DOĞRUHABER - M.ERKAN YAVUZ
Birçok hayır ve bereketin bulunduğu Berat gecesi bu gece ihya edilecek. Af ve mağfiret ayı Ramazan ayının da müjdecisi olan bu gece insanlığın ne kadar aciz olduğunun bir resmi olan günlerden geçiyoruz. Bu mübarek gecede bu illetten kurtulmak için bol bol dua etmemiz gerektiğini ifade eden Alimler ve Medreseler Birliği Üyesi Remzi Uçar , "Hastalığın dünyayı sardığı bu zor dönemlerde Salih amellerimizi artırmak gerekir" derken Siyer Vakfı Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım ise "Rabbimize samimi bir şekilde yönelmeli ve acziyetimizi ortaya koyarak Rabbimizin mağfiretini, rahmetini kazanmanın yollarını bulmamız gerekir" ifadelerini kullandı.
"ACZİYETİMİZ İLİKLERİMİZE KADAR İŞLEMİŞ DURUMDA"
Siyer Vakfı Kurucu Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, "Berat gecesi çok önemli bir gece, Şaban ayının 15. Gecesi. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in umumi bir affın dünyaya indirildiğini müjdelediği bir gece. Tabi bu umumi affa mazhar olabilmek için Rabbimize samimi bir şekilde yönelmeli ve acziyetimizi ortaya koyarak Rabbimizin mağfiretini, rahmetini kazanmanın yollarını bulmamız gerekir. Bu da ancak herkesin toptan tövbeyle, Rabbimize yönelmekle mümkündür. Şu anda salgın vesilesiyle bir defa daha anladık ki, gerçekten insanoğlu çok aciz ve bu acziyetimiz iliklerimiz kadar işlemiş durumda. Acziyetimizi bu düzeyde yaşadığımız bir zamanda Rabbimizi zikrederek, O’ndan başka güç ve kuvvet sahibi olmadığını, O’ndan başka ümit edilecek bir kapının olmadığını, korkulacak herhangi bir varlık olmadığını, O’nun kadar sevilecek herhangi bir otoritenin olmayacağını anlamamız gerekiyor. Bunları anlayarak Rabbimize yönelirsek, inşallah o tövbelerimiz Allah katında karşılık bulduğunda o tövbenin dünyaya bakan yönünde Rabbimiz afiyet, ahirete bakan yönünde de bizlere selametler vaat ediyor. Bizim de muhtaç olduğumuz dünyada afiyet, ahrette ise selamettir." şeklinde konuştu.
"EĞER GERÇEKTEN TÖVBE ETMEK İSTİYORSAK GÜNAHLARDAN DERİN BİR PİŞMANLIK DUYMALIYIZ"
Tövbe etmenin önemine değinen Yıldırım, "Günahlarımızı itiraf ederiz ve o günahların affını dileriz. Bu biraz daha sözlü kısmıdır ve buna istiğfar denir. Tövbe ise fiili istiğfardır. Biz şimdiye kadar çok günah işledik! Ferdi anlamda günah işledik, toplumsal anlamda günah işedik, dünya günah işledi… Eğer biz gerçekten tövbe etmek istiyorsak o günahlarda derin bir pişmanlık duyduktan sonra, o günahlardan yüz çevirmektir, dönmektir tövbe. Bugün dünya, fıtratı bozdu, Allah’ın yaratılış kanunlarına aykırı davrandı. Eğer dünya tövbe etmek istiyorsa bu fıtrata geri dönmeli. Ferdi olarak ne günah işlediysek; kul hakkına girdiysek, emanete riayet etmediysek, adaletsiz davrandıysak, Allah’ın bize yüklediği sorumluluklar noktasında tembellik yaptıysak, ‘iyiliği emredip kötülükten sakındırma’ noktasında rehavete kapılıp tembellik yaptıysak gerçekten derin bir pişmanlıkla Rabbimize iltica etmemiz gerekiyor. Bütün bunları yaparsak o zaman tövbe olur. " dedi.
