ŞANLIURFA - Şanlıurfa`da faaliyet yürüten İnsani Hak ve Özgürlükler Platformuna üye derneklerden Uhuvet Der, yaptığı yazılı basın açıklaması ile Türkiye yaşanan insan hakları ihlallerine ve hukuksuzluklara dikkat çekti.
Roboski`ye Neden Kör ve Sağır Kalınıyor?
Geçen yıl gerçekleştirilen Roboski katliamına dikkat çekilen açıklamada "Geçtiğimiz yıl uçak bombardımanı ile yapılan katliamın üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen Roboski`de katledilen 34 kardeşimizin sorumluları hakkında herhangi bir girişimin yapılmamış olması, başta katliamda mazlumca öldürülen 34 kardeşimizin aileleri olmak üzere bölgede yaşayan Müslümanlar olarak vicdanlarımızda derin kederlerin oluştuğunu belirtmek istiyoruz. Geçirdiğimiz bir yıl içerisinde ülkemizde bir çok haksız ve hukuksuz uygulamaların failleri olarak tutuklanıp yargılanan- ki bunların olması gerekliydi- onlarca askeri ve bürokrat şahısların yaptıkları/yapmak istedikleri tüm kamuoyuna açıklanmıştı. Peki Roboskideki katliamı gerçekleştirenler hakkında neden kör ve sağır kalınıyor. Anlamakta zorluk çekiyoruz. Yoksa bu olayın faili yada failleri yok mu? 28 şubatı gerçekleştirenleri yargılamakla bu gün bu olayı yapanları saklamak açıklamamak yargılayıp cezalandırmamak arasında bir çelişki yok mu? Bu sorunun muhatabı elbette ki AKP hükümetidir. Sayın başbakandır. Bu olayın sorumlularının açıklanıp yargılanmasını talep ediyoruz." denildi.
Roboski`ye Neden Kör ve Sağır Kalınıyor?
Geçen yıl gerçekleştirilen Roboski katliamına dikkat çekilen açıklamada "Geçtiğimiz yıl uçak bombardımanı ile yapılan katliamın üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen Roboski`de katledilen 34 kardeşimizin sorumluları hakkında herhangi bir girişimin yapılmamış olması, başta katliamda mazlumca öldürülen 34 kardeşimizin aileleri olmak üzere bölgede yaşayan Müslümanlar olarak vicdanlarımızda derin kederlerin oluştuğunu belirtmek istiyoruz. Geçirdiğimiz bir yıl içerisinde ülkemizde bir çok haksız ve hukuksuz uygulamaların failleri olarak tutuklanıp yargılanan- ki bunların olması gerekliydi- onlarca askeri ve bürokrat şahısların yaptıkları/yapmak istedikleri tüm kamuoyuna açıklanmıştı. Peki Roboskideki katliamı gerçekleştirenler hakkında neden kör ve sağır kalınıyor. Anlamakta zorluk çekiyoruz. Yoksa bu olayın faili yada failleri yok mu? 28 şubatı gerçekleştirenleri yargılamakla bu gün bu olayı yapanları saklamak açıklamamak yargılayıp cezalandırmamak arasında bir çelişki yok mu? Bu sorunun muhatabı elbette ki AKP hükümetidir. Sayın başbakandır. Bu olayın sorumlularının açıklanıp yargılanmasını talep ediyoruz." denildi.
"Son Dileği Oğlunu Görmek Olan Annelerin Feryadı Hala Kulağımızda"
Türkiye`de adalet sisteminin çarpık çalışmaya devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, "Malumunuz olduğu üzere tutuklu ve hükümlülerin hasta olan anne ve babalarını görebilmeleri , ailelerinin cenazelerine ve taziyelerine katılabilmeleri gibi insani hakları için yasal düzenlemeler yapıldı. Başta Ergenekon davası tutukluları olmak üzere bir çok mahkum ve tutuklu bu haklarını kullanarak ailelerinin cenazelerine veya yatalak olan anne ve babalarını gidip hasta yataklarında gördüler. Bu çok güzel ve olması gereken insani bir haktır. Ama her neden se bazıları bu insani hakkı, bir çoğu 28 Şubatçı dini değerlere düşman olan - ki halkımız onların kimler olduğunu çok iyi biliyor- darbeci zihniyetin mağduru olarak cezaevlerinde bulunan İslami hassasiyete sahip mahkumlara bu haklarını kullandırmama gayreti göstermektedirler. Yoksa bu yasalar sadece elit kesime yönelik olarak mı çıkarıldı. Bu mahkumlar bu yasalardan faydalanmayacaksa siz bu yasaları ne diye çıkardınız? Kaldı ki bu insanlara karşı yaptığınız bir de sürgün gibi sevkler orta yerde durmaktadır. Allah aşkına söyleyin yaşlı anneler , babalar kendi ciğerparesi olan bu mahkumları gönderdiğiniz bu bin küsur km uzaklıktaki ceza evine nasıl gidip görecekler? Hayatta ki son dileği oğlunu görmek olan annelerin feryadı hala kulaklarımızdadır. Başkalarına bu şekilde hasta olan annelerini görebilme imkanı verdiğiniz halde bu annelerin çocuklarına neden izin verilmedi?bu şekilde son defa oğlunu göremeden kaç anne hayatını kaybetti., daha kaç tanesinin hayatını kaybetmesini bekliyorsunuz? Yoksa siz bu mahkumların ailelerini çocuklarını da bu şekilde cezalandırmak mı istiyorsunuz? Sizi adilu mutlak olan Allah`a havale ediyoruz." İfadeleri kullanıldı.
