Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 216’nci gününe girdi.
Van'dan 5 yıl önce 15 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Baran Övünç için kente gelen anne Solmaz Övünç, oğluna kavuşuncaya kadar eylemine devam edeceğini söyledi.
Oğluna teslim olma çağrısında bulunan Övünç, "Baran neredeysen dön gel, devletimize teslim ol. Onlar çocukları kandırıyorlar. Senin mesleğini, okulunu elinden aldılar. Seni kandırdılar. Devletinden sana zarar gelmez, onlardan sana zarar gelir." ifadelerini kullandı.
Övünç evladına hasret duyduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Seni çok özledik. Baban hasta ölecek, gözü yaşlı gidecek. Ben de ölsem gözü yaşlı gideceğim. Sana damatlık giydireceğim, sana kefen giydirmeyeceğim. Onlar seni kandırıyorlar. Dön gel Baran. Dayanacak gücüm kalmadı, hastayım. HDP’liler kendi çocuklarını göndersinler. Yalan konuşuyorlar. Kardeşi kardeşe öldürtüyorlar. Çocukları götürüp, anneleri gözü yaşlı bırakıyorlar. Ben çocuğumu istiyorum, 100 sene de geçse ben buradan kalkmayacağım."
"Buradaki ailelerden birine bir şey olursa sorumlusu HDP’dir"
5 yıl önce 15 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Özkan Aydın için oturma eyleminde yer alan baba Süleyman Aydın, HDP aracığıyla çocuklarının kaçırıldığını söyledi.
Evlatlarını geri almak için eyleme başladıklarını dile getiren Aydın, şunları kaydetti:
"Çocuklarımızı götürmeseydiniz, buraya gelmezdik. Siz bizim çocuklarımızı dağda, çocukların ailelerini de kendi kapınızda ölüme mahkum ediyorsunuz. Bir saat sizin çocuğunuz eve gelmese dünyayı ayağı kaldırıyorsunuz. Biz 5 yıldır çocuklarımızdan haber alamıyoruz. Koronavirüs salgını var biz yine de buradayız. Buradaki ailelerden birine bir şey olursa sorumlusu HDP’dir. HDP çocuklarımız götürmemiş olsaydı, buraya gelmezdik."
Oğluna teslim olması çağrıda bulunan Aydın, "Oğlum beni duyuyorsan gel devletine teslim ol. Bunlardan bize hayır gelmez. İyi bir yer olsaydı, sizi göndermezlerdi, kendi çocuklarını gönderirlerdi. Sizi orada aç susuz ölüme mahkum ediyorlar. Gariban insanların çocuklarını ölüme mahkum ediyorlar." sözlerine yer verdi.