Raporda, Türkiye-Yunanistan sınır coğrafyası, sınır kapılarının durumu, mülteci profilleri, Türkiye'nin mülteci harekâtındaki rolü, gözlemlenen geçiş hareketleri, insani yardımlar, geri dönüşe dair sorunlar, tespit edilen hak ihlalleri başlıkları altında veriler paylaşıldı.
Mültecilerin ağırlıklı olarak Türkiye ve Yunanistan arasındaki İpsala ve Pazarkule sınır kapılarından geçiş yapmaya çalıştıkları ve her iki kapıda da on binlerce mültecinin toplandığı bilgisinin kamuoyuna yansıdığı belirtilen açıklamada, göçmenlerin Türkiye ve Yunanistan sınırını oluşturan Meriç Nehri üzerinden kaçak yollarla Yunanistan'a geçtikleri ifade edildi.
Raporda, Yunanistan makamlarının mültecilerin geçişlerine izin verilmeyeceğini açıklamasının ardından, "Sınır kapılarından geçmek isteyen mültecilere plastik mermi ve göz yaşartıcı kapsüller ile müdahale edilmiştir. Zaman zaman ise gerçek mermiler ile mültecilere ateş açıldığı, Meriç Nehri üzerinden kaçak yollarla ülkelerine giren mültecilere ise işkence ve kötü muamele edilerek tekrar Türkiye tarafına gönderildiği bilgisine ulaşılmıştır." denildi.
Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu insanlık dramı karşısında yaşanan hak ihlallerini yerinde gözlemlemek ve kamuoyuna duyurmak amacıyla 3 Mart 2020 tarihinde Edirne'ye bir heyet gönderen MAZLUMDER, yaptıkları incelemeler sonucunda hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı.
Ne olmuştu?
28 Şubat 2020 tarihinde Suriye'de bulunan TSK gözlem noktasına yapılan saldırı ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan güvenlik zirvesi, aldığı kararla Avrupa Birliği ile yapılan Geri Kabul Anlaşması'nı askıya almıştı.
Kararın ardından gece yarısından başlamak üzere Türkiye'den Yunanistan sınır bölgesine doğru ciddi mülteci hareketi gözlemlenmiş, devam eden günlerde basına yansıyan verilere göre 200 bin civarında mülteci Avrupa'ya geçmek amacıyla sınır kapılarına dayanmıştı. (İLKHA)