Gaziantep'teki temaslarını sürdüren Prof. Dr. Erbaş, Şehitkamil ilçesinde bulunan Bahaddin Nakıboğlu Camii'nde, Cuma hutbesi irad ederek Cuma namazını kıldırdı.

Hutbesine, Peygamber Efendimizin, "Allah güzeldir, güzel olanı sever. Temizdir, temizliği sever, kerem sahibidir, cömertliği sever." Hadis-i Şerifiyle başlayan Erbaş, "Peygamber Efendimize Hira Mağarasında ilk defa vahiy gelmişti. Yüklenmiş olduğu vazifenin ağırlığıyla evine dönmüş, can yoldaşı Hazret-i Hatice annemize, 'Beni örtün, beni örtün!' demişti. Hazret-i Hatice annemiz Resul-i Ekrem'in üzerini örtmüş, onu teskin etmeye çalışmış ve güven veren sözler söylemişti. Bir süre sonra Cenâb-ı Hakk, 'Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir. Elbiseni tertemiz tut ve her türlü pislikten uzak dur.' ayetlerini indirdi." dedi.

"Temizlik imanın yarısıdır"

Erbaş, "Müddessir Suresinin bu ilk ayetleri, Sevgili Peygamberimize hem maddi anlamda giysilerini ve bedenini temiz tutmayı hem de manevi anlamda batıl inanışlardan ve günahlardan da uzak durarak arınmayı emretmektedir. Zira müminin temel vasıflarından biri olan temizlik, pak, nezih bir bedenin, necasetten arınmış giysilerin yanı sıra huzurlu bir kalbe sahip olmaktır. Bu yüzden Peygamberimiz dış temizlik ile kalpteki iman arasında bir bağ kurar ve 'Temizlik imanın yarısıdır.' buyurur." ifadelerini kullandı.

"Allah'a hakkıyla ibadet ederek, O'nun rızasını kazanmak ancak temizlikle mümkündür"

İslam dininin temizliğe önem verdiğine dikkat çeken Erbaş, "Temizlenme imkânına sahip olduğu halde, üstü başı kirli, saçı sakalı bakımsız, evi barkı düzensiz olan kişi, insanların yanında olduğu gibi Allah'ın katında da makbul değildir. Çünkü Allah'a hakkıyla ibadet ederek O'nun rızasını kazanmak ancak temizlikle mümkündür. Unutmayalım ki abdest ve gusül, eşsiz bir temizlik sistemidir ve başta namaz olmak üzere birçok ibadetimizin ön şartıdır. Beden temizliğine, ağız ve tırnak bakımına özen göstermek, haftada en az bir defa bilhassa cuma günü yıkanmak Peygamberimizin sünnetidir." diye konuştu.

"Rabbimizin sevgisi, sade, temiz ve takva sahibi kimseleri kuşatır." diyen Erbaş, "Nitekim Kur'an-ı Kerim'de, 'Mescid-i Dırâr'da asla namaza durma! Daha ilk günden temeli takva üzerine kurulan mescit, içinde namaz kılmana elbette daha layıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz olanları sever.' buyrulur. Peygamber Efendimiz bu ayette övülen Kubâ ehline 'Siz nasıl temizleniyorsunuz ki Allah Kur'an'da sizden övgüyle bahsediyor?' diye sorunca 'Biz su kullanarak her türlü kirden temizlenmeye özen gösteriyoruz' cevabını almıştır." dedi.

"Dünyanın dört bir köşesini tehdit eden virüsler, toplu kayıplara sebep oluyor"

Hayatta her iyiliğin ve güzelliğin başının sağlık, sağlığın başının ise temizlik olduğunun altını çizen Erbaş, hutbesinin devamında şunları söyledi:

Geçmişte olduğu gibi bugün de salgın hastalıklar, yeryüzünü dolaşmaya devam ediyor ve dünyanın dört bir köşesini tehdit eden virüsler, toplu kayıplara sebep oluyor. Rabbimize şükürler olsun şu ana kadar ülkemizde bir vakaya rastlanmadı. Ama kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için hepimize sorumluluk düşüyor. Çeşitli virüs salgınlarından etkilenmemek için tedbiri hiç elden bırakmayalım. Temizlik kurallarına her zamankinden daha fazla riayet edelim. Ellerimizi günde birkaç defa sabunlu suyla ovalayarak yıkayalım. Ellerimiz kirli iken gözümüze, burnumuza ve ağzımıza dokunmayalım. Bedenimizin zayıf düşmemesi için bol sıvı tüketelim. Dengeli beslenelim ve düzenli uyuyalım. Hapşırırken ya da öksürürken bir mendille, mendil yoksa dirseğimizin içiyle ağzımızı kapayalım. Yaşadığımız mekânları sık sık havalandıralım. Dinimizin haram kıldığı ve bedenimizi hastalıklara açık hale getiren sigara, alkol, uyuşturucu ve benzeri zararlı maddelerden uzak duralım.

"Temiz yaşamak ve sağlığımızı korumak öncelikle bizim görevimizdir"

Peygamber Efendimizin, hastalıktan önce sağlığın kıymetini bilmeyi Müslümanlara tavsiye ettiğini anımsatan Erbaş, "Bazen Peygamberimizin bu uyarısını unutuyoruz. Sıhhatli bir bedene sahip olmanın değerini ancak kaybettikten sonra anlıyoruz. Oysa temiz yaşamak ve sağlığımızı korumak öncelikle bizim görevimizdir. Tedbir bizden, takdir Cenâb-ı Hakk'tandır. Unutmayalım ki Peygamberimiz, 'Allah güzeldir, güzel olanı sever, temizdir, temizliği sever, kerem sahibidir, cömertliği sever.' buyuruyor. Yüce Rabbim başta ülkemiz ve İslam beldeleri olmak üzere tüm insanlığı salgın hastalıklardan, bela ve musibetlerden muhafaza buyursun." temennisinde bulunarak hutbesini noktaladı.

Hutbenin ardından Cuma namazı için camiye gelen vatandaşlar Erbaş'ın imamlığında Cuma namazını eda ettiler. (İLKHA)