Suriye'de 15 Mart 2011 tarihinde Beşar Esad rejimine karşı başlayan gösterilerle birlikte ortaya çıkan iç savaş, 9’uncu yılına girdi. İşgalci ABD ve diğer emperyalist devletlerin yerli işbirlikçileriyle müdahil olduğu savaşta, aralarında çocuk, kadın ve henüz dünyaya yeni gelen bebeklerin de bulunduğu yüz binlerce insan hayatını kaybetti, yaralandı ve milyonlarca insan da mülteci konumuna düştü.

Çoğunluğu Türkiye olmak üzere farklı ülkelere göç etmek zorunda kalan Suriyeliler, tarafı olmadıkları bir iç savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalmanın yanı sıra savaşın yüreklerinde bıraktığı derin yaralar ve omuzlarındaki büyük sorumluluklarla yıllardır ülkelerinden uzakta yaşama tutunmaya çalışıyor.

Doğup büyüdükleri toprakları terk eden milyonlarca Suriyeli, en yakın noktadaki Türkiye'ye sığınırken, aradan geçen süreçte emperyalist ABD başta olmak üzere Rusya ile sömürgeci Fransa ve birçok batılı ülke binlerce kilometre uzaklıktan gelerek Suriye’deki iç savaşa müdahil oldu.

Ülkelerini terk ederek Türkiye'nin sınır illeri Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin ve Hatay başta olmak üzere diğer illere sığınan Suriyeli mültecilerin sayısı yaklaşık 4 milyonu bulurken, savaşın en büyük mağduru ise kadınlar ve çocuklar oldu.

Suriye'deki iç savaşın neden olduğu yıkım ve insanlık dramı giderek kötüleşirken, rejimin ve Rusya'nın İdlib kentine yönelik düzenlediği bombardıman nedeniyle bir milyonu aşkın İdlibli, Türkiye sınırındaki güvenli bölgelere göç etti.

İdlib’e yönelik saldırıların artması ve milyonlarca İdliblinin Suriye sınırına gelmesi üzerine ve 27 Şubat gecesi de TSK’ya yönelik gerçekleştirilen saldırının ardından Türkiye 1 Mart 2020’de İdlib’de “Bahar Kalkanı Harekâtı” başlattı.

Yaklaşık bir hafta süren harekâtın ardından 6 Mart’ta ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından Rusya’nın başkent Moskova'da sağlanan mutabakat çerçevesinde, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler gece 00.01 itibariyle durduruldu.

Suriye savaşının Türkiye’de en çok etkilediği illerden olan Gaziantep’te yaşayan Suriyeliler, Türkiye ile Rusya arasındaki ateşkes mutabakatı ve 15 Mart’ta 9’uncu yılına girecek olan Suriye iç savaşı ile ilgili durumlarını ifade ettiler.

451 bin 461 Suriyeli sığınmacının bulunduğu Gaziantep’te Etiler Mahallesi’nde yoğun olarak bulunan Suriyelilerden kimi ateşkesi olumlu bulurken, kimi de rejim ve Rusya’ya güvenmediklerinden dolayı yaşadıkları endişeyi dile getirdi.

Türkiye'de ülkelerinden uzakta yeni bir hayat kurmak zorunda kalsalar da doğdukları topraklara geri dönecekleri günü özlemle beklediklerini dile getiren Suriyeliler, artık ülkelerinde güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürmek istediklerini söylediler.

9 yıldır savaşın devam ettiği Suriye'nin, uluslararası sömürgeci güçlerin savaş alanına dönüştüğünü ve hiçbir zaman emperyalist ülkelere güvenmediklerini belirten Suriyeliler, bir an önce iç savaşın bitmesini istediklerini dile getirdiler.

Ülkelerinde yaşanan savaştan dolayı ailelerini, yakınlarını ve doğup büyüdükleri toprakları terk ederek 7 yıl önce Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldıklarını belirten Abdulaziz İbrahim, iç savaşın Suriye halkı üzerinde derin yaralar bıraktığına dikkat çekti.

“Artık yaşananları kaldıracak gücümüz kalmadı”

İbrahim, “Bir insanoğlunun kaldıramayacağı savaşın en zor şartlarında yaşadık ve yaşadıklarımız İslam ümmetine, dünyaya utanç olarak yeter. Kalbinde zerre kadar vicdan olan bir Müslüman ve insan, bu çocukları, kadınları ve insanları memleketlerine göndermek için bir an önce hareket geçer. Vicdanlı bir Müslüman 9 yıldır bu sıkıntıları çeken insanlara yardımcı olur. Artık baş edemiyoruz. Öyle bir duruma geldik ki, artık yaşananları kaldıracak gücümüz kalmadı. Biraz vicdanlı olan, insanlıktan anlayanlardan, bu insanların haklarının verilmesi için bir şeyler yapmasını istiyoruz. Halimizi görüyorsunuz. Araplarda dâhil İslam ümmeti içerisinde hatta dünyada bize yardımcı olan ve kucak açan tek ülke Türkiye’dir. Bu inkâr edilemez bir gerçek. Diğer ülkelerin de bize sahip çıkmasını istiyoruz.” diye konuştu.

