Ülke genelinde koronavirüs tedbirleri kapsamında 'evde kal' çağrıları sürerken, taze gıda ihtiyacının karşılanması için çiftçiler de tarlalarda işinin başında kalıp, çalışmalarını sürdürüyor. Balıkesir'de yaşayan çiftçiler, 'Tedbirini al, üretimde kal' sloganıyla tarlalardaki faaliyetlerini sürdürüyor. Nisan ayının gelmesiyle domates, fasulye, biber ekimi yapılmaya başlanan tarlalarda işçiler, sosyal mesafeyi koruyarak, çalışıyor.

'TEDBİRLE ÜRETİMDE KALMALARINI DİLİYORUM'

Kırsal kesimlerde oturanların çoğunun tarım ve hayvancılık ile uğraştığını belirten Edremit Ziraat Odası Başkanı Ali Yılmaz Diker, "Balıkesir’in yüzde 60’ı kırsalda, yüzde 40'ı kentlerde yaşamakta. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanların tarımsal alanlarda, gerekli önlemleri alarak üretimde kalmaları gerekiyor. Çünkü her ne kadar koronavirüs ülkemiz için şu anda bir baş belası olarak gözükse de hep böyle günler kararıp geçip gitmeyecek. Sağlıklı günlerimiz de gelecek. Ancak o sağlıklı günlerimizde, sağlıklı ürünler elde edebilmeniz için çiftçilerimizin, üreticilerimizin tarlada kalması gerekiyor. Mesela, hayvanın memesinin üzerindeki süt ne yazık ki kalmıyor. Onun işlenmesi ve bize süt, peynir ve tereyağı gibi dönmesi gerekiyor. Doktorlarımız bile açıklamalarında taze gıda tüketmemizi söylüyor. Taze ve sağlıklı gıdayı da ancak bu günlerden tarlaya tohumumuzu atarsak, ağaçlarımızı budarsak, buğdayımızı gübrelersek bu şekilde birkaç ay sonra sağlıklı ürünlere kavuşacağız. Sağlıklı nesiller yetiştirmek için sağlıklı besinler üretmemiz gerekmektedir. Evet, ‘evde kal’ diyorum ancak üretimde olan insanların da tedbirlerini alarak, toprakta, tarlada, üretimde kalmalarını diliyorum ve bu yüzden ‘Tedbirini al, üretimde kal’ sloganını da kabul ediyorum" diye konuştu.

'TARLADA ÇALIŞANLAR GENELDE 60 YAŞ ÜSTÜ'

Tarlalarda gençlerin çok fazla çalışmadığını ve işçilerin yaş ortalamasının yüksek olduğunu dile getiren Diker, şunları söyledi:

"Ülkemizde tarımda çalışan kişilerin yaş ortalaması maalesef 60 yaş ve üzerinde. Dolayısıyla bizler 60 yaş üzerindeki tarım çalışanlarını evde tutmamalıyız. Onları üretime dahil etmemeliyiz. Ülkemiz son yıllarda tarımsal ürünlerde ithalata dayalı bir politika izliyordu. Şu son koronavirüsten sonra milli üretimin ne kadar değerli olduğunu bizler çok daha iyi anladık ve bundan sonra daha da iyi anlayacağız. Türkiye buğdayını Ukrayna'dan, Rusya'dan alıyordu. Rusya, bizden domates alıyordu. Bir anda bu virüs çıktıktan sonra herkes sınır kapılarını kapattı. Arz ve talebi ülkemizde karşılayamazsak, fiyat artışlarına da engel olamayız. Bu salgın hastalığın ardından dünyada bazı sektörler düşüşe geçerken, bazı sektörler ivme kazanacak. Ben ilerleyen günlerde tüm dünyada tarımın büyük bir önem kazanacağını düşünüyorum. Bu nedenle gerekli dersleri çıkarıp, tarımda neler yapılması gerektiği düşünülmeli ve milli tarım politikalarımızı belirleyerek, çok daha aydınlık yollara devam etmeliyiz. Tüm üreticilerimize sağlıklı günler diliyorum. Tüm tedbirlerini alarak, üretimde kalmalarını kendilerinden istiyorum."

'İŞİMİZİN BAŞINDAYIZ'

Balıkesir'de, nisan ayının başlamasıyla tarlalarda domates, fasulye ve biber ekimine geçildiğini, çalışmalara aralıksız devam ettiklerini belirten çiftçi Alper Özlü ise "Nisan’ın ilk haftasıyla birlikte domates dikimlerine başladık. Allah izin verirse haziranın son haftasıyla temmuz ayında hasat yapacağız. Şu an ülkemizde koronavirüse karşı ciddi bir mücadele var. Biz de tarlalarda işimizin başındayız. İşçiler arası mesafeyi koruyarak çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

'ÇİFTÇİ ÜRETSİN Kİ İNSANLAR TÜKETSİN'

Üretici Kazım Karabıyık ise "Tarımdaki insanların çalışması gerekiyor. Çiftçi üretsin ki insanlar tüketsin. O yüzden çiftçimiz her sene olduğu gibi ekimlerine devam ediyor. Çiftçinin umudu yeni mahsullerde. Domates, fasulye, biberler dikiliyor; ekiliyor. Bezelyeler şu an toplanmak üzere. Çiftçimiz önlemlerini alarak üretmeye devam ediyor. Türkiye çiftçisi ürettiği sürece mahsuller ülkeye yeter" diye konuştu.

Tarlada çalışan işçiler de geçimlerini sağlamak için çalışmak zorunda olduklarını belirterek, tarlalarda sosyal mesafeyi koruyarak, işlerine devam ettiklerini söyledi.