HABER MERKEZİ

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Avrupa'nın artık yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının merkez üssü haline geldiğini söyledi. Ghebreyesus, DSÖ'nün Cenevre'deki merkezinde düzenlediği ve sadece DSÖ yetkilileri ile kendisinin yer aldığı "sanal basın toplantısı" olarak adlandırılan toplantıda, yazılı, e-posta ve telefonla gelen soruları yanıtladı. Avrupa'da günlük bildirilen Kovid-19 vaka ve ölüm sayısının Çin'i geçtiğine dikkati çeken Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Çin hariç dünyanın geri kalanından bildirilen daha fazla vaka ve ölüm sayılarıyla Avrupa artık Kovid-19 pandemisinin merkez üssü haline geldi." dedi. Ghebreyesus, dünya genelinde 123 ülke ve bölgeden 132 bin Kovid-19 vakasının bildirildiğini belirterek, "5 bin kişinin hayatını kaybetmesi bir dönüm noktasıdır." diye konuştu. Dünyanın sadece Kovid-19'a odaklandığına işaret eden Tedros Adhanom Ghebreyesus, bununla beraber sıtma, AIDS ve daha pek çok hastalıkla günlük mücadele veren ülkeler olduğuna dikkati çekti. Ghebreyesus, dünyanın neresinde ortaya çıkarsa çıksın hastalıkların insanlığın "ortak düşmanı olduğu" mesajını verdi, ayrıca ülkelerin Kovid-19'un bulaşma zincirini kırmak için "virüsü erken tespit etmeleri, insanları korumaları ve tedavi etmeleri" gerektiğini kaydetti.

DSÖ DÜNYAYI SARAN SALGIN ANLAMINA GELEN "PANDEMİ" KARARINI AÇIKLAMIŞTI

DSÖ Genel Direktörü ayrıca, Kovid-19'un en yaygın olarak görüldüğü ülkelere bakarak, "Bizde böyle olmayacak" diyen ülkelerin "ölümcül bir hata yaptığını" ve Kovid-19 pandemisinin her ülkede patlak verebileceğini söyledi. Tedros Adhanom Ghebreyesus, 11 Mart'ta DSÖ'nün Cenevre'deki merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 için bölgeler ve gruplar üstü, dünyayı saran salgın anlamına gelen "pandemi" kararını açıklamıştı. DSÖ'nün salgını 24 saat boyunca değerlendirdiğini, virüsün yayılma ve şiddetinden derin endişe duyduklarını ve virüse karşı yeteri kadar harekete geçilmediğini vurgulayan Ghebreyesus, "Bundan dolayı Kovid-19'un bir pandemi olarak nitelendirilebileceği değerlendirmesini yaptık." şeklinde konuşmuştu.

İTALYA'DA KORONAVİRÜSTEN BİR GÜNDE 250 KİŞİ ÖLDÜ

İtalya’da yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) ölenlerin sayısı 250 kişi artarak, 1266'ya yükseldi. Ülkede, 3 hafta önce patlak veren Kovid-19 nedeniyle bilanço ağırlaşmaya devam ederken, bugün bir günde kaydedilen en yüksek ölüm sayısına ulaşıldı.  Sivil Savunma Genel Müdürü Angelo Borrelli, başkent Roma’da düzenlediği basın toplantısında, ülke genelindeki Kovid-19 vakalarına ilişkin son durumu paylaştı. Ülkede mevcut koronavirüs vaka sayısının 14 bin 955’e çıktığını ifade eden Borrelli, bu sayıya ölenler ve iyileşenler dahil edildiğinde koronavirüs bulaşanların toplam sayısının ise 17 bin 660 olduğunu bildirdi. Borrelli, ölü sayısının önceki güne göre 250 kişi daha arttığını ve toplam sayının 1266’ya yükseldiğini belirtti.  Sivil Savunma Genel Müdürü, toplam ölü sayısından 890'ının virüsten en çok etkilenen kuzeydeki Lombardiya Bölgesi'nden olduğunu kaydetti.  Borrelli, önceki gün 1258 olarak açıkladığı iyileşenlerin sayısının bugün 181 kişi daha artarak 1439'a ulaştığını duyurdu. İtalya Yüksek Sağlık Kurumu Başkanı Silvio Brusaferro da hayatını kaybedenlerin ortalama yaşının 80 olduğunu bildirdi.  Diğer yandan, Lombardiya Bölgesel Yönetim Başkanı Attilio Fontana, ilk kırmızı bölge ilan edilerek karantinaya alınan Lodigiano'da bugün vaka sayısında hiç artış olmadığını bildirdi. Koronavirüs, İtalya'da en çok yaşlıları etkilerken, La Repubblica gazetesinin haberinde de kuzeydeki Torino'da 97 yaşında bir erkek hastanın 7 günde iyileştiği ifade edildi.

