Muhsin Şenol-DOĞRUHABER
Yaklaşık üç ay önce yarasa çorbası iddiasıyla Çin’de ortaya çıkan virüs dünyaya önce korku yaydı. Daha sonra önlem almakta geç kalan ülkelerde ise salgın baş gösterdi. Avrupa’nın tamamına İtalya’dan yayılan virüs büyük panik oluşturdu. Koronavirüs korkusu hayat tarzlarını değiştirmeye başladı. Okullar, barlar, gece kulüpleri ve AVM’ler kapatıldı. İstatistiklere göre temizliğe önem göstermeyen Batılılar hijyeni hatırladı. Futbolun olmazsa olması seyirciler artık maçlara gidemeyecek, fakir yemeği sayılan makarna en çok talep edilen yiyecek, kokusuna tahammül edilemeyen kolonya için ise kuyruklara girildi.
GAZZE SINIR KAPILARINI KAPATTI
Virüs salgınıyla ilgili en ilginç haberlerden biri de Gazze’den geldi. Yıllardır işgalci israil’in ablukası altına olan Gazze’de HAMAS yönetimi Refah ve Beyt Hanun sınır kapılarını kapattığını duyurdu. Dış dünya ile iletişim ve ulaşım imkanı sınırlı olan Gazze’nin kapıları bu sefer de virüs için kapatıldı. Bu sefer işgalciler değil Gazzeliler kendilerini dünyayı kasıp kavuran virüsten korumak için kapattı. Hükümet Takip Komitesi Başkanı Muhammed Avad, düzenlediği basın toplantısında, eğitime Mart sonuna kadar ara verildiğini ve 100 kişiyi aşacak toplantıların yasaklandığını açıkladı. Hamas Siyasi Büro üyesi Halil el-Hayye ise Gazze'de şu ana kadar koronavirüs görülmediğini kaydetti.
BİR ‘UMUT’LA AVRUPA’YA GİDEN GÖÇMENLER GERİ DÖNÜYOR
Bütün riskleri göze alarak umut olarak gördükleri Avrupa’ya teknelerle giden göçmenler virüsün İtalya’yı etkisi altına almasının ardından geldikleri teknelerle Tunus’a geri dönmeye başladığı bildirildi. Şuana kadar Tunus’ta 6 kişi de virüs tespit edilirken bu vakalarının hepsinin İtalya’dan geldiği ifade edildi. İtalya’da 200 bin civarında göçmenin İtalya’da bulunduğu ve karantina altında yaşamak istemeyen göçmenlerin Tunus’a geri dönmek istediği belirtiliyor. Diğer yandan Asya’dan Afrika’dan Avrupa’ya denizden veya karadan göçün virüsün nedeniyle durduğu gözleniyor.
AVRUPA TEMİZLİĞİ HATIRLADI
Gallup adlı araştırma şirketinin 2015 yılında yapılan araştırmada 63 ülkenin hijyen haritası çıkartıldı. Araştırmaya göre, dünyada tuvaletten sonra ellerini sabunla yıkayanların oranının en yüksek olduğu ülke %97 ile Suudi Arabistan. Avrupa'da tuvaletten sonra elini sabunla en çok yıkayan ülkeler sıralamasında Bosna Hersek yüzde 96 ile listenin başında yer alıyor. Bosna Hersek'i yüzde 94'lük bir oranla Türkiye ve yüzde 85'le Kosova izliyor. 63 ülke arasında tuvalet sonrası el yıkama oranının en düşük olduğu ülke yüzde 23'lük bir oranla virüsün ortaya çıktığı Çin oldu. Hollanda’daysa bu oranın yüzde 50 olduğu görülüyor. Tuvaletten sonra elini yıkama alışkanlığının zayıf olduğu diğer Avrupa ülkeleri; yüzde 57 ile İtalya ve yüzde 60’ın biraz üstünde olan İspanya, Fransa ile Rusya.
