(Yüce Rabbimiz'den bu günleri hem ülke olarak hem ümmet olarak sağlık sıhhat ve afiyetle geçirmeyi niyaz ediyoruz...

Geçen yıl Ocak ayında haber sitemizde yayınlanan "Bir gün gelecek inanmayanlar da abdest alacaklar!" başlıklı rahmetli Onkolog Dr. Haluk Nurbaki`den alıntı yapılarak derlenen yazıyı belki faydalı olur ümidiyle noktasına virgülüne dokunmadan yeniden yayınlıyoruz...)

HABER MERKEZİ

Bu yazı 1997 yılında vefat eden rahmetli Onkolog Dr. Haluk Nurbaki`den alıntıdır. Yazıda abdestin insan sağlığına faydaları Nurbaki`nin yaşadığı dönemde bilimin geldiği seviye kadar öne çıkartılmıştır. Bugün bu konuda araştırma yapanlar şüphesiz daha fazla güzel sonuçlarla karşılaşacaktır. Ve yarınlar içinde bilimin geldiği seviyeye göre rahmetli Nurbaki`nin ifadesi ile; “Hiç abartmasız iddia ediyorum ki, bir gün gelecek inanmayanlar da abdest alacaklar.” Şimdi rahmetli Dr. Haluk Nurbaki`nin yazısından alıntı yaptığımız kısımla sizi baş başa bırakıyoruz:

ABDEST BİR SAĞLIK MUCİZESİ

… Abdest, bir ibadet disiplini içinde 14 asır önce temizliğin temel kavramlarını erişilmesi imkânsız bir biçimde getiren Kur`an mucizesidir.

Ancak abdestin getirdiği sağlık mucizeleri temizlikten ibaret değildir.

Akıllara durgunluk verecek bin bir biyolojik sır abdestte gizlidir.

Ben bu hikmetleri üç grupta özetleyeceğim:

ABDESTİN DOLAŞIM SİSTEMİNE VERDİĞİ SAĞLIK NİMETLERİ

Kalp 100.000 km`ye yakın damar şebekesi ile vücudun her hücresine hayat veren çok geniş bir sistemi temsil etmektedir. Damarlar kalpten uzaklaştıkça incelerek nihaî dokulara ulaşmaktadır.

Bu ince damar sistemi esnek, pürüzsüz olduğu takdirde normal görevini sürdürebilir. Ne çare ki, oburluğumuz, hırçınlığımız; yani beslenme hataları ve sinirsel nedenler bu ince damarlarda daralmalara ve esnekliğin kaybolmasına yol açar. Bu arızalar başlangıçta önlenir, damarlardaki basit tıkanmalar giderilirse ne alâ.

Yoksa damarlar zamanla daralır, neticede tıkanır. Bu olaylar beyinde olursa ihtiyarlık erken gelir, bunama kaçınılmaz olur.

Bu tehlikeli gidişten uzaklaşmanın en pratik ve sağlam yolu, damarlara genç yaşlarda başlayarak esneklik kazandırmaktır. Özellikle beyin dolaşımı ve kalpten uzak düşen ayak ve el damarlarında bu cimnastiğin yapılması zorunludur. Bunun en kolay yolu damarları ısı farkıyla açıp kapayan su ile yıkama sistemidir.

İşte kolayca fark ettiğimiz gibi abdest alma damar sistemine esneklik kazandıran harika bir reçetedir.

Özellikle ağız, burun ve boyun iki yanının suyla teması, kafa kaidesinden etki ile beyin dolaşımını zenginleştirir.

İşte 14 asır önce İslâmiyet, suyun altın olduğu bir noktadan (Arabistan) arza intişar ederken abdesti bu akıl almaz hikmeti için getirmiştir.

Bu sayede kalp ve dolaşım basıncı rahatlayacak, beyin ve sinir sistemi tüm uyuşukluklarından kurtulacaktır. Bugün sinir yorgunluklarının tek doğal ilacı olarak da gusûl tarzında genel yıkanma en sağlıklı tedavi usulüdür. Hele cinsel yorgunluktan sonra guslün tavsiyesi başlı başına bir hikmettir.