"RABBİM BİZLERE AFFA UĞRAYACAKLARDAN EYLESİN"
"Rabbimize niyaz edelim" diyen Muhammed Emin Yıldırım, sözlerini şöyle noktaladı: "İnşallah bütün eksikliklerimize ve kusurlarımıza rağmen Rabbim bizlere o umumi affa uğrayabilecek, gerçekten kazanabilecek bir seviye nasip eylesin. Bu gecede elde edilecek umumi mağfiretten nasiplenmiş oluruz inşallah."
"BİZİ KURTARACAK SALİH AMELLERİMİZ VE İYİLİKLERİMİZİDİR"
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) üyesi Molla Remzi Uçar, "İçinde bulunduğumuz bu aylar ve geceler Rabbimizin bize sunduğu bir fırsattır. Örneğin ömründe bir defa Hac ile fırsat tanıyor, yılda bir sefer Ramazan ayı ile fırsat tanıyor, aylar içinde de Recep, Şaban ve Ramazan, günler içinde de Miraç, Berat ve Cuma olarak fırsat tanıyor. Burada saydığımız ay ve günlerde Rabbimiz bizlere büyük fırsatlar sunuyor. Önemli olan bize verilen bu fırsatları değerlendirmek, yani Rabbimize hakkıyla kulluk vazifemizi yerine getirmek. Hastalığın dünyayı sardığı bu zor dönemlerde Salih amellerimizi artırmak gerekir. Özellikle Peygamberlerin ve Salih insanların kıssalarına baktığımız zaman musibet gelmeden önce de, geldikten sonra da hep Salih ameller işlemişlerdir. Muhakkak işlenen salih ameller kişinin kurtuluşuna vesile olur. Bizler inanıyoruz ki, bizi kurtaracak olan Salih amellerimiz ve iyiliklerimizdir." dedi
"BU AY VE GECELERİ BAĞIŞLANMAK İÇİN FIRSATA ÇEVİRMELİYİZ"
"Musibetlerin ve hastalığın kol gezdiği bir dönemde amellerimizi artırarak Rabbimizden bu musibetlerin def’i için niyazda bulunmalıyız” ifadelerini kullanan Uçar, şöyle devam etti: "Bunun en güzel örneğini Hz. Yunus bize vermiştir. Enbiya suresinde Hz. Yunus, Allah’a şöyle niyazda bulunmuştur; “Allah’ım! Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Seni noksan sıfatlardan tenzih eder ve tesbih ederim. Doğrusu ben, kendime yazık ettim, kendine zulmedenlerden oldum.” diye dua etmiştir. Bunun üzerine Cenab-ı Allah, “Biz de Yunus’un duasını kabul ettik. Yunus’u sıkıntıdan kurtardık. İşte Biz, müminleri böyle kurtarırız” diyerek Hz. Yunus’un bağışlandığını bildirmiştir. Bu örnekte de olduğu gibi Rabbimize yönelmeli, bu ay ve geceleri bağışlanmak için fırsata çevirmeliyiz."
PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V): HASTALARINIZI SADAKA İLE TEDAVİ EDİN
Sadaka vermenin önemine dikkat çeken Uçar, "Varsa zekatlarımızı hemen vermeliyiz. İnşallah Rabbimiz yaptığımız ve yapacağımız bu salih ameller vesilesi ile bu hastalık ve musibetleri giderir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur; ‘Hastalarınızı sadaka ile tedavi ediniz.’ Bizim de böyle dönemlerde daha fazla işleyeceğimiz Salih ameller, vereceğimiz sadaka, infak ve zekatlarımız inşallah bizleri bela ve musibetten kurtarır. Özellikle içinde bulunduğumuz Şaban ayını iyi değerlendirmeli, önümüzdeki Ramazan ayına hazırlanmalıyız. Bela ve musibetlerden kurtuluş, Rabbimize olan yakınlığımız ile ölçülüdür. İçinde bulunduğumuz bu ayları ve bu gece idrak edeceğimiz Berat gecesinin kurtuluşumuza vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum." şeklinde konuştu.