Doğruhaber

Devlet, 2011 yılını katliamlarla dolu karanlık tarihine bir katliam daha ekleyerek 2012 yılına girmişti. 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesi Ortasu (Roboski) köyünde tek geçim kaynakları kaçakçılık olan masum köylülerin üzerine savaş uçaklarıyla bombalar yağdırılarak çoğu çocuk 34 kişi katledilmişti. Devlet tarafından gerçekleştirilen katliamın faillerini ise hükümet yetkilileri hala ortaya çıkarıp cezalandırmadı. Kaçakçılık yapan köylülerin yıllardan beri bölgedeki yetkililerin bilgisi dahilinde geçimlerini sürdürebilmek amacıyla bu işi yaptıkları biliniyordu.

KATLİAMIN HESABI MUTLAKA SORULMALI
Devletin ve hükümetin suskunluğunu sürdürdüğü Roboski katliamında, katliamın birinci yıldönümü nedeniyle Sivil Toplum Kuruluşları ayaktaydı. Olayı kınayan STK’lar katliamı gerçekleştirenlerin derhal ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını istedi. Roboski katliamının birinci yıl dönümü nedeniyle Özgür Der, İstanbul Fatih’te bir eylem gerçekleştirdi. Fatih Postanesi önünde gerçekleşen eylemde konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, aradan geçen zamana rağmen katliamın faillerinin halen bulunamamasına dikkat çekti. Kaya, Roboski’de yaşanan olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen olayın faillerine ulaşılamamasının öncelikli sorumlusunun Hükümet olduğunu belirterek, bu insanlık suçunun ve katliamın hesabının mutlaka sorulması gerektiğini söyledi.


ROBOSKİ BİR FURKAN GÜNÜ

Sakarya Adalet Girişimi de, 382. Hafta basın açıklamasında Roboski katliamını gündeme getirerek “Talebimiz; sorumluların bir silsile halinde ifşa edilmesi ve yargılanmasıdır” dedi. Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 382. Hafta basın açıklamasını Sakarya Dayanışma Derneği’nden Kadri Can Mendi okudu, Roboski’de 34 gencin katledilmesiyle ilgili olarak, “Bugün gerçekten zor bir gün. Özellikle adaleti ikame etmekle mükellef olan Müslümanlar açısından. Bugün sadece “Kendine Müslüman olanlarla, tüm toplumun sorumluluğunu omuzlarında hisseden Müslümanlar arasında bir Furkan günü. Bu olay Sakarya’nın bir dağ köyünde gerçekleşseydi, ölen çocuklar bizim çocuklarımız, yeğenlerimiz olsaydı ve olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hiçbir sorumluya ceza verilmeseydi diye düşünüyoruz. Acaba tepkimiz, ne olurdu. Şimdi yaptığımız gibi “üç maymunlar”ımı oynardık yine. Hayır, bizler maymunluğun hiçbir şeklini kendimize yakıştıramıyoruz. Onun için bugün, bu gerçekle Sakarya halkını yüzleşmeye çağırıyoruz” dedi.

BU ADALET SINAVININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Mardin STK Platformu Roboski olayının aydınlatılamamasına basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Mardin’deki 50’ye yakın dernek, vakıf ve sendikaları bünyesinde barındıran Mardin STK Platformu Sözcüsü Mustafa Aydın, Uludere olayının 1. Yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı. Basın açıklamasında, siyasi hesaplar ve karanlık ilişkiler girdabına terk edilmeyecek kadar önemli bir vicdan hukuk ve adalet sınavı olarak gördükleri bu facianın takipçisi olmaya devam edeceklerine dikkat çeken Aydın, “Devlet adına samimi bir özür dilenmesinin yanında suçluların mutlaka adalet önünde hesap vererek cezalandırılmaları ve tüm bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını beklemekteyiz” dedi.

KATLİAM, ASİMİLASYON VE İNKÂR POLİTİKALARININ BİR SONUCUDUR

Roboski katliamının birinci yıldönümü münasebetiyle yazılı bir basın açıklaması yapan Mustazaflar Cemiyeti Bingöl Şubesi, yıllardır topraklarında kanın, gözyaşının ve zulmün eksik olmadığı Kürdistan Coğrafyasında yaşanmış bir trajedinin yıl dönümü olduğunu belirtti. Roboski katliamının, yıllardır süren asimilasyon ve inkâr politikalarının geri bırakılmışlığın neticesi olduğunun belirtildiği açıklamada, “Başlangıcından bugüne halkına Zilan, Dersim, 33 kurşun olayı ve daha adı tarihin kanlı sayfalarında yerini almış nice katliamları yaşatan rejim acımasız yüzünü bir kez daha gösterdi. Aradan geçen zamanda halkından bir özrü bile esirgeyen rejimin yeni savunucuları maddi tazminatlarını lütuf gibi göstererek adeta acılı ailelerle alay ettiler. Katliam sonrası yaptıkları açıklamalarla yarısı çocuk olup katledilen 34 insanımız hakkında mazeret üretme yarışına girdiler” denildi.