AVRUPA'DA KORONAVİRÜS TEHDİDİ BÜYÜYOR

İsviçre'nin Cenevre kentinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından dolayı 32 yaşındaki kadının hayatını kaybettiği bildirildi. Tribune de Geneve'de yer alan haberde, İsviçre'de ilk kez bu yaşta bir kişinin koronavirüsten öldüğüne dikkati çekildi. İsviçre Federal Halk Sağlığı Ofisinin verilerine göre, ülkede Kovid-19 vaka sayısı bin 1125'e, ölü sayısı 7'ye yükseldi. Yunanistan Hükümet Sözcüsü Stelyos Peças’ın eşinde koronavirüs tespit edildi.  Polonya’da koronavirüsle mücadele kapsamında yeni katı önlemlerin hayata geçirileceği açıklandı. Başbakan Mateusz Morawiecki, yaptığı açıklamada, cumartesi gecesi itibarıyla 10 gün boyunca yabancıların ülkeye girişine izin verilmeyeceğini, bu önlemin 20 veya 30 güne çıkartılabileceğini söyledi. Morawiecki, iç tren ve uçak seferlerinin askıya alındığını, pazar günü itibariyle uluslararası uçak ve tren seferlerinin de durdurulduğunu dile getirdi. Sınır kapılarının yük taşımacılığı için açık tutulacağını kaydeden Morawiecki, 50 kişi ve üzeri katılımlı toplantıların iptal edileceğini, alışveriş saatlerinin sınırlandırılacağını, restoran, kafeterya, bar gibi gastronomi işletmelerinin belirli bir süre zarfınca kapatılacağını açıkladı.

DANİMARKA SINIRLARI KAPATTI

Danimarka yerel saatle dün saat 12.00'den itibaren sınırlarını kapattı. Açıklamayı bir basın toplantısıyla duyuran Başbakan Mette Frederiksen, sınırları polislerin koruyacağını, askerlerin de onlara refakat edeceğini ve "iyi bir nedeni olmayan" kişilerin ülkeye giremeyeceğini belirtti. 

3 MİLYAR İNSANIN EVİNDE ELLERİNİ SABUNLA YIKAYABİLECEĞİ LAVABOLARI YOK

UNICEF, dünya genelinde 3 milyar insanın evinde ellerini su ve sabunla yıkayacağı lavabosunun bulunmadığını bildirdi.

New York

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), sabun ile ellerin yıkanmasının yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede son derece önemli olduğunu ancak dünya genelinde 3 milyar insanın evinde ellerini su ve sabunla yıkayacağı lavabosunun bulunmadığını bildirdi. UNICEF'ten yapılan açıklamaya göre dünya genelinde her 5 kişiden sadece 3'ü evlerinde ellerini yıkayabilecekleri imkanlara sahip. Dünya nüfusunun yüzde 40'ının, yani 3 milyar insanın evinde ellerini su ve sabunla yıkayacağı lavabosunun bulunmadığı belirtilen açıklamada, en az gelişmiş ülkelerdeki insanların yaklaşık dörtte üçünün de bu temel ihtiyaçtan yoksun olduğu ifade edildi. Açıklamada ayrıca dünya genelinde okulların üçte birinde çocukların ellerini yıkayabileceği lavaboların olmadığı ve sağlık merkezlerinin yüzde 16'sında ise işlevsel tuvalet ve lavaboların bulunmadığına işaret edildi.