Bu salgın da belki buna ön ayak olacak." şeklinde konuştu.
"En kaliteli eğitim yüz yüze olan eğitimdir"
Uca, "Türkiye'de ilk ve orta öğretim düzeyi öğrenciler için oluşturulan EBA sistemi denen bir sistem vardı. Bu sistem yaklaşık 5-6 yıldır ücretsiz olarak öğrencilerin hizmetine sunulmuştu. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanlığını tebrik ediyorum. Çok önemli bir alt yapı oluşturulmuştu. Şu an hem internet üzerinden hem de internet bulamayan öğrenciler için de televizyon üzerinden bu hizmetler devam etmektedir." diye ifade etti.
En kaliteli eğitimin örgün eğitim olduğuna işaret eden Uca, salgından dolayı hayatımıza uzaktan eğitim sisteminin girdiğini belirterek, EBA TV'de her dersin mutlaka bir videosu bulunabildiğini, ayrıca engelli öğrenciler için de eğitim videolarının bulunabildiğini ve bunun önemli bir adım olduğuna dikkat çekti.
Bu gelişmelere rağmen herkesin evinde internet olmadığı için sosyal bir dengesizliğin yaşandığını belirten Uca, "Bakanlık bunun önüne geçmek için EBA TV'yi açtı ve kısa bir zaman diliminde 4 televizyon kanalını hizmete sunmuş oldu. İlk ve orta dereceli okullarda okuyan öğrenciler için çok büyük bir fırsattır bu. Ama bu da yeterli değil. Televizyonu olmayan aileleri de işin içine koyarsak bu sistemin de isabetli olmadığı görülür. Televizyonu olmayan aileler için de bakanlık, öğretmenleri harekete geçirdi. Öğretmenlerden, oluşturacakları videoları bir şekilde öğrencilere ulaştırılmasını istendi. Bu anlamda öğretmen arkadaşlarımız da fedakârlık yaparak bu hazırlamış oldukları videoları öğrencilere ulaştırmaktadır. Ama bütün bunlar yeterli değil ve geliştirilmesi gerekiyor." şeklinde ifade etti.
"Eğitimde strateji değişikliği olacaktır"
Coronavirüs salgını bittikten sonra özelikle uzaktan eğitim noktasında devletin bu sistemin geliştirilmesi adına yeni adımlar atacağını düşündüğünü belirten Uca, "Daha sonraki zamanlarda bu ve buna benzer sıkıntıların yaşanmayacağını kimse kestiremez. İleride bu salgın gibi başka bir salgının olması durumunda, biz sendika olarak üzerimize düşeni yapacağız. Devlet te bütün yetkilileri ve bakanlıkları ile bu salgına karşı nasıl tavır alınması gerektiği ile ilgili üzerine düşeni yapmalıdır. Eğitimde de bu anlamda bir strateji değişikliği olacaktır. Ama yüz yüze eğitimden vazgeçilmesi şu an için bir çılgınlık olur. Büyük bir sıkıntıya sebep olabilir. Ama bundan 50-100 sene sonra yüz yüze eğitimden tamamen vazgeçilebilir ama bu şimdiki şartlarda doğru olmaz." ifadelerini kullandı
"Evde ne yapılacaksa hep beraber yapılmalıdır"
Öğrenciler evde hareketsiz kaldıkları için derslere olan ilgilerinin azalabildiğini söyleyen Uca, velilere şu tavsiyelerde bulundu:
Bu durumun önüne geçmek için de velilerin imkânlar dâhilinde çocukların kalabalık olmayan bir parkta koşmasına ve oyun oynamasına izin vermeleri gerekiyor. Eğer böyle bir ortam yoksa evde çocukların koşmasına oyun oynamasına ve enerjilerini bu manada kullanmalarına müsaade etmelidirler. Ancak bu şekilde çocuk derslerine daha fazla motive olabilir. Çocuklar için olmazsa olmazlardan biri de oyun oynamak, koşmak ve eğlenmektir. Bu bağlamda komşuların da birbirlerine gürültü konusunda anlayış göstermesi gerekiyor.
Uca tavsiyelerini şu şekilde sürdürdü:
"Bol bol kitap okumamız gerekiyor. Ama sadece öğrenciler değil veliler de katılsın, veliler de katılırsa öğrencinin şevki de artar. Babanın elinde telefon, annenin elinde bilgisayar, ablanın elinde tablet varken öğrenciye ders çalış diyemeyiz. Bu durum öğrenciye ceza vermek gibi bir şey olur. Bu da çok tehlikelidir. Evde velilerin dikkat etmesi gereken en önemli durum, ne yapılacaksa beraber yapılması gerekiyor bu süreçte. Hazır herkes bir aradayken bütün faaliyetlerin bir arada yapılması gerekiyor. Bizi yalnızlaştıracak eylem ve hareketlerden kaçınmamız gerekiyor. Çocukla çocuk olacağız, büyükle büyük olacağız. Öğrencilerin anne ve babalarının sözünü dinleyip ona göre hareket etmeleri gerekiyor. Namazlarımızı evlerimizde huşu ile kılalım. Evlerimizdeki samimiyetin ve yakınlaşmanın artması için yapabiliyorsak mutlaka günde bir vakit namazımızı ailece cemaatle kılalım. Bu bizim birçok sıkıntımızı bitirecektir. Hatta daha önce oluşmuş karı koca arasındaki kırgınlıkları da bitirecektir. Dinimiz gereği Kur'an-ı Kerim'i de mutlaka elimize alıp okumamız gerekiyor. Kesinlikle kendimize zaman ayırmaktan da kaçınmayalım. Gerekiyorsa oyunlar oynayalım, çok abartmamak kaydıyla televizyon izleyelim, uyku saatimizden asla feragat etmeyelim. İyi bir uyku çok önemli. Temizlik kurallarına çok dikkat edelim. Dışarıya çıktığımız zamanlarda da insanlardan mümkün olduğunca uzak duralım. Sosyal mesafeyi koruyalım. Herkesin söylediği gibi evde kalalım. Bu hastalığı yenmenin en önemli ayağı evde kalmaktır. Herkes lütfen evde kalsın." (İLKHA)