DIŞ HABERLER SERVİSİ
Sığınmacılar, Türkiye’den Avrupa’ya geçebilmek için Yunanistan sınırında 12 gündür bekletilirken, Avrupa Birliğinden korkunç bir açıklama geldi.
Yıllardır Afrika kıtasının bütün zenginliklerini çalarak kıta halkını açlığa ve sefalete mahkûm eden ve Suriye, Irak ve Afganistan’da çıkardıkları savaşlarla Müslüman milletleri yurtlarından eden Batı zihniyeti, şimdilerde bu yokluk ve sefaletten kaçarak Avrupa’ya yerleşmeye çalışanlara engel oluyor.
Bütün bunlarla yetinmeyen Batı dünyası, şimdilerde Müslümanların geleceği olan çocuklarına göz dikmiş durumda.
Yunanistan sınırında günlerdir bekletilen sığınmacıların alınmaması için yoğun çaba sarf eden Avrupa Birliği’nden, son günlerde mülteci çocukları kıtaya almak hakkında peş peşe açıklama geliyor. Özellikle Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic’in açıklamaları dikkat çekici.
Mülteci çocukların ülkesine alınmasına sıcak bakan Plenkovic, çocukların ailelerinin ise alınmayacağını kaydetti.
HIRVATİSTAN’DAN “MÜLTECİ ÇOCUKLARI ALMAYA HAZIRIZ” AÇIKLAMASI
Yanında anne babası olmayan çocukları kabul etmeye yönelik bu politika değişikliği ile ilgili ilk açıklama Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic’ten geldi.
Plenkovic katıldığı Demokratik Hırvat Birliği mitinginde ‘Hırvatistan, Yunanistan’dan mülteci çocukları almaya hazır’ dedi. “Biz her zaman insancıl bir yaklaşım sergiledik ve çocukların özel bir korumaya ihtiyacı var. Mantıklı bir insanın çocuklara yardım etmemize karşı çıkacağını sanmıyorum” diyen Plenkovic, çocukların ailelerinin Hırvatistan’a alınmasının söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.
ALMANYA DA YUNANİSTAN’DAKİ ÇOCUK GÖÇMENLERİ ALACAK
Benzer bir açıklamada Alman hükümetinden geldi. Alman hükümetinin, Yunanistan’da bulunan fakat reşit olmayan göçmen çocukların Avrupa içlerine getirmeyi kabul etmek istediği bildirildi. Almanya Haber Ajansının (DPA) haberinde, Başbakan Angela Merkel başkanlığında hükümeti oluşturan partilerin liderlerinin yaptığı toplantıda, konuya ilişkin karar alındığı belirtildi.
Kararda Avrupa Birliği’nde (AB) “gönüllüler koalisyonu” oluşturulmak istendiği ifade edilen haberde, bu kapsamda Almanya’nın belirli sayıda çocuğu kabul edebileceği vurgulandı.
1500 ÇOCUĞUN ALINMASI BEKLENİYOR
Almanya’nın Yunan adalarındaki insani durumdan dolayı 1000-1500 çocuk alarak Yunanistan’ı desteklemek istediği aktarılan haberde, söz konusu çocukların acil tedaviye ihtiyaç duyan hasta veya 14 yaşından küçük refakatsiz olanlar arasından seçileceğinin altı çizildi.
AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN DE BENZER AÇIKLAMA
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von derleyen, Komisyon Başkanlığının 100’üncü gününde basın toplantısı düzenledi. Görevi devraldığında Türkiye ile AB arasındaki 18 Mart göçmen mutabakatının gündemde olmadığını belirten Von der Leyen, buna rağmen AB’nin göç sorununa ilişkin kalıcı bir çözüm bulması gerektiğini birçok kez dile getirdiğini anımsattı. Von der Leyen, “Bugün derin bir ikilem içindeyiz, Türkiye-Yunanistan sınırındaki durum siyasi amaçlı bir baskıya işaret ediyor. Sığınmacıların yardıma ihtiyacı var.” Değerlendirmesinde bulundu.
BU REFAKATSİZ SIĞINMACI ÇOCUKLARI, BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİ ALACAKMIŞ
Yunanistan’daki sığınmacı kamplarında durumun çok ciddi olduğunun altını çizen Von der Leyen, özellikle refakatsiz sığınmacı çocuklar hakkında büyük endişe duyduğunu belirtti. Bu çocuklara gerekli bakımın sağlanmasının aciliyet taşıdığına işaret eden Von der Leyen, üye ülkelerden bu konuda yardım talep ettiğini vurguladı. Fransa, Portekiz, Lüksemburg, Finlandiya ve Almanya’nın ülkelerine refakatsiz sığınmacı çocuk almayı kabul ettiğini duyuran Von der Leyen, daha fazla yardımın da gerekli olduğunu söyledi.
AVRUPA’DA 10 BİN GÖÇMEN ÇOCUK KAYBOLMUŞTU
Sığınmacı çocuklar meselesi ilk kez gündeme gelmiyor. Nitekim mültecilerin yoğun bir şekilde Avrupa’ya gittiği 2015 yılında, Avrupa Polis Örgütü Europol bir rapor yayımlamış ve 10 binin üzerinde göçmen çocuğun Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gittikten sonra kaybolduğunu belirtmişti. Europol’ün istihbarat birimi, binlerce çocuğun gittikleri ülkede kayıtlarını yaptırdıktan sonra izlerini kaybettirdikleri ve çeteler tarafından kaçırılmış olabileceği uyarısında bulunmuştu.