AVM’LERİN ÇALIŞMA SAATLERİNE SINIRLAMA
Başta İtalya olmak üzere kimi Avrupa ülkelerinde AVM’lerin kapısına kilit vuruldu. Türkiye’de ise yıllardır küçük esnafın belini büken AVM’ler için düzenleme yapılması bekleniyordu ancak bir karar çıkmıyordu. Şehir dışına taşımaktan Pazar günleri kapatılmasına birçok seçenek geçmişte gündeme gelmiş fakat bir adım atılmamıştı. Koronavirüs salgını bunu da değiştirdi ve AVM’lerin çalışma saatlerinde değişikliğe gidildi. Okulların tatil edilmesiyle bir hayat merkezi olarak görülen AVM’ler virüsün yayılmasına neden olur düşüncesiyle AVM’lerin öğlen 12.00 ila akşam 20.00 saatleri arasında geçerli olacak esnek çalışma saati uygulaması için tavsiye kararı verildi.
EVLERİMİZ EN GÜVENİLİR YER
Virüsten önce birçok kimse için evde kalmak bir statü düşüklüğü göstergesiyken salgının yayılmasının etkisiyle artık en güvenilir ve trend mekanlar evlerimiz oldu. Kalabalık kafeler ve Alışveriş Merkezlerinin yerine artık evlerde vakit geçiriliyor.
MAKARNA DEĞERLENDİ
İlk koronovirüs vakasının Türkiye’de görülmesinin ardından bir kesim, marketlere hücum etti ve temizlik ürünleri ve makarna raflarını boşalttı. Karantina olacak düşüncesiyle kasalarda uzun kuyruklar oluştu. Temizlik ürünlerinin alınması kısmen normal karşılanırken fakir yemeği olarak görülen ve bir sınıfı aşağılamak için kullanılan makarnanın biranda sepetlere doldurulması ise manidar oldu.
PARFÜM ‘OUT’ KOLONYA ‘İN’
Koronavirüsün hayatımızda değiştirdiği bir şey daha var. O da buram buram kokan kolonya kokusu… Her yerde korona konuşuluyor ve her yer kolonya kokuyor. Kimisi tütün, kimisi limon kimisi ise lavanta kullanıyor. Ama bir gerçek var ki geçmişte hor görülen, kokusuna tahammül edilemeyen ve bir kesimin hayat tarzı olarak görülen kolonya için artık sıraya giriliyor. Batı’yı temsil eden parfüm yerine artık herkes Doğu’yu temsil eden kolonya kullanıyor.
FUTBOL ARTIK TATSIZ
Dünya genelinde en çok oynanan ve seyredilen spor dallarından olan Futbol kimileri için ‘afyon’ kimileri için ise bir ‘hayat biçimi’. Fakat koronavirüsün etkilediği sektörlerin başında futbol endüstrisi geliyor. Zira her yıl milyar dolarların döndüğü futbol müsabakaları bir bir iptal edildi veya seyircisiz oynanmaya başlandı. Birçok otoritesi tarafından futbolun tadı-tuzu olarak görülen seyircilerin maçlara alınmaması ise virüsün değiştirdiği bir başka şey oldu.
AVRUPA’DA OHAL ARTIK NORMAL
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere batılı ülkeler için Olağanüstü Hal ilan etmek otoriter bir hamle ve anti-demokratik eylemdir. Fakat koronavirüs bunu da değiştirdi ve Avrupa ülkeleri karantina şartlarını daha iyi denetlemeyebilmek ve virüsle daha etkin mücadele edebilmek için belli bölgelerde OHAL ilan etti. Virüsle birlikte OHAL artık Avrupa için normal oldu.
BİRÇOK ÜLKEDE KAPATILDI TÜRKİYE’DE GECE KULÜPLERİ HÂLÂ AÇIK
Dünyanın birçok noktasında gece kulüpleri ve barlar kapatılırken Türkiye’de bu ‘mikrop’ yuvası yerlerin hala açık olması ise tepki çekiyor. Özellikle Avrupa’dan gelenlerin görüldüğü bu yerler virüsün yayılmasına olanak tanıyor. Zira hiçbir hijyen kuralına uyulmadığı gibi bu yerlerde yakın temastan uzak durulması da neredeyse imkansız. Kamuoyu bir an önce bu mekanların kapatılmasını istiyor.