DIŞ HABERLER SERVİSİ
İlk olarak Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve çok kısa bir süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını, beraberinde getirdiği zorluklar sebebiyle, tüm dünyaya zorlu bir süreç yaşatmaktadır. Ancak bu zorlu süreci kendileri için bir fırsat olarak gören Siyonist işgalciler ve ABD yönetimi işgal ve yaptırım planlarını hız kesmeden devam ettirmekteler.
İŞGAL REJİMİNİN İLHAK PLANI VE GAZZE ABLUKASI
Tüm dünya Kovid-19 salgını ile boğuşurken, İslam ülkelerinin ihanet planına karşı tepkisizliğinden faydalanan Siyonist rejim, işgallerini genişletme adımlarını hızlandırdı. Ölü Deniz’in kuzeyi, El-Halil kentinin kuzey batısındaki çöl bölgesi ve Ürdün Vadisi’nin ilhakı ile birlikte işgalcileri öldürmekle suçlanan Filistinlilerin idamını öngören iki sözde yasa tasarısı işgal meclisine sunuldu.
55 bin Filistinlinin %5’lik bir alana sıkıştırıldığı Ürdün Vadisi’nde 12 bin 700 Siyonist işgalci %95’lik bir alanı işgal ederken, Filistinlilere ait suyun da %94’ü işgalci Siyonistler tarafından çalınmaktadır. Aynı zamanda bölgede uluslararası hukuka da aykırı olarak işgal planı doğrultusunda yeni yerleşim birimleri ve konutlar inşa edilmektedir.
Tüm dünyanın gözü önünde bunca zulme maruz kalan mazlum Filistin halkına destek olmaları beklenen İslam ülkelerinin bu sessiz halleri içler acısı bir durumda.
Esefle belirtmek gerekir ki ihanet planı çerçevesinde atılan adımlara karşı ivedilikle harekete geçmesi gereken İslam ülkeleri birbirleriyle çekişip didişmeye devam etmektedir. İslam ülkeleri aralarındaki mevcut sorunları bir an önce çözmek için diyalog geliştirmeli ve ortak düşmana karşı güçlerini hemen birleştirmelidir. İşgal rejimine karşı ekonomik ve siyasi yaptırımlar devreye girmeli, başlatılan normalleşme adımları derhal sona erdirilmelidir. Siyonist işgal planının masraflarını karşılayanlar bu ihanetlerinden vazgeçmeli, ekonomik kaynaklarını Filistin halkının refahı için kullanmalıdır.
Sağlık sistemleri gelişmiş ülkeleri dahi ciddi olarak etkileyen Koronavirüs salgını 14 yıldır ambargo altında, tıbbi malzemenin çok kısıtlı olduğu, enerji kesintisi ve gıda sıkıntısının yaşandığı Gazze’yi de etkisi altına almıştır. Sadece 40 yoğun bakım ünitesinin bulunduğu bölgedeki kardeşlerimizin hayatı daha ciddi bir risk altındadır. Gerekli tedbirlerin alınamadığı, tıbbi malzemenin kısıtlı olduğu Gazze için vakit kaybetmeden harekete geçilmelidir. Bölgeye yönelik abluka ivedilikle kaldırılmalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı veya Dünya Sağlık Örgütü desteğiyle tıbbi tesisler inşa edilmeli, tıbbi malzeme ve ekonomik destek sağlanmalıdır.
ABD, İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMINA GETİRDİĞİ KISITLAMALARI YENİLEDİ
ABD, geçen hafta Irak'ın egemenliğini ihlal ederek Irak ekonomisini, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na para aktarmak için kullandığı gerekçesiyle 20 kişi ve kurumu yaptırım listesine aldığını duyurmuştu.
Dün de ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, İran'ın nükleer programına yönelik uygulanan kısıtlamaları 60 gün daha yenilediklerini duyurdu.
Alınan karara ilişkin yazılı bir açıklama yapan Ortagus, İran'ın nükleer faaliyetlerini sürdürmeye ve genişletmeye devam ettiğini ve bunun "kabul edilemez" olduğunu belirtti.
Ortagus, açıklamasında, "Rejimin nükleer ısrarı uluslararası barış ve güvenliğe yönelik en büyük tehditler arasında. Başkan Trump'ın bu yılın başlarında söylediği gibi İran'ın nükleer silaha sahip olmasına asla izin verilmeyecek." ifadelerini kullandı.
Ayrıca İran’ın istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini engellemek adına diplomatik ve ekonomik tüm araçları kullanmaya devam edeceklerini vurgulayan Ortagus, "İran’ın nükleer programındaki tüm gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz ve bu kısıtlamaları her an değiştirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
SİVİL NÜKLEER TESİSLERE MUAFİYET
Öte yandan, Trump yönetiminin aynı gün içinde İran'a karşı uyguladığı bazı yaptırımlara muafiyet getirerek, Rus, Avrupalı ve Çinli şirketlerin İran'ın sivil amaçlar taşıyan nükleer tesisler üzerinde çalışma yapmasına izin verdiği belirtildi.
ABD medyasında yer alan haberlerde, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun söz konusu muafiyetlere karşı çıktığı ancak ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin'in "İran'daki koronavirüs salgınına rağmen uygulanan yaptırımlara yönelik eleştirileri hafifleteceği"ne dönük tavsiyesinden sonra söz konusu kararın alındığı belirtildi.
ABD, geçen hafta Irak'ın egemenliğini ihlal ederek Irak ekonomisini, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na para aktarmak için kullandığı gerekçesiyle 20 kişi ve kurumu yaptırım listesine aldığını duyurmuştu.