DOĞRUHABER
Tedbir almakta geç kalan ülkeler koronavirüs salgınıyla baş etmekte güçlük çekiyor. Türkiye’de ilk vakanın ortaya çıkmasının üzerinden henüz bir hafta geçti. Şu ana kadar 18 vakanın olduğu açıklanırken bu sayının artmaması için önlemlere uymak gerekiyor. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, “Gerekli tedbirleri aldığınız zaman korunabilmek mümkündür” derken Âlimler ve Medreseler Birliği Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik ise alınan önlemlerin dinimizce de uygun görüldüğünü ifade etti.
RİSK DÖNEMLERİNDE TEDBİR SÜNNETTİR
Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan İTTİHAD-UL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik, “Risk dönemlerinde tedbir sünnettir. Hz. Peygamber (s.a.v) bu gibi salgınlarda tedbirli olmalarını, bir yerde veba çıkmışsa insanların oraya gitmemesini, veba çıkmış olan yerden de kimsenin çıkmamasını tavsiye etmiştir. Sahabeler de buna uymuştur, uygulamıştır. Ebu Ubeyde başkumandan olarak geldiği Humus’ta büyük bir veba çıktığı için oradan ayrılmamıştır ve veba kendisine de musallat olmuş ve vefat etmiştir. Kendisine oradan ayrılması gerektiğini, gidebileceğini söyleyenlere, ‘Bu hastalıkla gidip başka insanlara bulaştırmam benim için büyük bir vebaldir’ demiş. Bu, tüm Müslümanlar için büyük bir örnektir. Bütün fıkıh âlimleri de insanlara bulaşıcı hastalıkların olduğu yere gidilmemesi gerektiğini ve salgınların olduğu bölgeden de ayrılmamaları gerektiğini söylemişlerdir. Bu Peygamber Efendimizin bir sünnetidir. Bununla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde İTTİHADUL ULEMA olarak bir fetva yayınlayarak hastalığın olduğu şehirlerde Cumaya gidilmeyebileceğini ifade ettik. Nitekim geldiğimiz noktada Diyanet İşleri Başkanlığı da hem Cuma namazlarının hem de vakit namazlarının cemaatle kılınmasının ertelendiğini duyurdu.” İfadelerini kullandı.
ALINAN TEDBİR KURALLARINA LÜTFEN UYALIM!
Şenlik resmi makamların aldığı tedbirlere uyulması gerektiğinin altını çizerek şunları dile getirdi; “Konferanslar, toplantılar gibi kalabalık programlar yapılmamalı. AVM’ler de bu konuda gidilmemesi gereken yerler arasında yer alıyor. Bizler bütün Müslümanlara, ümmete bu salgın karşısında tüm kurallara uyulması gerektiğini söylüyoruz. Sağlık Bakanlığı veya diğer resmi mercilerin yayınladığı kuralları İslam fıkhı da dikkate alıyor ve bizler bu genel tedbirlere uyulması tavsiyesinde bulunuyoruz.”
“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİ GÜÇLENDİRMEMİZ GEREKMEKTEDİR”
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, koronavirüs ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı. Özgüneş, “Koronavirüs, 2003 SARS ve 2012’de önce Ürdün sonra Suudi Arabistan’da görülen MERS (Orta Doğu Solunum Sendromu) olaylarından sorumlu olan virüstür. Koronavirüs tehlikeli bir hastalıktır ancak dünya üzerindeki en tehlikeli hastalıktır diyemeyiz. Her koronavirüs hastası, hayatını kaybetmemektedir. Bu oran, sanıldığı kadar yüksek değildir. Normal grip hastalığından ölen kişiler, koronavirüsten ölenlerden 60 kat daha fazladır. Koronavirüsün ölümcül seyrettiği hastalar genellikle; bir hastalık nedeniyle bünyesi zayıf olan kişiler ve yaşlı hastalardır. Bu kişilerin, virüsten korunmaya daha çok dikkat etmeleri ve bağışıklık sistemlerini güçlendirmeleri gerekmektedir.” dedi.
“MUTLAKA HİJYEN KURALLARINA UYMAK GEREKİR”
Hastalık belirtilerine dair bilgiler veren Özgüneş, “Dünya Sağlık Örgütü’nden ilk olarak; hastalık belirtileri (öksürmek, hapşırmak, burun akıntısı, yüksek ateş) olan kişilerden 1 metre uzak kalınması gerektiğini açıklamıştı. Ancak şu anda hastalığın yayılmasına bağlı olarak uygun olan, hastalık belirtisi olan kişiden en az 2 metre uzaklıkta kalınmasıdır. Buna ek olarak, mutlaka hijyen kurallarına uymak gerekir.” ifadelerini kullandı.
“KORUNMA ÖNLEMLERİNE UYUN!”
“Gerekli tedbirleri aldığınız zaman korunabilmek mümkündür” diyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Özgüneş, şöyle devam etti: “Hastalığın başlıca bulaşma yolu öksürük-aksırık esnasında solunum yolu ile ortama saçılan damlacık enfeksiyonu ile olduğundan, bulaşmayı engellemek için solunum yolu enfeksiyonlarından korunma önlemlerine uyulması önerilir. Bunun ilk şartı; insandan-insana yakın temastan kaçınılmasıdır. Yakın temasın anlamı, hasta bireye yaklaşık 2 metre mesafede bulunmak, öksürük-aksırık esnasında solunum yolu ile saçtığı damlacıklara maruz kalmak, sarılmak gibi durumlardır. Çünkü böylelikle virüs; yakındaki kişinin ağız, burun, göz mukozasına ulaşabilir. El hijyeni, tüm hastalıklarda olduğu gibi koronavirüste de önem taşımaktadır. Eller yıkanamıyorsa alkol bazlı dezenfektan tercih edilmelidir. Öksürürken veya hapşırırken, ağzınızı ve burnunuzu dirseğinizle veya bir kağıt mendille kapatın, ardından mendili kapalı bir çöpe atın ve ellerinizi yıkayın. Soğuk algınlığı, ateş veya öksürük gibi grip semptomları olan kişilerle yakın temastan kaçının. Ateş, öksürük, solunum güçlüğü gibi belirtiler gösterirseniz en yakın sağlık kurumuna veya doktorunuza hemen gidin.”