Uzaktan eğitimin daha az külfetli ve zamanı değerlendirme açısından faydalı olduğunu ancak bununla beraber öğrenci öğretmen etkileşiminin olmaması sistemin en zayıf tarafı olduğunu belirten Adıyaman Rehberlik Araştırma Merkezi, Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Bölüm Başkanı Fuat Turan, uzaktan eğitimin fakir ülkelerin gerçekleştireceği bir eğitim olmadığını ifade etti.
Turan, “Coronavirüsün sebep olduğu örgün eğitime ara verilmesi, beraberinde uzaktan eğitimi getirdi. Uzaktan eğitim sayesinde kalabalık ortamda bulunmayacağız. Böylece virüsün yayılmasının önüne geçeceğiz. Uzaktan eğitim, okula gitmeden eğitimimizi tamamlamaya verilen isim. Uzaktan eğitim fakir ülkelerin başvurduğu bir eğitim yöntemi değil, bilakis zengin endüstrileşmiş ülkelerin başvurduğu ve uyguladığı bir yöntemdir. Eğitim Bilişim Ağı ya da kısaca EBA, Türkiye'de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kurulan sosyal nitelikli eğitsel elektronik içerik ağı. Bakanlığa bağlı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından tasarlanmış ve işletilmektedir. Uzaktan eğitimi EBA aracılığıyla MEB yapacak. MEB'e bağlı tüm kademelere hizmet verecek internet ya da TV ile erişim sağlanacak.” dedi.
“Uzaktan eğitim teknoloji ile eğitimi birleştirir”
Uzaktan eğitimin sağladığı imkanlar hakkında bilgi veren Turan, şunları söyledi:
“Uzaktan eğitim ne derece sağlıklı? Artısı eksisi nedir? Şimdi mercek altına almak lazımdır. Faydaları ve zararlarına değinecek olursak, zaman ve mekân avantajı sağlar, ev konforunda ders işlenir. İstediğimiz vakit internetten bakma fırsatı sunar, tekrar etme imkânı sağlar. Masrafı örgün eğitime göre çok az kazanç sağlar. Örgün eğitim gibi yol, yeme, vakit vesaire giderleri olmaz. Eğitmenler, işinin erbabı ve profesyoneldir. Zira büyük kitlelere anlatıldığı için en iyi hocalar seçilmektedir. Teknoloji ile eğitimi birleştirir. Zengin içerik, işitsel ve görsel tasarım eğitimin cazibesini arttır. Bu faktörler öğrenmeyi kalıcı kılar.”
“Uzaktan eğitimin birtakım zararları da oluyor”
Uzaktan eğitimin öğrenciler için olumsuz yanları hakkında da bilgi veren Turan, olumsuzlukların ortada kalkması için aile içi iletişimin çok önemli olduğuna dikkat çekti.
Turan, “Öğrenci öğretmen etkileşiminin olmaması sistemin en zayıf tarafıdır. İnteraktif bir atmosfer yaşanmıyor. Öğretmen merkezli oluyor ki biz biliyoruz öğretmen merkezli bir eğitim tasvip edilmeyen bir anlayıştır. Öğrenci anlamadığını sorup tartışamaz, algılamayı muhakemeyi zorlaştırıyor. Öğrenciler arasında kültürel etkileşim, birliktelik, ekip bilinci, fikir alışverişi, ders notu paylaşımı, psikolojik ve sosyolojik süreçler yaşanmaz. Motivasyonu zayıflatır, rekabet yarışı gibi başarıya hız katan faktörler yara alır. İçsel disipline sahip olmayan öğrenciler için uygun değildir. Bu disiplin küçük yaştaki çocuklarda daha azdır. Uzun süre ekran manyetik alan radyasyon sağlık problemlerini ortaya çıkarır. Anında yardım görmeme, karşılaşılan problemlerin çözülmemesi, isteksizlik meydana getirir ve derse soğukluk oluşur. Kendi kendine çalışma alışkanlığı kazanmamış öğrenciler uzaktan eğitimde bocalar kalır. Öğrenci, kendini öğrenci gibi hissetmeyebilir, bu da sürece darbe vurur. Laboratuvar atölye uygulama sahasının olmaması uzaktan eğitimin sınırlılıklarındandır.” diye konuştu.
“Ailece kitap okuyalım”
Evde kalınan sürenin hem çocuklar hem de veliler için verimli geçmesi için ailece faaliyetler yapılması gerektiğinin altını çizen Turan, sözlerini şöyle tamamladı:
“‘Evde Kal’ parolasıyla hepimiz evdeyiz. Virüsün yayılmasını önlemek, en az zayiatla süreci kapatmak adına dışarı çıkmıyoruz. Peki, kendimiz ve çocuklarımız nasıl nitelikli zaman geçirecek? Sürekli internet tablet manyetik alan nereye kadar? Her şeyde bir ölçü nizam diyoruz nasıl başaracağız? Bunun için aile içi birliktelik, etkileşim çok önemlidir. Ortak faaliyetler ile bağlarımız kuvvet bulacak. Faydalı kitaplar bulacağız. Bunları bütün aile ferleriyle okuyup, kritik yapacağız. Faydalı filmler bulacağız. Bunları hep birlikte izleyeceğiz, film kritiği yapacağız. Evi, yerine göre spor salonuna çevireceğiz. Komşumuza rahatsızlık vermeden egzersiz yapacağız. Ortak oyun ve eğlence zamanları oluşturacağız. Böylece çocuklarımızı ve kendimizi internetin, ekranın zararlarından koruyabiliriz. Unutmayalım çocuklar bizim aynamızdır. Biz evde nasılsak çocukta bizi rol model alacaktır.” (İLKHA)