`Batı Zihniyetini Lanetliyoruz`

VAN-Van Hak ve Özgürlükler Platformu`nun her ayın ilk cumartesi günü düzenli olarak yaptığı basın açıklamasında gündemdeki konulardan, Fransız dergi Charlie Hebdo`nun Peygamber Efendimiz`in hayatını içeren bir ilave yayımlaması, Başörtüsü sorunu, Roboski katliamı, Kürt sorunu ve Suriye`deki olaylara değinildi.

 

Sanat sokağında düzenlenen basın açıklamasını VAHÖP adına İnsan-Der başkanı Cafer Açar okudu. Gerek Türkiye`de gerekse dünyada, geçtiğimiz bir ay içinde müdahil olunması gereken gelişmelerin yaşandığını belirten Açar, bu gelişmeleri dile getirmeyi görev bildiklerini ve bu yüzden sayısı 200`e varan basın açıklamalarına bir yenisini daha eklediklerini kaydetti.

 

Açıklamasında hiçbir kutsalı olmayan batı aklını lanetlediklerini söyleyen Açar, "İnsanların kutsallarına pervasızca hakaret eden ve onları sanat-edebiyat adı altında tahkir eden batı aklını lanetliyoruz. Sinema filmleriyle, karikatürlerle İslami değerlere saldıran ve sonuncusu Fransa`da ortaya çıkan ve izahatı mümkün olmayan bu karikatür rezaletini ve onun aktörlerini tel`in ediyoruz" dedi.

 

Roboski katliamına da dikkat çeken Açar, katliamın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen ne mağdur ailelerin ne Türkiye kamuoyunun vicdanını rahatlatacak herhangi bir adım atılmadığını söyledi. Hükümetin, sorumluları cezalandırmak yerine katledilen 34 insanı suçlu göstermeye çalıştığını kaydeden Açar, "Olayı kan parası ile geçiştirmek gibi garip yöntemlere başvurdu. Katliamı zaman aşımına uğratarak hasıraltı etmeye, unutturmaya ve belki seksen yıl sonra özür dilemek üzere rafa kaldırmaya çalıştı. Bu katliamlar silsilesinin ilki değil Roboski; ama inşallah sonuncusu olur. Bizler, Türkiye`de adalet ekseninde bir arada yaşama ümidimizi korumak için hükümeti, sorumluları yargı önüne çıkarmaya davet ediyoruz. Roboski ve benzeri katliamları unutmayacağımızı ve hafızalarda canlı kalması için mücadele edeceğimizi hatırlatmak istiyoruz." şeklinde konuştu.

 

"Kürt Sorununun Çözümü Konusunda Ciddi Bir Adım Atılmadı"
Açar açıklamasını şöyle sürdürdü, "Roboski katliamının da bir parçası olduğu ve on yıllardır devem eden Kürt sorununun çözümü konusunda da ciddi bir adım atılmadı. Kürt sorununu askeri yöntemlerle çözülemeyeceği gerçeğinin anlaşılmasının zamanı gelmiştir artık. Kalıcı bir barışın sağlanması için tarafların ortak paydada bir araya gelmesi ve barışı düşünmesi kaçınılmazdır.Bu çerçevede Abdullah Öcalan`la başlatılan barış görüşmelerinin devamı,silahların susması,başta anadilde eğitim hakkı olmak üzere Kürtlere bütün haklarının iadesi Türkiye`de birlikte yaşamak isteyen insanların en büyük arzusudur.

 

Hak ve özgürlüklerin alanını genişletmek iddiasıyla yürürlüğe konan kılık kıyafet uygulaması toplumun bazı kesimlerini rahatlatmaya çalışırken yıllardan beridir başörtüsünden dolayı mağdur edilen insanların mağduriyetini derinleştirmiştir. "Toplumsal mutabakat sağlanmasını bekliyoruz" yalanıyla ertelenen başörtüsü yasağı bütün kamu kurumlarında ve eğitim-öğretimin tüm kademelerinde serbest bırakılmalı ve bu konuda toplumsal mutabakatın var olduğu unutulmamalıdır. Bu bir zulümdür ve zulümle abad olunamayacağını en iyi hükümet bilir."

 

Suriye`deki katliamlara da değinen Açar, Beşar Esad`ın da zulümle abad olunmayacağını er geç anlayacağını söyleyerek, "Bu zulümden kendisi kadar vakt-i zamanında sırtını sıvazlayan ve bu gün zulümlerine göz yuman batılı sözde demokratlar da sorumludur. Türkiyeli Müslümanlar olarak mazlum Suriyeli kardeşlerimizin yanında,kimin muhalifi olduğunu bilmediğimiz çıkar gruplarının ve alî menfaatleri için Suriye`yi ateşe atan ülkelerin karşısında olduğumuzu haykırıyoruz" ifadelerini kaydetti.