MERSİN - Mut`ta faaliyet yürüten Eğitim, Sağlık, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği(Umut Der) başkanı Mühsin Gürbüz, Mersin Emniyeti Terörle Mücadele ekipleri tarafından kendisine muhbirlik teklifi yapıldığını iddia etti.
 
Yapılan teklif öncesi ve sonrasında yaşananları İlke Haber Ajansına anlatan Muhsin Gürbüz çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 
"Gözaltından Sonra Beni Rahatsız Etmeye Başladılar"
2011 yılının Ocak ayında Hizbullah tutuklularının serbest bırakılmasından sonra Mersin Emniyetine bağlı terörle mücadele ekipleri tarafından gözaltına alındıklarını söyleyen Gürbüz, "Baskınlardan sonra gözaltına alındık. Dört gün gözaltı süresinden sonra mahkemeye çıkarılmadan savcılık tarafından serbest bırakıldım. Mut`a döndükten sonra, Mersin Emniyetine bağlı terörle mücadele polisleri beni rahatsız etmeye başladılar" dedi.
 
Polisler gelip kendisine "siz hala derneğinizi kapatmadınız mı, neden derneğinizi kapatmıyorsunuz. Derneğinizi kapatın" dediklerini dile getiren Gürbüz, şöyle devam etti: "Ben de kendilerine, derneğimiz tamamen yasal bir dernek. Halka ve insanlara yardımcı olmak için bu derneği açtık. Dernekte yapmış olduğumuz faaliyetler yasal. Cuma günleri dernekte sohbetlerimiz oluyor. Gelin siz de katılın. Dernekte yapmış olduğumuz yasal olan faaliyetlerimizi daha da yakından tanıma fırsatınız olur. Kapatmayı düşünmüyoruz" dediğini fakat polislerin belli aralıklarla kendisini rahatsız etmeye devam ettiklerini ifade etti.
 
"İşyerimde Beni Rahatsız Etmeye Başladılar"
Yaşananlardan sonra bu sefer işyerinde polisler tarafından rahatsız edildiğini dile getiren Gürbüz şöyle devam etti: "Ben Mut`ta bir hastanede temizlik görevlisi olarak çalışmaktayım. Polisler sürekli çalıştığım hastaneye gelmeye ve beni rahatsız etmeye başladılar. Polisler sürekli iki kişi geliyorlardı. İşyerimde beni göz hapsinde tutuyorlardı. Gelen polislere, defalarca gelmemelerini çünkü rahatsız olduğumu, hastanede çalışan diğer arkadaşlarımın beni sizinle görmesini istemediğimi söylememe rağmen yine de beni rahatsız etmeye devam ettiler."
 
"Bana Muhbirlik Teklif Ettiler"
Bir gün iş çıkışı iki polisin yine yanına geldiklerini söyleyen Gürbüz, yaşadıklarını şöyle aktardı: "Mersin Emniyetinden geldiklerini ve benimle konuşmak istediklerini söylediler. Ben de -gözaltı sürecinden dolayı kendilerini tanıyordum zaten- konuşacak bir şeyin olmadığını ısrarla söylememe rağmen benimle konuşmak için direttiler. Konuşma sırasında arkadaşlarımı bana kötülüyorlardı. Daha sonra bana birlikte çalışma teklifi yaptılar. Ben de kendileri ile çalışacak biri olmadığımı söyledim. Kendilerini derneğe davet ettim. Bana derneğe gelemeyeceklerini, benden başka birilerine görünmek istemediklerini ve kendileri ile çalışmamı istediler. Ben de ısrarla kendileri çalışacak biri olmadığımı söyledikten sonra oradan ayrıldım."

Cinsel İçerikli Kaset İle Tehdit
Kendileri ile yüz yüze konuşmak istemediğini söyleyince bir kaç gün sonra bu sefer polislerin kendisini telefonla aradıklarını ifade eden Gürbüz, "Polisler, emniyete gelmemi istediler. Ben de kendilerine emniyete gelmeyeceğimi söyledim. Eğer emniyete gelirsem arkadaşlarım ile geleceğimi söyledim. Beni ısrarla emniyete yalnız olarak çağırdılar. Ben de kendileri ile konuşacak bir şeyin olmadığını, kendilerinden rahatsız olduğumu ve savcılığa şikayette bulunacağımı söyledim. Bunun üzerine kendilerinde bana ait cinsel içerikli kaset olduğunu söyleyerek beni tehdit ettiler. Savcılığa gitmem durumumda kaseti bağlı bulunduğum cemaate ve arkadaşlarıma göndereceklerini söylediler. Ben de, eğer elinizde böyle kaset varsa hem medyaya hem de arkadaşlarıma göndermelerini söyledim. Bunu söyledikten sonra geri adım atıp, bu kasetlerin benimle ailem arasında olduğunu ve bu meseleyi kapatmamı istediler. Ben de ısrarla kaset varsa arkadaşlarım ve medyaya sunmalarını istedim fakat onlar geri adım atmak zorunda kaldılar. Ben de kendilerine böyle bir kaset varsa ben hesabını Allah`a ve eşime veririm dedim" dedi.
 
"Emniyete Artık Güvenim Kalmadı"
Kendisi ile konuşan polisleri tanıdığını, nerede görürse çıkarabileceğini ve polisin kendisini aradığı telefon numaralarını, gününü ve saatini kaydettiğini ifade eden Gürbüz, şöyle devam etti: "Emniyet Müdürlüğüne bağlı polislerin yapmış olduğu bu komplo teorilerinden sonra artık polise güveninin kalmadı. Başıma bir bela geldiği zaman artık kime gideyim" diyerek tepkisini dile getirdi.
 
"Sonuna Kadar Kocamın Arkasındayım"
Polisin yapmış olduğu komploları eşinin kendisine anlattığını söyleyen Muhsin Gürbüz eşi Sevim Gürbüz ise, "Polis en son kocamı telefonla aradığı zaman ben de yanındaydım. Polisin söylemiş olduğu her şeye tanık oldum. Telefon kapandıktan sonra polisler aynı telefon ile eşimi yine aradılar. Eşim sinirli olduğu için cevap vermedi. Ben telefona bakmak istedim fakat polis telefona cevap vermedi. O günden sonra bir daha ne eşimi ne bizi rahatsız ettiler. Polis şunu çok iyi bilsin ki, ben her zaman kocamın arkasındayım. Ben eşime güveniyorum. Eşimin destekçisiyim" dedi.
(İLKHA)