Uzm. Dr. Sandıkçı, konu hakkında şu bilgileri verdi:
"Yüz hareketlerini sağlamak amacıyla beyinden gelen komutları kaslara ileten yüz sinirindeki sorunlar, bu hastalığa neden olmaktadır. Yüz felci, kişiden kişiye çok farklı şekillerde kendini gösterir. Bazen çok hafif olur ve ancak kişi gülünce anlaşılır. Yüzün yarısı kısmen hareketsiz ve ifadesiz kalır. Bazen de ağzın bir kenarı sarkar ve sürekli salgılar akar. Ağzın iki tarafında aynı anda felç, çok nadiren görülür. Buna ilaveten daha ağır rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir. Yemek yerken yutkunamama veya yemeği ağızda tutamama, göz ve ağızda kuruma hissi görülebilir. Çevre sinir sistemi nedeniyle yüz felci oluşmuşsa kişi alnını kırıştıramaz, gözünü kapatamaz, dişlerini gösteremez, dudaklarını büzemez, ıslık çalamaz. Şayet beyin merkezindeki rahatsızlık nedeniyle oluşmuşsa alnını kırıştırabilir, gözünü kapatabilir, rahatsızlıklar kol ve ellere kadar uzanabilir."
"Tedaviye erken başlamak iyileşmeyi hızlandırır"
Yüz felci olan hastaların yüzde 80`inin üç dört haftada iyileştiğini ifade eden Sandıkçı, yüzde 10`unun iyileşmesi bir yıla kadar sürebilirken yüzde 10`unun da iyileşemediğini belirtti: "Kişinin başka hastalıkları da varsa gözönüne alınmalıdır. Özellikle şeker hastaları ve yaşlılarda bu durum önemlidir. Göz kapakları kapanacak şekilde göz ve göz damarlarının korunması gerekir. Bunlara ek olarak yüz kasları üzerine masaj yapılması, yüz kaslarını hareket ettirmek için sakız çiğnenmesi yararlı olabilir. Göz kapatabilme ve tat alma duyusunun başlaması, iyileşme yönünde iyi birer işarettir."