Türkiye`de adalet sisteminin çarpık çalışmaya devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, "Malumunuz olduğu üzere tutuklu ve hükümlülerin hasta olan anne ve babalarını görebilmeleri , ailelerinin cenazelerine ve taziyelerine katılabilmeleri gibi insani hakları için yasal düzenlemeler yapıldı. Başta Ergenekon davası tutukluları olmak üzere bir çok mahkum ve tutuklu bu haklarını kullanarak ailelerinin cenazelerine veya yatalak olan anne ve babalarını gidip hasta yataklarında gördüler. Bu çok güzel ve olması gereken insani bir haktır. Ama her neden se bazıları bu insani hakkı, bir çoğu 28 Şubatçı dini değerlere düşman olan - ki halkımız onların kimler olduğunu çok iyi biliyor- darbeci zihniyetin mağduru olarak cezaevlerinde bulunan İslami hassasiyete sahip mahkumlara bu haklarını kullandırmama gayreti göstermektedirler. Yoksa bu yasalar sadece elit kesime yönelik olarak mı çıkarıldı. Bu mahkumlar bu yasalardan faydalanmayacaksa siz bu yasaları ne diye çıkardınız? Kaldı ki bu insanlara karşı yaptığınız bir de sürgün gibi sevkler orta yerde durmaktadır. Allah aşkına söyleyin yaşlı anneler , babalar kendi ciğerparesi olan bu mahkumları gönderdiğiniz bu bin küsur km uzaklıktaki ceza evine nasıl gidip görecekler? Hayatta ki son dileği oğlunu görmek olan annelerin feryadı hala kulaklarımızdadır. Başkalarına bu şekilde hasta olan annelerini görebilme imkanı verdiğiniz halde bu annelerin çocuklarına neden izin verilmedi?bu şekilde son defa oğlunu göremeden kaç anne hayatını kaybetti., daha kaç tanesinin hayatını kaybetmesini bekliyorsunuz? Yoksa siz bu mahkumların ailelerini çocuklarını da bu şekilde cezalandırmak mı istiyorsunuz? Sizi adilu mutlak olan Allah`a havale ediyoruz." İfadeleri kullanıldı.
"MEB Yönetmeliği Müslümanlar Hariç Herkese Özgürlük Getirdi"
MEB`in kılık kıyafet yönetmenliğine Müslüman halkın tepkisinin olduğunun belirtildiği açıklamada "Ülkemizin değişik yerlerinde defalarca bu yönetmeliğin Müslümanlar hariç herkese özgürlük getirdiği açıktır. Biz bir an önce "başı açık" ibaresinin bu yönetmenlikten çıkarılarak çocuklarımızın üvey evlat muamelesi görmesinin engellenmesini istiyoruz. Biz bugün bu talebi yeniliyor ve sayın başbakanın halka vaat ettiği gibi bu hakkımızı yasal bir güvence altına almasını istiyoruz. Ve bu hakkımızı elde edinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi özellikle belirtmek istiyoruz.
MEB`in kılık kıyafet yönetmenliğine Müslüman halkın tepkisinin olduğunun belirtildiği açıklamada "Ülkemizin değişik yerlerinde defalarca bu yönetmeliğin Müslümanlar hariç herkese özgürlük getirdiği açıktır. Biz bir an önce "başı açık" ibaresinin bu yönetmenlikten çıkarılarak çocuklarımızın üvey evlat muamelesi görmesinin engellenmesini istiyoruz. Biz bugün bu talebi yeniliyor ve sayın başbakanın halka vaat ettiği gibi bu hakkımızı yasal bir güvence altına almasını istiyoruz. Ve bu hakkımızı elde edinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi özellikle belirtmek istiyoruz.
Suriye`deki Zulümler Durdurulmalıdır
Açıklamanın devamında "Yanı başımızda kendi halkına her türlü zulmü reva gören esad rejimine karşı da başta Müslüman ülkelerin idarecileri olmak üzere bütün insanlığı bu zulümlerin durdurulması için insani ve adilane bir şekilde emperyalist ve Siyonist kölelerine bırakmadan Suriyeli halka destek olmaya çağırıyoruz." İfadelerine yer verildi. (Mustafa Kaynak-İLKHA)
Açıklamanın devamında "Yanı başımızda kendi halkına her türlü zulmü reva gören esad rejimine karşı da başta Müslüman ülkelerin idarecileri olmak üzere bütün insanlığı bu zulümlerin durdurulması için insani ve adilane bir şekilde emperyalist ve Siyonist kölelerine bırakmadan Suriyeli halka destek olmaya çağırıyoruz." İfadelerine yer verildi. (Mustafa Kaynak-İLKHA)