"Yüzyılın Anlaşması" olarak adlandırılan işgalci ABD'nin kirli planı hakkında bilgi veren Beytül Makdis Çalışmaları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Halid El Awaisi, projenin perde arkasındaki asıl amacı ve bunun karşısında Müslümanların tutumunu değerlendirdi.

'Yüzyılın Anlaşması'nın Trump ve Netanyahu'nun planı olduğunu hatırlatan Awaisi, "Aslında son noktaya gelen ve Filistin'de etkili olan israili meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Mesela, Filistin Başkanı Mahmut Abbas, bir şehirden başka bir yere gitmek için israilden izin alıyor. Yani Filistinliler açısından ortada bir egemenlik yok. Gazze harici tüm Filistin'i israil yönetiyor." dedi.

Siyonist rejimin uluslararası ilkelere göre batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'ü 1967 savaşında işgal ettiğini söyleyen Awaisi, "Trump, bir sonraki adıma geçebilmek için bu olayı meşrulaştırmaya çalışıyor. Amaçları, bütün Kudüs'ü kontrol altına alarak Mescid-i Aksa'da, 'Tapınak Tepesi' diye adlandırılan yerde Yahudilerin ibadetlerini yapabilmesi, direniş hareketlerinin silahlanamaması ve mültecilerin geri dönmemesidir. Aslında uluslararası hukuk açısından bu bahsedilenlerin tümü Filistinlilerin haklarıdır. Amerika, elindeki gücü kullanarak israile destek veriyor. En kötü yanı ise Müslüman ülkelerin bunu desteklemeleridir." ifadelerini kullandı.

"Arap ülke yöneticilerinin perde arkasında iş birlikleri devam ediyor"

Bazı Müslüman ülkelerin perde arkasında ABD'nin destek verdiğine dikkat çeken Awaisi, "Örneğin; Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi ülkeler açık bir şekilde desteklediklerini belirttiler. Diğer yandan başta Mahmut Abbas olmak üzere bazı devlet yöneticileri Amerika aleyhine konuşuyor, fakat perde arkasında iş birlikleri devam ediyor. Bunlardan biri de Suudi Arabistan'dır. Maalesef çoğu Müslüman ülke de sessiz kalıyor. Türkiye, Malezya gibi ülkelerde şiddetli bir şekilde buna karşı çıktılar. Tabi ki 56 ülke arasında bir-iki tanenin varlığı yetersiz kalıyor." şeklinde konuştu.

Arap ülkelerinin ABD'yi desteklemelerinin sebeplerine de değinen Awaisi, "Arap ülkelerinin menfaatleri Batı'ya bağlıdır, batının desteklemediği birçok ülke de çökmeye mahkumdur. Mesela Trump, açık bir şekilde onlara meydan okudu. Özellikle Suudi Arabistan'a ilk başta iki hafta, sonra 'size iki saat yardım etmesek çökersiniz.' diyerek süreyi daha da indirdi. Amerika, söz konusu ülkelerden sürekli para istiyor. Arap ülkeleri, gerçek manada Amerika'dan destek almadıkları takdirde kendi güçleri bulunmamaktadır." diye belirtti.

"Yapılan miting ve gösteriler yetersiz"

Mescid-i Aksa'nın Müslümanların ortak paydası olduğunu hatırlatan Awaisi, "Filistinliler 100 yıldır orayı koruyorlar. İngiltere işgal etti, sonra israile teslim etti. Oradaki halk her gün şehitler veriyor ve 100 yıldır kendilerini yalnız hissediyor. Arkalarında 2 milyar Müslüman var ama hiçbir şey yapmıyorlar. Eskiden Müslüman ülkelerin liderleri ses çıkarıyordu, onlardan da ümit kesildi. Tek destekleri halklardır. Türkiye'nin 3 farklı noktası ile Endonezya'da eylem ve mitinglerin olması Filistin haklının yalnız olmadığını gösteriyor. Ama mitingler yetmiyor. Onun üzerinde çalışmaların yapılması gerekir." dedi.

Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar açısından neden önemli olduğunun bilinmesi gerektiğinin toplumda oluşmadığına vurgu yapan Awaisi, "Müslümanlar, bunun eğitimini alırsa, ne yapabileceklerini, onların ne yapacaklarını bilirler. Aslında bu yeni bir işgal değildir. Selahaddin-i Eyyubi dönemindeki işgal 88 yıl sürdü. Ama bu son işgal, 100 sene sürmesiyle en uzun süren işgal oldu." ifadelerini kullandı.

"Mavi Marmara olayından sonra Türkiye'nin israille ticari ilişkileri 4 kat arttı"

Ülkelerin ticari boykot alanındaki yaklaşımlarını eleştiren Awaisi, "Herkes kendi ülkesinde israili farklı açılardan boykot edebilir. Ama maalesef İzmir'de israil sempozyumu gerçekleştirilip akademisyen katılırken İngiltere'de boykot ediliyor. Bizler Türkiye'de onlara 'hoş geldin' diyoruz. Mavi Marmara olayından sonra Türkiye'nin israille ticari ilişkileri 4 kat arttı." şeklinde konuştu.

Sosyal medya alanında Müslümanların eksikliklerine değinen Awaisi, şunları söyledi:

"Sosyal medya alanında da israil Filistinlilere çok baskı yapıyor. Gerçek haberlerin paylaşılmaması için hesaplarını kapattırıyor. En son tekrar açılmamak üzere Facebook tarafından babamın hesabı kapatıldı. Filistinli aktivistlerin Whatshapp, Facebook, Twitter gibi sosyal medya hesapları kapatılıyor. Aslında biz Müslümanların da bu tür sosyal medya alanlarını oluşturmamız gerekir. Ama ne yazık ki onların platformlarını kullanıyoruz. Sadece sosyal medya da değil, akademik bilgi açısından da eksiğimiz var. Şu an ki kaynakların çoğunu siyonistler yazmış. Türkiye'deki birçok kaynakta 1'inci veya 2'nci mabed dili kullanılıyor. Bizler onların dilini ve düşüncelerini kullanıyoruz." (İLKHA)