Hutu liderliğindeki hükümet ve milisler Ruanda'da 100 günde 800 bin kişiyi öldürdüğünde yıl 1994'tü, ancak Ruandalılar acılarını hiçbir zaman unutmadı. Çatışmaların başlangıç günü olan 7 Nisan ise soykırım günü olarak anılıyor.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre öldürülenlerden 300 bini çocuktu. Çoğu dövülerek öldürüldü.
PEKİ RUANDALILARIN ÇEYREK ASIRLIK ACISI RUANDA SOYKIRIMI NASIL GERÇEKLEŞTİ?
1990: Tutsilerin kontrolündeki Ruanda Yurtsever Cephesi'nden (RPF) isyancılar komşu ülke Uganda'nın topraklarının bir kısmını işgal ederek Ruanda topraklarına kattı. Bu başarı, bir Hutu olan Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın muhalefet partilerini yasallaştırmak için reformları hızlandırmasına neden oldu.
1993: Ruanda ve RPF arasında iç savaşı sonlandırmaya yönelik bir anlaşma imzalandı. Anlaşma aynı zamanda güç paylaşımını ve sığınmacıların dönüşünü öngörüyordu. Ancak Başkan anlaşmayı uygulamakta ayak diretti. İki taraf da birbirini uzlaşmayı engellemekle suçladı.
6 Nisan 1994: Başkan Habyarimana, bulunduğu uçağa yapılan bir roket saldırısıyla öldürüldü.
7 Nisan 1994: Başkana bağlı güçler ülkedeki gerilimi sakinleştirmeye çalışan ve ılımlı bir Hutu olan Başbakan Agathe Uwilingiwimana'yı öldürdü.
Habyarimana'nın ölümü sonrası Hutular tarafından Tutsilere ve ılımlı Hutulara karşı 100 gün süren şiddet eylemleri başladı. Bu sürede 800 bin insan öldürüldü. RPF yeni saldırılar yapmaya başladı.
RPF, 40 bin kişilik Hutu ordusunu ve 2 milyondan fazla sivil Hutu'yu Burundi, Tanzanya ve Zaire gibi ülkelere sürgün ettikten sonra Ruanda'nın kontrolünü ele geçirdi.
Temmuz 1994: Bir Hutu olan Pasteur Bizimungu'nun başkan ve RPF komutanı Paul Kagame'nin başkan yardımcısı olduğu yeni bir hükümet kuruldu. Kagame daha sonra 2000 yılında başkan olarak bu kez seçildi.
Aralık 1996: Ruanda'da ilk soykırım davası 'Ruanda için Uluslararası Ceza Mahkemesi' tarafından açıldı. (Bu mahkeme savaş suçu işleyenlerin yargılanması için Birleşmiş Milletler'in öncülüğünde kuruldu, çünkü Ruanda'daki yargı kurumları işlemez haldeydi.)
Birleşmiş Milletler, uluslararası kamuoyu tarafından 100 gün süren şiddet olayları ve soykırım süresince Ruanda'da barışı sağlamak için zamanında adım atmamakla suçlandı.
Belçika ve Fransa gibi ülkeler ise soykırıma destek verdiği için eleştiriliyordu. Macron, kurulacak komisyonun Fransa’nın 1990 ve 1994 yılları arasında Ruanda’daki gelişmelerle ilgili taahhütlerini ve oynadığı rolü inceleyeceğini açıkladı.
AFRİKA BİRLİĞİNDEN ULUSLARARASI TOPLUMA SOYKIRIM İDEOLOJİSİYLE SAVAŞMA ÇAĞRISI
Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed, Ruanda’daki soykırımın 26. yılında soykırım ideolojisiyle savaşma çağrısında bulundu.
Muhammed, 1994’te yaklaşık 800 bin kişinin hayatını kaybettiği soykırımın 26. yılı dolayısıyla yayımladığı anma mesajında, bugünün soykırım ideolojilerine ve soykırım inkarına karşı verilen mücadelenin devamı için bir fırsat verdiğini ifade etti.
Afrika’nın böyle bir insanlık suçunu "bir daha asla" tecrübe etmemesini sağlamak gerektiğine dikkati çeken Muhammed, Afrika Birliği üye ülkelerine ve organizasyonlarına çağrıda bulunarak, "Uluslararası toplumla el birliği içinde çalışarak soykırım ideolojisi, soykırım inkarı ve cezasız kalma haliyle savaşmalıyız." dedi.
RUANDA'DA ANMA TÖRENLERİ SINIRLI KATILIMLA YAPILACAK
Muhammed, 1994’te yaklaşık 800 bin kişinin hayatını kaybettiği soykırımın 26. yılı dolayısıyla yayımladığı anma mesajında, bugünün soykırım ideolojilerine ve soykırım inkarına karşı verilen mücadelenin devamı için bir fırsat verdiğini ifade etti.
Afrika’nın böyle bir insanlık suçunu "bir daha asla" tecrübe etmemesini sağlamak gerektiğine dikkati çeken Muhammed, Afrika Birliği üye ülkelerine ve organizasyonlarına çağrıda bulunarak, "Uluslararası toplumla el birliği içinde çalışarak soykırım ideolojisi, soykırım inkarı ve cezasız kalma haliyle savaşmalıyız." dedi.
Ruanda’da 7 Nisan 1994'te Tutsilere karşı başlatılan ve yaklaşık 800 bin kişinin hayatını kaybettiği soykırımın üzerinden 26 yıl geçti.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle anma törenlerinin sınırlı katılımla tertip edileceği ülkede, devlet ve kanaat önderlerinin konuşmaları radyo ve televizyonlar aracılığıyla halka ulaştırılacak.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından her yıl Ruanda Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü olarak kabul edilen 7 Nisan, dünyanın gözleri önünde tarihin en büyük soykırımlarından birine maruz kalan Ruandalılar için büyük önem taşıyor.
Kaynak: AA