İZMİR - Sigaranın içilmemesi ve bırakılması için getirilen zamlar, sigaranın görünmeyecek şekilde satılması ve kapalı alan uygulamaları gibi çeşitli yaptırımlarla sigarayla mücadele edilirken, paralel bir şekilde alkol satışının artması, mağazalarda vitrinlenmesi ve içiminin artması için adeta kampanyaların yapılması akıllara "Zararlı maddelerden uzaklaştırmada samimiyetsizlik mi var?" sorusunu getirdi.

Filmlerde sigara içilen sahneler karartılıp, içki görüntüleri net bir şekilde veriliyor. Diğer taraftan binlerce insanın alışveriş için uğradığı mağazaların en güzel yerleri içkiye ayrılıyor. Son dönemde sadece alkol satan dükkânların açılması ve indirime gidip kampanya yapması dikkat çekiyor.

Geçte Olsa Bir Uyanıştır
Konuyla alakalı açıklamalarda bulunan Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, "Gerek Dünya`da, gerek Türkiye`de sigaradan uzaklaştırmak için yapılan faaliyetleri olumlu karşılıyorum. Bu geçte olsa bir uyanıştır. Bana göre Dünya`da, şu anda insanlık âleminin karşı karşıya olduğu sigaradan daha büyük bir bela yoktur. Bunun içerisine trafik kazalarını da dâhil edin, savaşları da dâhil edin, neyi dâhil ederseniz edin, insanlığa sigaranın vurduğu darbeyi belki hiçbir şey vurmamıştır. Görebildiğim kadarıyla sadece Türkiye`de değil Dünya`da, Avrupa`da, birçok yerde sigaraya karşı ciddi bir savaş başlatılmış. Ne kadar başarılı olurlar onu da bilemiyorum. Bunu ancak bir imanla önleyebilirsiniz, diğerleri de tabi engel olabilir, tamamen bitiremeseler bile otobüslerde, kapalı yerlerde insanlığı biraz rahat ettirebilirler. Bu güzel ama insanımız bir fert olarak bundan kurtulmuş değil, otobüs mola verdiği zaman hemen sigaraya sarılıyorlar" dedi.

İnsanlığın En Büyük Müptelası İçkidir
"İnsanlığın en büyük müptelası içkidir" diyen Göktaş Hoca sözlerine şöyle devam etti, "Alkol berrak ve bariz bir şekilde film sahnelerinde göz önüne getirilip, en kötü sahnelerle verilirken sigara karartılıyor. Sigara görüntüsü önlenmeye çalışılıyor. Bunlar ne derece bir tedbir bilemiyoruz ama alkol sigaradan sonra hatta sigarayla birlikte başlayan, insanlığın asıl ve en büyük müptelası olmasına rağmen önleme noktasında aynı hassasiyet gösterilmiyor. Hâlbuki bunun için insanların hem kendisi, hem işverenler hatta bütün insanlık seferber olmalıdır. Seferber olunmadığı, içki için, alkol için önlem alınmadığı gibi içki, alkol üst sınıf insanlarınmış gibi gösteriliyor. Sanki sigara basit insanların müptela olduğu bir hastalık, alkolde üst sınıf insanların icra ettiği bir faziletmiş gibi gösteriliyor. Ne filmlerde, ne başka yerlerde içilmemesi için hiçbir önlem alınmıyor. İnsanlar ne zaman uyanacak bilemiyorum.
 
Sadece Yeşilay`ın, bazı doktorların veya dini çevrelerin gösterdiği hassasiyet yetmiyor. Teşvik ve teşhirin önü alınamıyor. Evet, sigara için bir şeyler başlatıldı ama aynı uygulama içki için yapılmıyor. İnsanlar film izlerken bakıyorsun bir yerler karatılmış, buğulaştırılmış anlıyorsun ki burada sigara içen birisi var ağzında… Aynı adam elinde net ve berrak bir şekilde, elinde alkol ve durmadan o sahne gösteriliyor. Bunlar zerre kadar önemsenmiyor, biz bunu yadırgıyoruz, gülüyoruz, acıyoruz. İnsanlığın durumuna acıyoruz. Bunun için özellikle siyasilerin, yönetimin tedbirler alması gerekiyor. Bunu yaparken de bu işe aydınların, üst düzey insanların katkıda bulunmasını istiyoruz. Allah korusun sadece siyasi çevreler bir şeyler yapsa bile bu defa adını yasakçı, dördüncü Murat gibi çok daha basit bir şekilde siyasi tarafgirlikle cevap veriyorlar, bu da çok daha acı bir durum."

İçkiyle Mücadelede Seferberlik Başlatılmalı
İçkiyle mücadelede bir seferberliğin başlatılması gerektiğini söyleyen Mehmet Göktaş Hoca, son olarak şunları söyledi, "Özellikle alkol için insanımızın, yönetimimizin, aydınların ve ileri gelen insanların birlikte hareket ederek içkiyi kötü göstermeleri gerektiğine inanıyorum. İçkinin ne olduğunu, ne meret olduğunu göstermek için sadece Yeşilay, yönetim, şu bu değil aydınlarında bu işe katkı vererek, bir seferberlik başlatılması gerektiği kanaatindeyim. Hâlbuki bugün nereye bakarsanız içki bayileri, teşhirler çok fazlalaşmış. Bir diğer önemli meselede ekranlardaki içki sahneleri, insanların mutlu olduğu anlarda sunuluyor. Bu çok canavarca, vahşice bir iş.
 
İçki tüketen insanlar sanki Dünya`nın en mutlu, en seviyeli, en kaliteli insanlarıymış gibi veriliyor. İşin acı olan tarafı bu. Belki sigarayı böyle yapmayabilirler ama içki bu şekilde gösteriliyor. Bu çok daha teşvik edici, düşünün sizin kahramanınız içki içiyor. Hatta bir insanın kahraman, üst düzey yâda ileri biri olabilmesi için içki kadehi gereklidir gibi bir imaj veriliyor insanlara. Asıl tehlikenin en büyüğü de budur. Biz bunu çok yadırgıyoruz. İçki ile mücadelede özellikle bu yöne yani içkinin sevindirici bir şeymiş gibi gösterilmesine karşı gelinmelidir, savaş açılmalıdır. Belki bu şekilde mücadele edilebilir, içkinin etkisi yavaşlatılabilir, azaltılabilir." (Yunus Şani - İLKHA)