Suriye’deki iç savaştan dolayı yaklaşık 8 yıl Türkiye’ye geldiğini ve Gaziantep’e yerleştiğini ifade eden Süleyman Altayawi, ülkesindeki iç savaşın artık bitmesini istediklerini söyledi.

“Artık savaş olmasın, yeter!”

8 yıldır Gaziantep’te açtığı giyim dükkânı ile ailesinin geçimini sağladığını belirten Altayawi, “Suriye’de süren iç savaştan dolayı kaçıp Türkiye’ye geldik. Yaklaşık 8 yıldır Türkiye’deyiz. Biz, artık bu savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz. Bu savaşı artı bitirsinler, yeter! Milyonlarca insan öldü, artık yeter! Kadın, çocuk, erkek, yaşlı, gençler hepsi perişan oldu. Şu an Yunanistan sınırında, İdilib’de ve Suriye’nin diğer bölgelerinde insanlar çok perişan oldular. Bundan dolayı bu savaşın artık bitmesini istiyoruz. Türkiye ve Rusya arasında yapılan anlaşmayı olumlu buluyoruz. Ama herkesin sözünün arkasında durmasını istiyoruz. Bu savaş bitsin, kan dursun. Biz, savaşın bitmesinden başka bir şey istemiyoruz. Bu anlaşma eğer ihlal edilmezse iyi olur. Biz, sadece İdlib’de değil, Suriye’nin tamamında bu savaşın bitmesini ve sona ermesini istiyoruz. Artık savaş olmasın, yeter!” dedi.

“Suriye’nin tamamında ateşkesin olmasını ve ihlal edilmemesini istiyoruz”

Suriye'deki savaşın bitmesini ve ülkesine dönmek istediğini söyleyen Ahmed Ali de, “İnşallah bu savaş bir an önce biter. Suriye savaşı tam 10 yıl oldu. 10 yıldır ülkemizden uzağız ve perişan olduk. Suriye’de ölen çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve diğer insanlar daha ne zamana kadar ölecekler? Bu savaş artık sona ermelidir. Suriye’deki iç savaş bir an önce bitse de bizde ülkemize dönsek. İdlib’de ateşkes olduğu gibi Suriye’nin tamamında bir ateşkesin olmasını ve ihlal edilmemesini istiyoruz. Çünkü artık bir an önce ülkemize dönmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Suriye’deki iç savaşın bitmesi için yapılan hiçbir anlaşma da taraflar sözlerini tutmadı”

Suriye'de yaşanan iç savaşın bitmesini ve artık ülkelerinde huzur içerisinde yaşamak istediklerini dile getiren Muhammed Gadban da, “5 yıl önce Suriye’deki iç savaştan dolayı Türkiye’ye geldik. Biz bu iç savaşın bitmesini istiyoruz, ama biteceğini sanmıyorum. Çünkü bugüne kadar Suriye’deki bu iç savaşın bitmesi için yapılan hiçbir anlaşma da taraflar sözlerini tutmadı. Bundan dolayı Suriye’deki bu savaşın bitmesinden ve barışın sağlanacağından ümidim yoktur.” şeklinde konuştu.

“Hiçbir zaman ne ABD’ye ne de Rusya’ya güvenmiyoruz”

7 yıl önce iç savaştan dolayı ailesiyle birlikte Halep’in Azez kentinden Gaziantep’e yerleştiğini belirten Abdullah Ahmed ise, şunları söyledi:

“7 yıldır Gaziantep’teyiz, hiç kimse ile bir problemimiz olmadı ve kimse sıkıntı vermedi. Şu anda Rusya ve Türkiye arasında bir anlaşma oldu ama bu savaşın biteceğini sanmıyorum. Bir müddet sonra Suriye halkı yine bombalanır. Eğer Esad, bu savaşı bitirmek istiyorsa ilk önce suçsuz yere cezaevlerinde olan mahkûmları serbest bıraksın. Elbette bu savaşın bitmesini ve insanları artık ölmesini istemiyoruz. Ama hiçbir zaman ne ABD’ye ne de Rusya’ya güvenmiyoruz.”

“Rusya’nın olduğu bir yerde güvenli bölge diye bir yer olmaz”

Muhammed Hüseyin de, “9 yıldır süren savaş halen devam ediyor. Rusya’nın olduğu bir yerde güvenli bölge diye bir yer olmaz. Çünkü muhaliflerin olduğu hiçbir yerde Ruslar hiçbir anlaşmaya uymaz. Bunu da herkes biliyor. Çünkü Suriye’de 9 yıldır süren savaş için hiç kimse bir adım atmadı.” diye konuştu. (İLKHA)