Daha incesi abdest alma alışkanlığı ile oruç ve namazın hayat boyu sağlığımıza verdiği kazancı beraber düşünürsek, ciltlerce kitapta saymakla bitiremeyiz.

ABDESTİN KORUNMA SİSTEMİNE VERDİĞİ SAĞLIK NİMETLERİ

Korunma sistemimiz (mikroplara ve kansere karşı) bildiğimiz dolaşım sisteminden farklı; daha ince damar şebekesinden kurulu ayrı bir yapıya sahiptir.

Bu sistem beyaz kan sistemi ya da tıp ismiyle lenf sistemidir. Bu sistemin sağlıklı işlemesi de dolaşım sistemi kadar önemlidir. Üstelik lenf (beyaz kan) damarları kan damarlarından 10 defa daha incedir. Üşüttüğümüz zaman bu organda meydana gelen lenf damarı büzüşmeleri pek çok mikroplu hastalığın nedenidir (Anjin, zatürree, zatülcemp, vs.).

İşte abdest bu sistem için akıl almaz bir nimettir. Onun kıldan ince damarlarını da esnek tutar. Hele bu sistemin özel merkezleri olan burun arkası ve boğazın sık sık yıkanması (guslün) korunma sistemimize yeniden güç ve hareketlenme kazandırır. Abdest ve gusûlün lenf sistemine kazandırdığı uyarı, tüm hastalıklar, hatta kanser gibi konularda fevkalâde ciddi yarar sağlar.

Yine lenf sisteminin düzenli çalışması vücudun tepkileri açısından da çok önemlidir. Lenf sistemi iyi çalışan vücut hastalık anlarında makul tepkiler gösterir. Bir anlamda şiddetli tepki ya da tembelleşme yanılgıları doğmaz.

ABDESTİN VÜCUDUN STATİK ELEKTRİĞİ GİDERİCİ ETKİSİ

Tüm hücreler çevresinde belli bir statik elektrik vardır. Ancak vücudun tümü bu statik elektriğin olumlu dengesi içindedir. Bunu his dahi edemeyiz. Ne var ki, gerek havada artan iyonlar, gerek özellikle çağımızda bir mesele olan plastik giysiler, vücudun dış yüzünde elektron artmasına neden olur. Bu olay dıştan içe doğru bizi etkilemektedir. Özellikle sinir sistemi üzerinde ciddi rahatsızlıklar yaratır. Bir önemli etki de deri üzerindedir.

Bahis konusu olan elektron artışı, deri altındaki çok minik kasları yorar. Ve onların vaktinden önce esnekliklerinin kaybolmasına neden oluyor ki, bu sonuç yüzde kırışımların baş nedenidir. Vücut kırışma ve sarkmaları da bu statik elektrikle yakından ilgilidir.

Eskiden beri tedavi edici etkisine inanılan ve günümüzde pek moda olan akapunktur bu statik elektriği dışarı atmanın bir tarzıdır. Vücudun statik elektriğinin aşırısının dışarı atmanın iki yolu vardır. Ya çıplak el ve ayakla toprağı elleyerek bir nevi toprak hattı yapmak ya da su ile yıkanarak bu elektronları dışarı aktarmak.

Şimdi abdestin mucizevî hikmetini daha iyi anlıyor musunuz?

Size daha ilginç bir açıklama yapacağım. Abdest almada bu amaca özellikle dikkat edilmiştir. Bakın nasıl:

1. Su olmadığı zaman yapılan teyemmüm de tam bir elektron boşaltılmasıdır.

2. Durgun su, güneşte ısınmış su ve kullanılmış suyla abdest olmaz. Bunun bilimsel hikmeti bu tarz sular iyonizasyonunu kaybettiklerinden elektron boşaltma kabiliyetini yitirir.

3. Başın meshedilmesi, saçlardaki elektronları atmaktır.

Şu halele abdest, elektronları en tabii yoldan boşaltarak;

a) Yüze ve genelde derimize zindelik, güzellik verir. Çocukluğundan beri abdest alan nur yüzlü nineler bu sırra ermiştir.

b) Sinirsel gerginliklerimizi,

c) Eklem ağrılarımızı yok eden ilâhi bir reçetedir.

İnanınız gün gelecek aklı başında herkes abdest alacaktır.