Allah'a hamd, Resulüne salat ve selam ile başlayan mesajı, Genel Merkez adına İsa Güvendik okudu.
"Şaban ayının 15'inci gününü oruçlu geçirin, gecesinde ise ibadete kalkın. Çünkü o gece güneş batınca Allah'u Teâla keyfiyetini bilemediğimiz bir halde en yakın semaya tecelli ederek fecr doğuncaya kadar 'bağışlanma dileyen yok mu? Onu bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu? Ona rızık vereyim. Musibete uğrayan yok mu? Ona afiyet vereyim' diye buyurur." hadisi ile konuşmasına başlayan Güvendik, bu gecenin af ve mağfiret gecesi olduğunu, bu idrak ile gecenin ihya edilmesi gerektiğini hatırlattı.
"Beraat Gecesi, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuru kazandırır"
Güvendik, "7 Nisan Salı gününü çarşambaya bağlayan gece 'Beraat Gecesi'dir. Ülkemiz dâhil tüm dünyanın zor günlerden geçtiği bir dönemdeyiz. Bu geceyi, nasip olursa Yüce Allah'ın ihsan ve inayetiyle bu salgın hastalık sebebiyle buruk bir sevinç ile karşılayacağız. Rahmet, icabet, takdir, kurtuluş, af ve arınma anlamlarına gelen beraat, hiç kuşkusuz ki, temizlenme ve kurtuluş gecesidir. Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuru kazandıran bu gece, aynı zamanda yanlışlardan kaçınma, günahlardan arınma, affedilmenin yanında affedici olma, bağışlanma isteğinin yanında bağışlayabilme bilinci de verir." dedi.
"Tüm benliğimizle O'na yalvarmamızın zamanıdır"
Beraat Gecesi, bizlere varlığımızı yeniden gözden geçirme muhasebesi ve tefekkür imkânı kazandıran bir fırsat gecesi olduğunu vurgulayan Güvendik, "Beraat mağfirettir. İlahi rahmetin tecelli ettiği gün ve gecedir. Beraat, pişmanlık ve umut zamanıdır. Beraat Gecesi, ellerin duaya, gönüllerin Mevla'ya açıldığı gecedir. Rabbimize yönelip ramazan öncesi mağfiret iklimine dâhil olmanın arifesidir. Özellikle yaşadığımız bu günlerde, tüm insanlığı esareti altına alan malum bulaşıcı hastalık, bir kez daha insan olarak acziyetimizi göstermektedir. Acziyet bize, sığınmayı gerektirir. Biz de bu münasebet ile acizliğimizi Kadir olan Allah'a sunuyoruz. Rabbimizden kendimizin, ailemizin, toplumumuzun ve tüm insanlığın beraatını istememizin, tüm benliğimizle O'na yalvarmamızın zamanıdır." diye konuştu.
"Geçmiş hatalarımızın affı için ümmet olarak tövbe etmeliyiz"
Güvendik, "İlmin kapısı olan Hazreti Ali'ye, 'başımıza gelen musibetler bir imtihan mı yoksa Allah'ın bir cezası mıdır?' diye sorarlar. Hazreti Ali, 'eğer başımıza gelen musibetler, bizi Allah'a yakınlaştırıyorsa bu bir imtihandır. Eğer Allah'tan uzaklaştırıyorsa bu bir cezadır,' cevabını verir. Bu gecemizi Peygamber Efendimiz (Sallalahu Aleyhi Vesellem)'in ihya ettiği gibi ihya etmeliyiz. Bu gece Allah Resulünün 'Allah'ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum' şeklindeki yönelişi ile fıtrata dönülmelidir. Bu geceyi, birbirimizi inciten söz ve eylemlerden, Rabbimizi gücendirecek günahlardan beraat etmek için bir fırsat bilmeliyiz. Bu gece, kulluk şuurumuzu tekrar tekrar gözden geçirmeli, pas tutan kalbimizi bu gece ile cilalayıp parlatmalıyız. Bu gecemizi hayata yeni bir başlangıç olarak kabul edip Rabbimizin razı olduğu ve Beraatine layık gördüğü bir mümin olma yolunda adım atmalı, geçmiş hatalarımızın affı için ümmet olarak tövbe etmeliyiz." şeklinde konuştu.
"Bu gece, salgın hastalığa yakalananlar için Rabbimizden şifa dilemeliyiz"
Bu gecede salgın hastalığa yakalananlar için şifa dileğinde bulunulması gerektiğini belirten Güvendik, son olarak şu ifadeleri kullandı: "İnsanlığın, İslam'a olan ihtiyacını unutmayarak bu yolda azim ve gayret göstererek insanlığın hidayeti için bu gecede eller semaya açılarak Rabbimize büyük bir aşk ile yakarmalıyız. Bu gece, salgın hastalığa yakalananlar için Rabbimizden şifa dilemeliyiz. Çünkü O, sonsuz hazinelere sahiptir. Çokça affeden ve affetmeyi sevendir. Peygamber Sevdalıları olarak bu temenniler ile tüm Müslümanların 'Beraat Gecesi'ni tebrik eder, Allah'tan bir beraat olması için Yüce Rabbimizden niyaz ederiz." (İLKHA)