Kudüs Anneleri Platformu tarafından Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşması amacıyla her hafta düzenlenen "Namaz ve dua buluşmaları" devam ediyor.
Şanlıurfa Balıklıgöl Dergâh Camisi'nde düzenlenen basın açıklamasında bu hafta, Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi ve Kudüs'ün işgal edilmesine izin vermeyen 2'nci Abdülhamit'e değinildi.
Basın açıklamasını Platform Başkanı Zehra Kazan okudu.
Kudüs denilince akla Selahaddin Eyyubi ve Sultan 2'nci Abdülhamit'in geldiğini belirten Kazan, "Urfa'dan Kudüs'e, intifadaya yüksek sesle selam diyoruz ve her türlü desteğimizi yineliyoruz. Mübarek beldeleri düşündükçe bu iki ismi unutmamalıyız; Selahaddin Eyyubi ve Sultan 2'nci Abdülhamit Han; Biri Kudüs'ü almıştır, diğeri de vermemiştir." şeklinde konuştu.
Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'yi rahmetle andıklarını belirten Kazan, "Geçtiğimiz hafta, 4 Mart günü Kudüs'ü haçlı işgalinden kurtarıp, Kudüs'ü fethedinceye kadar kendine gülmeyi haram kılan ve tebessüm bile etmeyen, Kudüs Fatihi, Muzaffer Komutan Selahaddin-i Eyyubi'nin ebedi âleme irtihalinin 827'nci sene-i devriyesini geride bıraktık. Bu vesile ile Muzaffer Komutan Selahaddin Eyyubi'yi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz." diye konuştu.
"Mescid-i Aksa Haçlıların elinde esirken; ben nasıl gülebilirim"
Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs sevdasına değinen Kazan, "Selahaddin Eyyubi'nin üzüntülü olduğunu gören Veziri Kadı Fadıl, bir gün hutbe okurken; Müslümanlara, gülümsemenin ve tebessüm etmenin sevabından bahsetti. Hutbeden inince; Selahaddin Eyyubi, onun kolunu tuttu, sarsıla sarsıla ağlamaya başladı: 'Söyle Hocam, Mescid-i Aksa Haçlıların elinde esirken; ben nasıl gülebilirim.' dedi. Böyle bir teslimiyet ve samimi duygularla Kudüs davasına, Kudüs sevdasına sahip çıkmalıyız. Sürekli atını çöllere sürüyor, Kudüs'e doğru bakıp çocuğunu yitirmiş bir ana gibi ağlıyordu. Bir gün yine atını çöllere sürdü. Kudüs'e doğru baktı, ağladı, ağladı… Sonra gözyaşlarını sildi: 'Ya Kudüs'ü kurtarırım. Ya da bu yolda canımı feda ederim.' demişti. Selahaddin Eyyubi'nin danışmanlarından Bahauddin Şeddad anlatıyor: 'Sultan Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ün sevdasıyla çocuğunu yitiren bir ana gibi deliye dönmüştü. Şehirleri, köyleri, obaları dolaşıyordu. 'Ey Müslümanlar! Haydi, İslam için, Kudüs için kalkın!' diyerek insanları Kudüs'ü kurtarmaya teşvik ediyordu.' diyor. Kudüs davasına, Kudüs sevdasına işte böyle bir hissiyatla sahip çıkmalıyız. Kudüs Anneleri Platformu olarak Kudüs Fatihi, Muzaffer Komutan Selahaddin Eyyubi'nin hayatını ve Kudüs mücadelesini iyice okumalı, anlatmalı ve konuşmalıyız." ifadelerini kullandı.
"3'üncü İntifada ve Büyük Dönüş Yürüyüşü'nün amacına vasıl olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz"
Tüm Müslümanları, 3'üncü İntifada ve Büyük Dönüş Yürüyüşü'nü başlatan Filistinli Müslümanlara destek olmaya çağıran Kazan, "Kudüs Anneleri Platformu olarak dün itibariyle 102'nci Cuması gerçekleştirilen Büyük Dönüş Yürüyüşü'nde şühedaya kavuşan ve bugüne kadar şehadete kavuşan kardeşlerimize Allah'tan rahmet; aileleri ve Filistinlilere sabr-ı cemil niyaz ediyoruz. Yaralananlara şifalar diliyoruz. Kudüs Anneleri Platformu olarak, 3'üncü İntifada ve Büyük Dönüş Yürüyüşü'nün amacına vasıl olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz. Onlar, ümmetin izzetini korumak için mücadele ediyorlar. Onlar olmamız ve ölmemiz gereken yerde mücadele ediyorlar. Yetersiz sağlık ve yaşam koşulları altında mücadele eden Filistinlilere herkesi destek olmaya davet ediyoruz."
"Kudüs İslam'ındır ve İslam'ın kalacaktır"
Kudüs'ün İslam'ın olduğunu ve İslam'ın kalacağını ifade eden Kazan, "Siyonist israile buradan yüksek sesle haykırıyoruz; Yaptığınız hiçbir katliamı, hiçbir acıyı unutmuyoruz, unutmayacağız, yüreğimizde hissediyoruz. Ve bunların hiçbirini de yanınıza bırakmayacağız. Kudüs Anneleri Platformu olarak bu katliamların bir daha yaşanmamasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz. Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin özgür olana kadar mücadelemize devam edeceğimizi Urfa'dan, Tel Aviv'e haykırıyoruz. Kudüs İslam'ındır ve İslam'ın kalacaktır." dedi.
Program Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa ve dünya Müslümanları için yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)