ROBOSKİ İLE KÜRT HALKI BİR KEZ DAHA ŞİDDETE MARUZ BIRAKILDI

Roboski katliamının yıl dönümü nedeniyle Diyarbakır’da Hak Adalet ve Hürriyet için Kürdistan İslamî İnisiyatifi/AZADÎ İnisiyatifi bir basın açıklaması yaparak, “Kürdistan’da yüzyıllardır süren zulmün planlı bir devamı olan, çoğu çocuk 34 masum Kürt köylüsünün uçakların bombardımanıyla hunharca öldürüldüğü Roboskî katliamı, bu toprakların katmanlarına 28 Aralık 2011 tarihinde bir kıymık daha sokmuş ve Kürdistan bir kez daha acımasızca şiddete maruz bırakılmıştır” denildi.

AĞIZLARINI BANTLAYARAK PROTESTO ETTİLER

Kocaeli Üniversitesi Umuttepe kampusunda toplanan yaklaşık 200 öğrenci ise, Roboski’de yaşanan katliamı ağızlarını bantlayarak protesto etti. Bazı öğrenciler ise yere serdikleri battaniyelere uzanarak Roboski katliamından sonra battaniyelere sarılan cesetlere atıfta bulundular. Eylemden sonra öğrenciler tarafından okunan basın açıklamasında, “Hayatlarını idame ettirmek için kendilerine sınır ticaretinden başka hiçbir yol bırakılmamış insanlar bir gece ansızın yıllardır bölgedeki askeri birliklerin bilgisi dahilinde giriş-çıkış yaptıkları sınırın Irak tarafında sınır ötesi bir operasyonla, Savaş uçakları tarafından 19’u çocuk 34 kişi bombardıman ile katledildi” ifadeleri kullanıldı.

TARİH SİZİ DE ZALİMLERİN ARASINA YAZACAKTIR

Şanlıurfa Siverek’te bulunan, Siverek İkra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği de, Roboskî’de 34 sivilin hayatını kaybettiği olayın yıldönümü nedeniyle açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, “Roboski’nin katillerini ortaya çıkarmadan cezalandırmadan olayın üstünü örterseniz tarih sizi de o zalimlerin arasına yazacaktır elbet” denildi.

HÜKÜMET HALKA HESAP VERMEK ZORUNDADIR

Roboski katliamını kınayan Nuh Eğitim Der, provokasyona açık bölgede katliam sorumlularının ivedilikle cezalandırılması ve özür dilenmesini istedi. Şırnak’ta faaliyet sürdüren Nuh Eğitim Der, yaptığı açıklamada; “Olayın üzerinden koca bir yıl geçti. Mazlum ve mustazaf Roboski mağduru kardeşlerimizi her ortamda hatırladık ve dillendirdik. Onların acılarını sinemizin derinliklerinde hissettik, hissetmeye de devam ediyoruz. Bölgemizde öteden beri aynı mantıkla sürdürülen inkâr ve imha politikalarının dehşetli bir halkasını oluşturan Roboski katliamı hiçbir mazeret üretilerek örtbas edilemeyecek kadar büyük bir olaydır. Hükümet halka hesap vermek zorundadır” ifadelerine yer verdi.

SUSARSAK DİLİMİZ KURUSUN
Roboski katliamını ayrıca; Mardin’de faaliyet sürdüren, Dost-Der: “Katliamın failleri derhal ortaya çıkarılsın” Nusaybin’de faaliyet sürdüren Düşünce Der: “Geciken adalet, adalet değildir”, Midyat’ta bulunan Midyat Azim Der: “Devlet Roboski katliamının hesabından kaçamaz”, Diyarbakır’da Sahabe Der: “Bu millet geçmişinde, Şeyh Said katliamına, İskilipli Atıf Hocaların idamına, Susa’lara, Başbağ’lara, Dersim ve Zilan’lara şahitlik etmiş ve bugün de Roboski katliamının acısını yaşamaktadır” Çınar’da, Çınar Şefkat Der: “Böyle feci bir olayı görmezden gelmeye çalışmaları, hükümetin de bu katliamda parmağının olduğu kuşkusunu uyandırmaktadır”, Mersin’de Eğitim İlke-Sen: “Susarsak dilimiz kurusun!”, Konya’da, Konya Fatih Der: “Halkın bu sisteme güveni kalmamıştır.” ifadelerini kullanarak kınadılar.