Corona virüs salgını nedeniyle cezaevlerinde bulunan bazı mahkûm kategorilerinin serbest bırakılacağının öngörüldüğünü belirten Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, bu kategoriler arasında uyuşturucu bağlantılı suçlardan mahkûm olanların da bulunduğunun konuşulmaya başlandığını dile getirdi.

Ay, yapılacak uygulama ile uyuşturucudan tutuklu bulunanların bırakılmasının doğru olmayacağını, bunun yerine rehabilite edilmelerinin daha isabetli bir adım olacağını ifade etti.

Ay, "Biz toplumdaki uyuşturucu tehlikesinin büyümesini istemiyoruz. Corona virüs hepimizi tehdit eden bir tehlike. Cezaevlerinde de her yerde olduğu gibi en üst düzeyde önlem alınmalıdır. Ancak burada, bir yandan yapıcı adımlar atılırken diğer yandan bozucu adımlar atılmamalıdır" dedi.

"Cezaevlerinde bulunan mahkûmların yüzde 5'i uyuşturucuya bağlı suçlardan yatıyor"

Uyuşturucu bağımlılığının da bir salgın olarak değerlendirilebileceğini belirten Ay, "Bugün Corona virüs salgını bir tehdit ama uyuşturucunun da ondan aşağı kalır yanı yok. İnanıyorum ki, Corona ile yapılan mücadelede milletçe galip geleceğiz. Ancak uyuşturucu belasıyla mücadelede maalesef başarılı olamıyoruz. Uyuşturucu bağımlılarının sayısı hızla yükseliyor. Uyuşturucuya başlama yaşı 8'e kadar düşerken uyuşturucudan ölenlerin yaşı 14'e kadar düştü. 2017 yılında 118 bin uyuşturucu olayı gerçekleşirken, bu sayı 2018'de 145 bine yükseldi. Bu olaylarda 210 bine yakın şüpheli yakalandı. Bugün hapishanelerde 300 bine yakın insan var. Bunların 60 bine yakını uyuşturucu ve bağlı suçlardan hüküm giymiş kişilerdir. Maalesef bu sayı da giderek artıyor." diye konuştu.

"Kontrolsüz af toplumdaki suç oranlarını yükseltir"

Kontrolsüz şekilde uygulanacak bir af ile sokağa çıkılamayacak kadar tehlikeli durumların ortaya çıkacağını hatırlatan Ay, "Bugün genel olarak cinayetlerin yüzde 60'ı, saldırıların yüzde 40'ı, tecavüzlerin yüzde 33'ü alkol ve madde kullanımıyla doğrudan bağlantılı olduğunu görüyoruz. Bu da bize çok ciddi ipuçları veriyor. Kontrolsüz bir affın, toplumdaki suç oranını yükseltebileceğini öngörmek hiç de zor değil." şeklinde konuştu.

"Çözüm af değil rehabilitasyon"

Çözümün af değil rehabilitasyon olduğunu vurgulayan Ay, şöyle konuştu:

"Biz uzun süredir şunu ifade ediyoruz. 60 bin dolayında kişi affedildiğinde, tedavi ve rehabilite edilmediği için aynı şeyi yapmaya devam edecek. Yarın bu sebeple bir olumsuzluk olursa bunun vebalini kim üstlenecek? Bir af olacaksa serbest bırakılanlar öncelikle rehabilitasyon merkezlerinde tedavi edilip tehlikenin bertaraf edilmesi gerekiyor. Islah ve rehabilitasyon merkezlerinin kurulmasını talep ediyoruz." (İLKHA)