Mehmet Bozdaş/Doğruhaber
Enformasyon; Sunulan bilgi, bilgi akışı, işlenmiş ve servis edilmiş haber,
Küresel köy; Kanadalı yazar Marshall McLuhan'la birlikte anılan bir kavram. McLuhan, özellikle elektronik iletişimin yaygınlaşmasıyla birlikte, dünyanın küçük bir topluluk gibi olacağına inanmıştı. Örneğin, dünyanın pek çok farklı yerindeki insanlar, televizyon programları yoluyla aynı haber ve olayları izlemektedir.
Koronavirüs ise Çin’de ortaya çıkan ve dünyayı kasıp kavuran bir virüs, dünyada neredeyse virüsün bulaşmadığı ülke kalmadı.
Enformasyon sağlanırken genel olarak eşik bekçileri tarafından düzenlenen bilgi, dünyaya hızla servis edilmekte ve bu bilgi akışı toplumun zihinsel ve psikolojik yapısına yön vermektedir. Verilen bilgi bir şekilde okuyucunun aklında yer edinip, olumlu veya olumsuz illaki bir alt yapı oluşturmakta.
Küresel köyle beraber dünya, küçük bir köy halinde, bilgi akışı çok fazla ve bir o kadar da hızlı, internet çağıyla beraber biz o küresel köyü, küresel lüks bir villaya da benzetebiliriz çünkü artık internet son hızla, enformasyon ve dezenformasyon (yanlış bilgi, manipüle edilmiş bilgi akışı) üreterek bunu servis etmekte bununla beraber aynı ailede aynı evdeki insanlarda bile fikir farklılıklarına bir bilgi ve haberde farklı görüşler sunup onları manipüle edebilmekte.
Enformasyonların, dezenformasyona dönüştürüldüğünü fark etmeden o enformasyonu topluma gerçekmiş gibi sunan bireylerin dezenformasyona uğradıklarını ve yanlış bilgilendirildiklerini kabul etmeyip toplumu bilgilendirdiklerini düşünürsek toplumun nasıl bir bilgi kirliliğiyle karşı karşıya olduğu ve bununla nasıl baş edebileceği sorunu ortaya çıkar ve bu açıdan çözümler üretebilmek gerekiyor.
Dezenformasyonla birlikte, bir köyde bile bir olay A ile yayılmışsa ALİ diye ortaya çıkıyor. Küresel villa da enformasyon sağlanırken dezenformasyon yapılması çok kolay ve profesyonelce olduğundan dolayı anlamak neredeyse anlamak imkansız oluyor.
Bilgi akışının bu denli hızlı ve bir o kadar da kirli olduğu ortamlarda bilginin kaynağı iyi araştırılmalı, doğru kaynaklardan bilgi edinilmeli.
Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse; Gündemde olan ‘Koronavirüs’ ilk çıktığı zamanlarda Çin’i kasıp kavuran ve bazı kaynakların aktardığı Çin’e karşı biyolojik savaş olarak nitelendirilen ve bundan dolayı önlem almayan Avrupa ve diğer ülkeler, büyük ihtimal yapılan dezenformasyonla yanlış yönlendirildiler virüsün pençesini enselerinde hissettiler. Biyolojik savaş yönü olsa da kontrolden çıkmış ve freni patlayarak son hızla sağa sola vura vura giden bu virüse karşı toplumlara karşı oluşturulan yanlış bilgilere dikkat edilmelidir.
Virüsten bedenimizi koruyalım derken küresel köyün ağalarına, eşik bekçilerine, karşı zihinlerimizi koruyalım onlara işgal ettirmeyelim. Tedbirli olmak tabi ki şart ama tedbir alayım derken oluşturulan psikolojik hasta toplum olmadan sağlıklı besinlerle beslendiğimiz gibi zihnimizi de bu bilgi kirliliğinin hat safhada olduğu dönemde sağlıklı ve temiz bilgi kaynaklarından beslenerek korumak şart.
Özellikle çocuklara virüsü anlatırken onların zihinlerinde devasa bir korku dünyası oluşturmadan bilinçli bir şekilde anlatılması ve çocukların zihin dünyalarını kirletmemeye özen gösterelim.
Peki, ben sorayım: Siz edindiğiniz bilgilerin dezenformasyona uğramadıklarını ve bunları aktarırken doğru aktardığınıza emin olabiliyor musunuz? Kendinizi sorguladığınızda bir dahakine toplumu bilgilendireyim derken manipülasyona uğratmayı mı? Yoksa doğru yerden doğru bilgiyi edinip enformasyon akışında topluma faydalı olmak mı istersiniz? Belki dezenformasyonun farkında bile olmayacaksınız, şimdi ben size soruyorum sizce psikolojik hasta bir toplum mu geliyor yoksa her türlü virüse karşı dayanıklı temiz yeni sayfalar açmış bir toplum mu?