YUSUF CAN – HABER YORUM

İlerleyen zamanda bunların gerçeğe dönüşmüş daha vahim halleriyle karşılaşacağız gibi görünüyor.

Tüm dünyada Ekonomistlerini konuştuğu konu ;

-Korona  hadisesi ile sıkıntı yaşayan dünya ekonomisindeki küçülme rakramları ne olacak?

-Dünya ekononmisindeki daralma halihazırda Büyük Buhran” diye anılan 1929’daki ekonomik kriz seviyesine gelmiş görünüyor. Yakın zamanda sahadaki etkileri görülecek. Acaba bu kriz Büyük Buhranı ne kadar geçecek?

Ekonomistler bu konularuı konuşa dursunlar  alt gelir düzeyindeki vatandaş evine ekmek götürebilme telaşına düşmüş durumda.

Devletler ise; Kimisi kesenin ağzını açarak “Birikim Fonlarını” kullanıyor, kimisi IMF’den medet umarak halkanın boynuna takılmasına razı geliyor, kimisi de bizdeki gibi Dayanışma ve Yardımlaşma seferberliği başlatıyor.

Buraya kadar her şey normal gibi

Tedbir Paketi açıklayan devletlerin belki de en delikanlılarında n biri de Kongo oldu. Basına düşen habere göre:

“Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC), (Kovid-19) salgını nedeniyle "evde kalın" çağrısı yapılan halkın elektrik ve su faturaları 2 ay boyunca  devlet tarafından karşılanacak. 

Su Kaynakları ve Elektrik Bakan Yardımcısı Papy Pungu, yaptığı açıklamada, uygulamanın, Kovid-19 salgınıyla mücadelede alınan yeni tedbirler kapsamında, halkın masraflarının azaltılmasını amaçladığını söyledi. 

Ulusal Elektrik Şirketi ve Su Dağım Şirketi kararı doğrularken, vatandaşlara ücretsiz su ve elektrik sağlanması için gerekli çalışmanın başlatıldığı kaydedildi. 

Ebola salgınını yeni atlatan ülkede şimdiye kadar 109 Kovid-19 vakası görüldü, virüs nedeniyle 8 kişi hayatını kaybetti.”

Bunun Türkiye ‘ye de örnek olmasını dilenir. Her ne kadar Türkiye birçok Afrika Ülkesine tıbbi ve nakdi yardımda bulunsa da Kongo’nun aldığı bu kararı bir türlü alamadı.

Oysa Türkiye’de işten çıktığı ve bir birikimi bir kazancı olmadığı halde “Ev kirasını, taksitlerini, Elektrik- SU- Doğalgaz” gibi faturalarını periyodik olarak ödemek zorunda olan insanlar bunu nasıl sürdürecek? Sorusunu yöneticiler incelikle önemsemelidir.

Çünkü insanların kazanmadıkları halde harcama yapmalarını beklemek doğru olamaz.

Bir Kralın hikayesi vardır kulaklara küpe

Hikayede.

Kral vezire sorar;

-Halkım ne durumda?

-İyidirler efendim. Eğlenip duruyorlar.

-. Güzel o halde vergileri artırın!

 Bir süre sonra

-Halkım ne halde?

-Şikayet edip duruyorlar efendim!

-İyi İyi Şikayet ediyorlarsa sorun yok. Vergileri biraz daha artırın!

Bir süre sonra Kral, Vezire bir daha sorar;

-Halkım nasıl?

-Efendim hiç ses çıkmıyor,bilemiyorum!

-Ooo Durum vahim. Hemen vergileri indirin. Halkın suskunluğu iyiye alamet değil” demiş.

Vatandaş bir yandan Korona korkusu ve pskolojik travmalarla bir yandan da geçim derdiyle uğraşmakta zorlanıyor.

Bu kriz uzarsa daha kötü tabloların ortaya çıkmasından korkulur. Maazallah!